İktidar Odakları Bütün Çeteleriyle Emekçileri Tehtid Ediyor.
Erdoğan ATEŞİN
Faşist iktidar odakları, devrimci hareket üzerinde büyük baskı kurarak, katlederek yoketme politikası sürdürmektedir. Bunu yaparken diğer taraftan reformizmin önünü açıyor, önümüzdeki süreçte reformizme alan açıyor.
Özellikle 2000 yılında günümüze bu sürecin bir üst aşamaya evirildiğini belirtmeliyiz. Ayrıca devrimci hareketin savrulması, reformizme evirilmesi son sınırına vararak bir süreden beri yeni bir aşamaya girdiğini de ifade etmeliyiz.
Türk ekonomisinde sürekli kriz hali , devrimci krizin varlığı koşullarında hakim sınıfların kendisini yeniden konumlandır dığı bir gerçektir. Bağımlı ekonomiler ve ülkerde, yarı sömürge niteliğe bağlı olarak kukla devlet, ona hükumet eden bütün partiler, emperyalizme bağımlıdır ve onların işbirlikçiliğini yapmak zorundadırlar….
“Millet ittifakı” reformist sahte solun umudu olmaya devam ediyor…Bunlar üzerine fazla söze gerek de yoktur.Devrimci hareketin reformizmin arkasına takılması ve onların ‘’yeni yaşam projesi’’ nin savunucuları haline gelmeleri yönündeki gelişmeler ve iç içe geçme halinin son sınırına varması; reformist yasalcı partilerin yaklaşımı önem kazanmıştır.
Hiçbir zaman sosyalist maske takan reformist partiler, çevreler, kimi ‘’komünist’’ , devrimci hareketler ile ulusal baskı altında olan Kürt milletinin burjuva demokratik ideolojik ve siyasi amaç karakterli Kürt ulusal hareketi bu derece birbiriyle ‘’bütünleşmemişti’’. Bu birliğin özü; hakim ve imtiyazlı Türk ulusunun liberal demokratik burjuva çizgisindeki sınıfsal uzlaşmaya dayanmaktadır.