Hasan H. Yıldırım & Hussein Erkan
Dünya ve bölgemizdeki gelişmelere bakıldığında Kürdistan milli kurtuluş mücadelesi açısında çok olumlu gelişmelerdir. Her gelişme Kürd milletinin önünü açan veriler sunmaktadır. Ama ne yazık ki bugün Kürdistan milli kurtuluş mücadelesine önderlik eden güçlerin buna denk düşen bir perspektifinin olmayışı en büyük çıkmazımızdır. Kürd milletini devletleştirecek, geleceğe taşıyacak ne milli bir siyaset güdülüyor ne de ortada milli bir birlik vardır.
Kürdler milletçe bu çıkmazı yaşarken ABD’nin 21.Yüzyıl Genişletilmiş Orta Doğu Projesi (GOP) emin adımlarla yürümektedir. Zaman zaman yol kazalarına uğrasa da -Donald Trump döneminde olduğu gibi- uygulamadadır. Bu projenin önündeki en büyük engel Rusya önemli ölçüde gerilemiş bulunmaktadır. Rusya’nın bugünden sonra Orta Doğu’da GOP’ni engelleme konumu kalmamıştır. Şu an GOP’ni engellemeyi İran ve Türkiye üslenmiş durumdadır. Bunların da bunu engelleme güçleri yoktur. Sorun yaratmaya çalışacaklar ama her haliklarda bu iki devlet aşılacaktır. Bunun planı yapılmış ve süreç içinde siyasi, ekonomik, askeri ambargolarla onları küçülteceklerdir. Son olarak askeri müdahale devreye girecektir. İran ve Türkiye’yi, Yugoslavyalaştırma, Iraklaştırma ve Suriyeleştirilecektir. Çünkü bu iki ülke “hata ülke” konumundadırlar. Bu durum düzeltilecektir. Etnik ve dini olarak parçalanacaklardır.
Bilindiği üzere İran kaynıyor. 22 yaşındaki Kürd kızı Jina Amini’nin İran polisi tarafından işkence ile katledilmesiyle önce Kürdistan’ın doğusunda ve sonra tüm İran sathında halk sokaklara indi. Protestolar bir aydan fazladır devam ediyor. Halkın istemi açık ve net. Molla rejimin tasfiyesi. İran Molla rejimi her ne kadar İran haklarının sorunu olsa da Batı sisteminde sorunu haline gelmiştir. Onu tasfiye etmek, bu mümkün değilse geriletmeyi önüne koymuşlardır. Bunun için çalışmaktadırlar. Birkaç gün önce İsrail ve İngiltere genelkurmay heyetleri Pentagon’u ziyaret ettiler. İran’a karşı ne gibi uygulamalara gidilmesi meselesini tartıştılar. Ne gibi kararlar aldığını bilmiyoruz ama İran hakları mevcut protestoları sürdürürlerse sonuç olarak İran, Batı sistemi tarafından askeri bir müdahaleyle karşı karşıya kalacağı ihtimali yüksektir. Bunun ön hazırlıkları yapılmaktadır. Askeri hazırlıklar devam etmektedir.
Yanı sıra 20 Ekim 2022 tarihinde BM Güvenlik Konseyi, İran’ın Rusya’ya silah transferini görüşmek üzere kapalı bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantı ABD, İngiltere ve Fransa’nın çağrısıyla gerçekleşti. Konu; İran’ın Rusya’ya silah transferiyle BMGK’nın 2231 sayılı kararının ihlalini görüştü. Toplantıda ABD, Fransa ve İngiltere, İran’ın Rusya’ya verdiği insansız hava araçlarının (İHA’lar) Ukrayna’da sivil hedeflere karşı kullandığını iddia etti. Ellerin de bu konuda çok kanıt olduğunu söylendi. Rusya ve İran bu iddiaları reddetti. BM toplantısında bağlayıcı bir karar çıkmasa da İran sorunun güncelleşmesi önemlidir. Her hali karda İran’a karşı Batı sistemi tarafından henüz boyutunu bilmediğimiz yeni yaptırımlar uygulanacaktır. Tüm veriler bunu gösteriyor. AB araya zaman koymadan İran’a karşı yeni yaptırımlara gideceğini açıkladı.
Bu gelişmeler herkesten öte Kürdistan meselesi konusunda önemli açılımlara yol açacaktır. Burada Kürd siyasal hareketlere önemli sorumluluklar düşmektedir. Eğer Batı sistemin İran’a karşı uygulayacak yaptırımlara uygun bir politikaya giderse Kürdler çok önemli mevzilere ulaşacaktır. Bu konu da ABD, Kürd örgütlere uyarılarda bulunuyor. Hatta bu uyarılara uyulmaması halinde verdiği tüm desteklerini çekeceklerini illetiler.
ABD, Kürdlerden fazla bir şey de istemiyor. İstedikleri “Milli bir siyaset oluşturun. Milli birliğinizi oluşturun. Devleti devlet yapan kurumları oluşturun. Sömürgecilerle ilişkinizi sınırlandırın, onlardan uzak durun” demektedir. Bu konu da hem Hewler yönetimi ve hem Rojava yönetimi ile yakın bir zaman da görüşüldü. Her iki yönetime “Bir an önce bir anayasa hazırlayın. Ülkede hak, hukuk ve adaleti sağlayın. Uluslararası alanda meşruiyetinizin kabulü için bu şarttır” denmiştir.
Gerisi her iki yönetime kalmıştır. Güneyde zaten hazır olan bir anayasa taslağı var. Yapılması gereken bunu parlamentoda onaylamaktır. Rojava’ya gelince öğrendiğimize göre işin ehli 250 kişi ile konuşulduğu ve hazırlıklara başladıklarıdır. Bu adım Rojava yönetimine uluslararası alanda meşruiyet kazandıracak önemli bir adımdır.
