Hasan H. Yıldırım & Hussein Erkan
2014 yılının ortalarını hatırlayanlar şunu bilirler. Türk egemenlik sisteminin örgütlediği, eğittiği, finanse ettiği, her alanda desteklediği IŞID terör örgütünün Kürdistan’a saldıracaklarını herkes bekliyordu. Bunu Irak-PDK/Barzanilerde biliyordu. Her ne kadar IŞID Kürdistan’a saldırıp, Ezidileri soykırıma geçirdikten sonra Barzaniler “biz bunu beklemiyorduk“ deselerde bu konudada yalan söyledikleri açıktır.
Yalan söyledikleri açık çünkü Neçirvan Barzani’nin o dönem Türkiye Başbakanı olan Ahmet Davutoğlu ile yazışma ve telefon konuşmaları var. Neçirvan’ın Davutoğlu’na dediği, “IŞID Musul’a saldıracak, isterseniz Musul Konsolosluğunuzun güvenliğini biz üstlenelim“ dediği bilinir. Davutoğlu’da “buna gerek yok“ dedi. Yoktu çünkü zaten IŞID’ı oraya taşıyan Türkiye idi ve Musul Türk Konsolosluğu bu işin düzenleyicisiydi. Çok geçmeden bu tüm belgeleriyle ortaya çıktı zaten. Fakat Mesud ve Neçirvan Barzani buna rağmen “Türkiye IŞID’a yardım etmedi“ diyecek yalanı politika edindiler. Bununla Türklerin yanında oldular. Yanı sıra burada sorulması gereken soru şudur: Maddem Musul Türk konsolosluğunu koruyabiliyorsunuz, IŞID’a karşı durabiliyorsunuz, peki mazlum Ezidileri niye korumadınız? Kuşkusuz efendiniz Türkler buna icazet vermedi.
Evet Barzaniler, Kürdleri IŞID terör örgütünün katliamına karşı korumadılar. IŞID saldırır saldırmaz Şengal dahil alandaki peşmergeleri geri çektiler. Ezidiler başta olmak üzere bölgedeki insanları IŞID terör örgütünün soykırımına terk ettiler. Peşmergeye geri çekilin emrini veren kişinin Mesrur Barzani olduğu sonradan açığa çıktı. Her ne kadar “konu araştırılacak, sorumlular hakkında gereken işlem yapılacak“ denildiysede sorumlu Barzaniler olunca olay hasır altı edildi. Olayın üzeri kapatıldı. Şimdi ise parlamento’da 3 Agustos “Ezdilerin Soykırım Günü“ olarak kabul ediliyor. Hem de peşmegeye geri çekil emrini veren ve şimdi Başbakan koltuğunu işgal eden Mesrur Barzani döneminde. Bu karar Ezidi halkımızla dalga geçmenin bir başka senaryosudur. Kuşkusuz o gün Ezidilere karşı yapılan bir soykırımdır ama buna yol verenler ortaya çıkarılmadan, hesap sorulmadan böylesi bir karar almak başta Ezidiler olmak üzere Kürdlerle dalga geçmektir.
Türk sömürgecilerinin emriyle Şengal’daki peşmergeleri geri çekip Ezidileri IŞID terör örgütünün katliamına yol veren Irak-PDK/Barzaniler bugün timsah gözyaşları döküyor. Sahte milliyetçilik taslıyorlar. Yok Şengal Kürdistan’ın parçasıdır, Ezidiler Kürd’ür deyip ikiyüzlü davranıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi cümleyi kurarlarsa kursunlar Şengal soykırımı Barzanilerin utancıdır. Maddem Şengal Kürdistan toprağı, Ezidiler Kürd ise niye Şengal’ı ve Ezidileri IŞID terör örgütü ile başbaşa bıraktınız? Niye alandaki peşmergeleri geri çektiniz? Niye Ezidilerin soykırıma uğramalarına yol verdiniz? Kuşkusuz Şengal Kürdistan’ın, Ezidiler Kürd milletinin bir parçasıdır. Fakat buna sahip çıkılmadı. İşgaline, soykırımına seyirci kalındı. Hem de Türkiye’nin plan ve projelerine uygun olarak.
Sonra ABD öncülüğünde Koalisyon ve YPŞ güçleri ile beraber Şengal kurtarıldıktan sonra Mesud Barzani’nin komuta ettiği onbinlerce peşmerge ile Şengal’e Irak-PDK güçleri girdi. Şengal’ı kurtarmış havası çalındı ama burada da bir başka yüzsüzlük yapıldı. İlk etapta Kürdistan bayrağının yanında göndere Irak bayrağı çekildi. Irak-PDK’nin konuya ilişkin yaptıkları ilk açıklamada Şengal yönetiminin parasını Bağdat versin denildi. Sen sömürgecinin bayrağını oraya asarsan, oranın yönetiminin maaşlarını Irak hükümetine ödetmeyi kabullenirsen bu demek ki orayı onlara peşkeş çekiyorsun demektir. İşte vatan, millet satışının adı budur. Şimdi utanmadan Şengal Kürdistan’ın bir parçasıdır deniliyor.
3 Ağustos 2014 tarihinden Şengal’de yaşananlar biliniyor. Beleklere kazınmıştır. Binlerce kişi korkunç yöntemlele katledildi. Binlerce kız, kadın kaçırıldı, pazarlarsa cariye olarak satıldı. Kürdlere bu utanç yaşatıldı. Bunu yapanlar Türk devletinin her alanda desteklediği IŞID terör örgütü ise buna yol verende Barzanilerdir. Bu bilince çıkarılmadan, bunun hesabı sorulmadan Kürd milletini yeni Şengaller bekliyor. Şu an bunun tehlikesi yürürlülükte zaten. Türk işgal güçlerinin önüne girip kurtarılmış Kürdistan bölgesi dedikleri Güneyi işgal ettirmeleri Şengal’den farklı değildir. Şengal’ın hesabı Barzanilerden sorulsaydı bugün Kürdistan’ın Güneyini Türk işgal güçlerine peşkeş çektirilmezlerdi.
Herkes şunu bilsin. Irak-PDK/Barzaniler sömürgecilerin taşeronu olmuşlardır. Kürd/ Kürdistan onların umurundan değildir. Onlar için birey, aile, aşiret, parti çıkarları esastır. Milli olmaktan çıkmışlardır. Sömürgecilerimizin tetikçileri olmuşlardır. Saçından tırnaklarına kadar suça bulaşmışlardır. Kürd halkı nezdinde itibarlarını kaybetmişlerdir. Eğer bugün ayaktalarsa ele geçirdikleri ekonomi, ellerindeki askeri güç ve sömürgecilerin ve özeliklede Türklerin desteğidir. Fakat bununda bir süresi var. Sonları Saddam’ın sonu olacaktır. Bu görülmelidir. Bu işbirlikçilerin şahsında yurtseverlik keşfeden çevrelere diyeceğimiz şudur: Akılı olun! Kimide kişisel çıkarını Barzanilerin kapısında gördükleri için milletimize karşı işlenen suçların ortaklığını kabullenmiş bulunuyorlar. Bir maaş, bir ihale karşılığı ihaneti meşrulaştırıyorlar. Hemde Kürd/ Kürdistan’ı çirkefçe pazarlayarak.
3 Ağustos 2019 Şengal soykırımı unutulmayacak. Sorumlularından mutlaka hesap sorulacaktır. Ki Şengal’de ve özelikle de Kürdistan’ın Güneybatısında bunun hesabı YPG gerillaları tarafından soruldu. Daha da sorulacak hesap var. 3 Ağustos 2019
114Ahmet Hulusi Kırım, Ismet Akdoğan ve 112 diğer kişi29 Yorum85 PaylaşımBeğenYorum YapPaylaş
