Rusya-Ukrayna savaşının birinci yılını geride bıraktık.
Hatırlarsanız Rusya’nın, Ukrayna’ya giremeyeceğini söyleyen bazı analistler vardı.
Avrupa’nın kimi liderleri de bu süre zarfında gelişmeleri doğru değerlendirememişti.
Bir takım analistler ve kimi liderler, Ukrayna’nın AB ve NATO’nun genişleme hattı üzerinde çok kritik bir yerde olduğunu göz ardı ettiler.
O günden şimdiye dek, Moskova’yı tedirgin eden NATO üyesi Ukrayna, tehdit algısını Putin’e karşı hala sürdürüyor.
Konjonktür her neyi gösterirse göstersin, bu savaş Rusya ve Ukrayna halkı için unutulamayacak bir trajedi.
Ülke sınırlarının dışına göç eden her iki ülke halkı, acı günler yaşıyor.
Ukrayna halkının hem acı günler yaşadığını hem de ağır bedeller ödediğini unutmamak lazım.
Her koşulda savaşın kazananı halklar olmuyor, maddi ve manevi zararlar yıllara yayılan kayıplar doğuruyor.
Rusya-Ukrayna savaşında emperyalistler açısından söylenmesi gerekenlere değinecek olursak:
50-70 dolar bandında tutulan petrol fiyatlarından Rusya rahatsız.
ABD’nin Rus petrol fiyatlarının yüksekliğinden dolayı dünya petrol fiyatlarına müdahale etmesi, savaşın bir sonucu bakımından emperyalistlerin lehine olduğunu gösteriyor.
Her durumda savaşın kazananı olmasa da, emperyalistlerin kendi azınlık sınıfı adına savaştan nemalandığını söylemezsek, bu savaşın asıl boyutu eksik kalır.
Ukrayna krizinden dolayı, 100-120 dolar seviyelerinde olan petrol fiyatı başka satıcıların işine yarıyor.
Kazanan yine emperyalistler, kaybeden ise yine ezilen halklar.
Bloomberg HT’nin araştırma sonuçları, savaşın Orta Doğu enerji pazarını nasıl etkilediğini gözler önüne seriyor.
Suudi Arabistan, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle 2022 yılının ilk 9 ve 10 ayında, petrol ihracatında yüzde 83,68 artışla toplam 253 milyar dolar gelir elde etmiş.
Irak Petrol Bakanlığı’nın yaptığı açıklamalara kulak kabarttığımızda, ülkenin 2022 yılında, 115 milyar dolardan fazla gelir elde ettiğini duyuyoruz.
Rusya’ya yapılan yaptırımları ve petrol fiyatlarını düşününce, Putin’in savaş konusundaki ısrarı devam edecek mi acaba?
Çünkü savaş uzadıkça Rusya’nın ekonomisi daha da küçülecek.
Aynı zamanda Avrupa genelinde üretim maliyetleri daha fazla artacak.
Taşıma gazlarla Avrupa’daki enerji ihtiyacının nereye kadar temin edilebileceği ise belli değil.
Putin uluslararası camiada büyüklüğünü ispatlamak için bu savaşa devam etse de, savaş en çok kendi liderliğine zarar veriyor.
Putin Ukrayna’yı tam ele geçirmekle kendisine yakın bir kukla hükumetini başa geçirmek istiyor.
Fakat Ukrayna uluslararası destekle Rusya’ya karşı direnişinde kararlı.
Bu nedenle Rusya-Ukrayna savaşının birinci yılını geride bıraksak da, savaşın devam edeceği çok açık.
Ancak savaşın kaybedeni her koşulda ezilen halklar oluyor.
