DÜZEN İÇİ SİYASET DÜZENİ YENİDEN ÜRETİR!
Düzen Siyasetini, yada siyasetin burjuvazi tarafından belirlendiği alanı mücadele verilecek alan olarak kabullenirseniz, bir süre sonra Komünist, ya da Sosyalist kavramları sadece parti tabelalarınızda yer alır.
Artık siz o kimlikleri çoktan yitirmişsinizdir!
Burjuvazi sizi, kendinin belirlediği ve sınırlarını çizdiği bu alana hapsederek, zaman zaman bu alanda düzenlediği kendi içerisindeki kavgalarda TARAF olmaya zorlar.
Sermayenin iki kanadı arasındaki hesaplaşmaya sahne olan, son yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Parlemento Seçimlerin de Sol, bu kavgada niyetinden bağımsız TARAF olmuştur.
Muhalefete, Muhalefet yapılmaz mantığı sonucu, Düzen İçi Siyasetle, Düzen Karşıtlığı bir torbaya konarak, yığınlarda bilinç bulanıklığı yaratılmıştır.
Ne yazık ki Solun büyük bir kesimi, bu süreçte konu mankenliği yapmıştır.
Dünde yazdık, Düzen Siyasetine karşı Devrimci Siyaset.
Bunun için de Siyasetin, Düzenin sahiplerince belirlenen Siyaset alanından çıkartılması, İşçi Sınıfının Bağımsız Sınıf Siyaseti doğrultusunda, Siyasetin yeniden belirlenmesidir.
İşte bu yeniden belirlenecek olan Siyasete bizler, DEVRİMCİ SİYASET diyoruz.
Sınıf Hareketini yerden kaldırmadan, Yığınlar da kendiliğinden oluşacak tepkisel eylemliliğin, bir süre sonra saman alevi gibi sönümleneceğini hep gördük.
Gezi kalkışması, bunun en somut örneğidir.
İşçi Sınıfının ve onun öncüsünün olmadığı bir ortamda bu tür kalkışmalar, ne yazık ki, hem iç ve dış güçlerce maniplasyona açık hale gelmekte hem de bir süre sonra sönümlenmektedir.
Demek ki Temel Koşul, SINIF HAREKETİNİ YERDEN KALDIRMAKTIR!
Bunun yolu da, daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi SINIF içerisinde örgütlenmektir.
Yazımızı, Fikret Başkaya Hocanın iki alıntısıyla noktalayalım;
“Bir kere dayatılan burjuva siyasetinin dışına çıkmak gerekiyor. Mevcut politika yapma yöntem ve araçlarını reddetmek gerekiyor. Zira geçerli burjuva siyaseti topluma tuzak kurmaktan ibarettir. Egemen sınıflar tarafından kurulan veya kurdurulan partilerin neye yaradığı konusunda açıklık olmalıdır. Zira, siyasi partiler ve seçimler
kitleleri aldatmanın, oyalamanın araçlarıdır. Kullanılan oyun bir karşılığı yok. Seçilenler seçenleri hiç bir zaman temsil etmiyor. Bu sahte oyunu bozmak gerekiyor ve bu mümkün.”(Fikret Başkaya)
Fikret Başkaya devamında da çok önemli bir noktaya değinmiş.
“Bir sorunu yaratan düşünce tarzıyla o sorunu çözmek çözmek mümkün değildir. Öncelikle bir düşünsel ve entelektüel kopuşa ihtiyaç var. Düzen içi muhalefet ancak düzeni yeniden üretebilir. Oysa, verili paradigmanın dışına çıkmayı gerektiren bir zamandayız. Artık birikmiş sorunlar çözülebilir değil.”(Fikret Başkaya)
Bizde bir nokta koyalım!
DÜZEN İÇİ SİYASET DÜZENİ YENİDEN ÜRETİR!
Komünistler, artık sonuna gelmiş dayanmış bu sistemi tarihin çöplüğüne göndermek için mücadele etmelidir, onu yeniden üretmek için değil.
Umut İLERİ