SOL’DAKİ ÜÇ TÜR SAĞCILAŞMA
Birincisi, genel kabul olarak CHP de “sol” sayılırsa, içinde bulunduğu vahamet gözler önünde. Sağcılaşma Halkçı-Devrimci-Aydınlanmacı CHP’nin yerine 12 Eylül sonrasında “sosyal demokratlaşma” ikame edilerek başlandı.
Laiklik CHP yönetimi için ağza alınacak bir ilke olmaktan bile çıktı. Tam tersine dinci gericiliğe kapılar Baykal döneminde açıldı, Kılıçdaroğlu döneminde ise tüy dikildi.
İkinci tür sağcılaşma “Ulusalcılık”la varacağı yere vardı. Vatan Partisi, “Hesap verecekler” çizgisinden, millicilik icat ede ede saray kapısına bağladı kendini. kendi kendinin yıkımını; çöküşünü yarattı ve hiçliğe doğru yol alıyor.
Üçüncü tür sağcılaşma da yine doğrudan 12 Eylül ürünü liberal sol sağcılaşma olarak belirdi ki CHP’yi de bu sağcılaşma sürecine ekleyebiliyoruz. Liberal sol, Cumhuriyet Devrimi’nin düşmanıdır. murat Belge – Birikim – ÖDP çevresinde başlayan “İttihatül jakoben Bolşevizmi”ne açılan savaş ile ittihatçılar, kemalistler, Fransız Devrimi ve sonuçta sosyalist devrimlerin hepsi “reel sosyalizm” salaklığıyla hedefe kondu. Lgbtixyz’cilik, ulus devlete karşı her türlü milliyetçilik; sınıf mücadelesi temelinin dışındaki her türlü “sivil toplumculuk” aktivitesi matah şey olarak önerildi.
Üçünün de toplam özelliği (VP ne kadar diğer iki sağcılaşma tipinin argümanlarına aykırı görünse de ) Türkiye’nin ve emperyalizmin tehdit, baskısı altındaki mazlum coğrafyaların insanlarından kopmak oldu. özellikle kendi halkından kopanların değiştirebilecekleri bir dünyanın olamayacağı en başından belliydi.
Sol ve devrim derken, bu üç tür sağcılaşmayla hesaplaşmayı başarabilenler için bir umut vardır. Bu moloz yığınları temizlenmeden başarılacak birşeyler yoktur. Yani tarihe ve toplumsal duruma çalım atarak bir devrim gerçekleştirmek ham hayal kalıyor.
Haldun cubukcu aktaran Ahmet Hulusi Kırım
