GenelGündem

Seçimler Ve Çelişkiye Doğru Müdahale !!!

Çelişki bütün süreçlerde vardır ve bu süreçlerin toplumsal alan üzerindeki etkileri, sürece etki eden sorunlar üzerinden algılanır ve ona uygun savunma biçimleri geliştirilir. Süreç çelişkinin olumsuz yanının tasfiyesiyle sonuçlanarak, yeni ve başka bir aşamaya evrilir. Bu süreçlerde çelişkiye dışardan müdahale çelişkinin çözülmesini hızlandırır ancak, belirleyici olan çelişkinin kendi iç dinamigidir.

Erdoğan ATEŞİNFotoğraf açıklaması yok.

Seçimler Ve Çelişkiye Doğru Müdahale !!!
Çelişki bütün süreçlerde vardır ve bu süreçlerin toplumsal alan üzerindeki etkileri, sürece etki eden sorunlar üzerinden algılanır ve ona uygun savunma biçimleri geliştirilir. Süreç çelişkinin olumsuz yanının tasfiyesiyle sonuçlanarak, yeni ve başka bir aşamaya evrilir.
Bu süreçlerde çelişkiye dışardan müdahale çelişkinin çözülmesini hızlandırır ancak, belirleyici olan çelişkinin kendi iç dinamiğidir.
Bütün tarihsel süreçlerin temel ve tali çelişmeleri vardır, bu çelişmeler doğru algılanmaz ve doğru zamanda ve doğru anda müdahale edilmezse, çelişkinin ömrü biraz daha uzar ama, çelişki bu defa da daha şiddetli bir iç sarsıntı geçirerek, sonuçları daha yıkıcı bir patlamaya yol açar.
Çelişki, bir anlamda habis bir ur gibidir, irin biriktikçe sancı büyür, acı çoğalır ve çevresindeki dokuları da etkileyerek çürütür.
Dışarıdan müdahale bu süreci kısaltır ve zararı maksimize ederek sürecin önünü açar. Ancak burada ki esas sorun, sürecin bütün iç dinamikleriyle tasfiyesi sorunudur. İyi bir operasyon, komplikasyonları olmayan operasyondur.
Türkiye, iç ve dış sorunları bağlamında sürecin en ağır çelişkilerini yaşamaktadır. Sürece müdahale edecek güç ortaya çıkmadığı için, çelişki metastaz yaparak bütün bünyeye yayılmış ve ölümcül bir hal almıştır.
Türkiye’de sorun ” burjuva demokrasi” değil, Türkiye’nin temel sorunu devrimdir…Bütün burjuva demokrasileri özünde faşizmdir…Salt burjuva demokrasisi ve burjuva adalet arayışı çığırtkanlığı yaparak seçim kazanılmaz…
Bütün bu siyasal üst yapı sorunları, ekonomik altyapıdan kök alır ve bu sorunların çözümü sosyalist devrimle iç içe geçmiş Demokratik Halk iktidarı ve giderek sosyalist devrimle mümkündür. Bunun dışındaki bütün arayışlar sistem içi arayışlardır ve sahte sol, beş on devlet vekilliği uğruna, satmıştır anasını memleketin..
“Millet İttifakı”, kötü bir karşı devrimci muhalefet olarak tarihe geçmiştir. Bir avuç imtiyazlı için, “Hak, Hukuk Adalet” çığırtkanlığı ötesine geçemeyen söz konusu ittifakın, bütün muhafazakar, milliyetçi, ırkçı, güruhu bu çığırtkanlık etrafında aynı çuvala koyarak, emekçilere dayatılan iki faşist ittifaktan birinin tercih edilmesi kitleler tarafından kabul görmemiş.
Kriz dönemlerinde seçim siyasetleri ve kitlelerin davranışlarında belirgin değişiklikler görülür.
Türkiye’nin liberal sahte sol’u, bu süreci kavramaktan aciz süreci anlayamamış, Hdp- Ysp ve Chp kuyruğunda, milliyetçi muhafazakarların kontrolünde bir seçim sürecine alet olarak, doğrudan ikinci bir milliyetçi faşist cephenin aleti olmuştur…Syriza örneğini Türk sahte sol’u azıcık dikkate alsa idi, bu süreci daha iyi kavrayacaktı…
Faşizm, krizler konjonktüründe çephe gerisini, seçimler üzerinden tahkim ederek, kitlelerde ki dalgalanmayı kesin iki farklı kamp üzerinden dizayn eder, toplumdaki fay hatlarına enerji yükleyerek, bu fay hatlarını sürekli hareketli tutmaya çalışır…
Chp, Çin’in Kuomintang’dır, milliyetçilik ve devletçilikten beslenen karşı devrimci İttihat ve terakkinin devamı, kurucu ideolojinin ağa babasıdır… Onun ittifak anlayışı hep sistemin bekasının hizmetindedir. Buradan kurtuluş arayışına girmek, umar aramak boş bir hayaldir, aptalca bir umuttur…
Burjuva karşı devrimci ittifaka entegre olan Sahte solun, sürece müdahale birikimi kesinlikle yoktur ve tasfiyecidir...Salt Akp karşıtlığı üzerinden sistem alternatifi olmak, devrimci dinamizmi harekete geçirmek bilimsel bir yaklaşım olmayıp, emekçileri sınıfsal köklerinden kopararak, d’klase bir siyasetle sınıfsal çıkışları manüplatif bir yöntemle devre dışı bırakmakmış, toplumu sınıfsal, sosyo ekonomik temellerinden soyutlayarak, sistemin kendi iç kavgası alanları olan inanç ve etnik, alevi- Suni, Kürt’çülük- Türk’çülük üzerinden tasnif etmiştir.
Erdoğan karşıtlığı, Kılıçdaroğlu taraftarlığı üzerinden yapılan sahte devrimcilik, bütün yanlışlarıyla yanlışlanmış, hayat yanlış olanı tarihin dışına atmıştır….R T Erdoğan, bu süreci, devletin bütün olanaklarını arkasına alarak doğru yönetmiş ve sahte solun daha derin tasfiyesinin önünü açmıştır…Kendi çevresini militanca terorize ederek, seçim gecesi yüz binlerin saraya bu Pirus zaferini kutlamak için çağırarak, zaferini açıktan ve daha da saldırgan bir dille Sarayın önüne çağırdığı yüz binlere ilan etmiştir.
Kitleler bu iki iittifak ( Cumhur ve Millet İttifakı ) arasına sıkıştırılarak düşmanca kamplara ayrıştırılmaş, sınıfsal eksenlerinden koparılarak bu iki ittifakın kullanılabilir kütlesine dönüştürülmüştür. Devrimci çözüm, sınıf eksenli sınıfsal emekçi tutumuyla ortadan kaldırılabilir. Bunun için devrimci sosyalist hareketin ideolojik yönelimi sürecin ana eksenini belirleyecektir…
Erdoğan ATEŞİN
30.05.2023

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu