Dr.Mustafa PEKÖZ – ALEKSANDR DUGİN: YENİ DÜNYA DÜZENİ VE GAZZE SAVAŞINA DAİR VİZYONUM
Dr.Mustafa PEKÖZ
Dr.Mustafa PEKÖZ
ALEKSANDR DUGİN: YENİ DÜNYA DÜZENİ VE GAZZE SAVAŞINA DAİR VİZYONUM
Çok kutuplu bir dünyada İsrail ve Ukrayna, Batı hegemonyasının ajanlarıdır. Mevcut küresel düzen bir geçiş halinde görünüyor. Tanık olduğumuz şey, Sovyetler Birliği’nin çöküşü ve Sovyet bloğunun dağılmasının ardından ortaya çıkan tek kutuplu dünyadan çok kutuplu dünyaya geçiştir.
Bu çok kutuplu dünyanın temelleri, Rusya, Çin, İslam dünyası, Hindistan ve potansiyel olarak Afrika ve Latin Amerika gibi kilit oyuncularla giderek daha belirgin hale geliyor. Bu varlıklar, çoğu BRICS grubu içinde birleşmiş olan farklı medeniyetleri temsil ediyor.
Özellikle, 2023 Johannesburg zirvesinden sonra bu grup, Suudi Arabistan Krallığı, İran ve Mısır gibi İslam dünyasının önemli ülkelerinin yanı sıra Afrika perspektifini güçlendiren Etiyopya’yı ve varlığını daha da güçlendiren Arjantin’i de kapsayacak şekilde genişledi. Güney Amerika uluslarının.
Bu genişleme, Batı hegemonyasının zayıflamasının sinyalini verirken, çok kutuplu dünya düzeninin artan etkisinin altını çiziyor.
ABD ve Batı’nın tek taraflı egemenliği koruma kararlılığı
ABD ve Batılı güçler kararlılıkla tek taraflılık kavramına bağlı kalıyor. Küresel liderliğin ön saflarında yer alan ABD, özellikle askeri, siyasi, ekonomik, kültürel ve ideolojik alanlardaki hakimiyetini korumaya kararlı. Bu devam eden tek kutupluluk arayışı, tek kutupluluk ile çok kutupluluk arasında yoğunlaşan mücadelenin damgasını vurduğu çağımızın temel çelişkisi olarak duruyor.
Bu bağlamda, bağımsız bir kutup olarak egemenliğini ve varlığını yeniden öne süren Rusya’yı baltalamaya yönelik çabalar başta olmak üzere, küresel siyasetteki temel çatışma ve gelişmeleri incelemek zorunludur. Bu dinamik, Ukrayna’da süregelen çatışmanın aydınlatılmasına yardımcı olmaktadır.
Batı dünyasının Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky’ye verdiği destek, büyük ölçüde, Rusya’nın özerk bir küresel aktör olarak yeniden ortaya çıkmasını engelleme arzusundan kaynaklanıyor; Başkan Vladimir Putin’in görev süresi boyunca savunduğu bir arzu.
Putin, Rusya Federasyonu’nun siyasi egemenliğini güçlendirdi ve Rusya’nın yalnızca Batı hegemonyasına karşı çıkmakla kalmayıp aynı zamanda değer sistemini de reddeden bağımsız bir medeniyet olarak statüsünü giderek vurguladı.
Rusya, eşcinsel hakları gündeminin ve Rusya’nın sapmalar ve sapmalar olarak algıladığı diğer Batılı ideolojik standartların desteklenmesi de dahil olmak üzere Batı liberalizmini kararlı bir şekilde reddederken, geleneksel değerlere bağlılığını açık bir şekilde teyit etti.
Buna karşılık Batı, Kiev’deki 2014 darbesini aktif olarak destekledi, Ukrayna’ya kapsamlı askeri yardım sağladı, ülke içinde neo-Nazi ideolojisinin yayılmasını teşvik etti ve Rusya’yı olağanüstü bir askeri operasyon başlatmaya kışkırttı.
Putin’in müdahalesi olmasaydı Kiev muhtemelen bağımsız olarak benzer eylemlerde bulunacak ve bu da Ukrayna’da çok kutupluluk ile tek kutupluluk arasındaki şiddetli mücadelede ilk cephenin açılmasına yol açacaktı.
Aynı zamanda Putin liderliğindeki Rusya, Sovyetler Birliği döneminde olduğu gibi dünyanın iki kutbundan biri olamayacağının bilincindedir.
Çin, İslam, Hint, Afrika ve Latin Amerika gibi yeni medeniyetler yükselişte. Rusya onları gerçek ve adil çok kutuplu bir düzenin potansiyel müttefikleri ve ortakları olarak görüyor; bu, dünyanın geri kalanı tarafından henüz geniş çapta kabul edilmeyen bir bakış açısı.
Dr.Mustafa PEKÖZ
Kaynak: https://en.majalla.com/node/303746/politics/aleksandr-dugin-my-vision-new-world-order-and-gaza-war
NOT: Yazı aslına uygun bir şekilde çevirilmiştir.
ALEKSANDR DUGİN: Rusyanın küresel stratejisini belirleyen ve Putin’in ‘akıl hocası’ olarak tanınan kişidir. Rusya’nın Ukrayna dahil küresel çapta belirlediği stratejide Aleksandr DUGİN, çok önemli bir etkisi ve rolü vardır.
KÜRESAM’da alınmıştır.