BölgeGenel

PSİKOLOJİK SAVAŞ PROPAGANDASI

Hasan H. Yıldırım & Hussein Erkan

6 Şubat 2023’te geniş alanı etkileyen büyük deprem oldu. Deprem, Maraş, Adıyaman, Hatay, Malatya, Osmaniye, Antep, Urfa, Diyarbakır, Kilis ve Adana başta olmak üzere birçok ilde büyük bir felakete yol açtı. Felaket Türk devleti tarafından katliama dönüştürüldü.

Deprem geliyor demesine rağmen devlet daha evvel bir önlem almadığı gibi olduktan sonra da toprak altında kalan insanları kurtarmaya çalışmadı. Bile bile ölümlerine göz yumdu. Depremde kurtulan halkın ve sivil toplum kuruluşların çalışmalarını engelledi. Depremzedelerin insani ihtiyaçlarını karşılamadığı gibi halkın ve sivil toplum kuruluşların topladığı yardımlara el koydu. Bu arada depremzedelere bağış adı altında birçok hesap açarak para toplayarak depremi ranta çevirdi.

Bunlar yaşandı. Depremzedeler, halk ve de tüm dünya buna şahit oldu. Türk egemenlik sistemin aşağılık bir sistem olduğu görüldü. Devlet bu imajı yok etmek için psikolojik bir savaş başlattı.

Türk egemenlik sistem sahipleri bu iş için özel ekipler oluşturdu. Psikolojik savaş elemanları iş başı yaptı. Yoğun kara bir propaganda yapıldı ve buna devam ediliyor. Bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. “Bu deprem Türkiye’ye karşı yapılmış bir operasyondur” iddiasını yaygın bir şekilde halka pompalanıyor. Ne yazık ki, bu algı operasyonu ile insanları zihinsel ve duygusal olarak teslim aldıkları onları istedikleri gibi düşünmeye ve davranmaya yönlendirdikleri görülüyor.

Psikolojik savaş elemanların yoğun olarak işlediği bu algı operasyonunun birçok amacı var.

Birincisi, meydana gelen depremde karizması çizilen Türk devlet-hükümetin üstündeki bu durumu tersine dönüştürmektir. Devlet-hükümetin bu işte bir suçu yok. “Bu felaketi Türkiye’nin başına saran ABD”dir tezini ileri sürüyorlar.

İkincisi, “ABD, Türkiye’de bu depremi gerçekleştirdi. Devlet-hükümeti zor durunda bıraktı. Yardım adı altında Türkiye’yi işgal etmek istiyor” tezi.

Üçüncüsü, toplumda var olan ırkçılık az gelmiş olacak ki yeni ırkçı bir dalga geliştirip halka ABD düşmanlığını aşılıyor.

Dördüncü bir amacı daha var. En önemlisi de bizce budur. “ABD bu depremi tetikledi.” Deprem nerede oldu? Kürdistan coğrafyasında. Burada esas amaç ABD’yi Kürdlere düşman gösterme tezidir.

Bunun gibi başka nedenlerde sayılabilir.

Bunu sıradan insanlar yapmıyor. Eski ve yeni generaller, polis şefleri, pof. etiketli özel psikolojik savaş elemanları ve dahası bu iş için özel eğitilmiş cikcik konuşan spiker bozuntuları tarafından el birliği ile yürütülüyor.

Sıraladığımız iddialar bu psikolojik savaş elemanları tarafından o kadar çok işleniyor ki toplumun belli bir kesimini buna inandırıldığı görülüyor.

Tüm bu kara propagandalara karşın toplum içinde deprem konusun da güvenirlilikleri ile tanınan bilim adamların söyledikleri de var.

Ne diyorlar?

“Yapay olarak deprem üretilemez. Hepsi uyduruk şeyler, efsane, bilimle hiçbir ilgisi yok. Hepsi safsata.“

Fakat bunların sessi kimseye ulaşmıyor. Durum bu olunca devlet-hükümet ve onların borazancıların kara propagandası toplumu etkiliyor.

Her şey bu yana. ABD’nin o kadar çok düşmanı var ki, eğer ellerinde böyle bir imkân varsa Türkiye’den önce şu an baş düşman ilan ettikleri ülkelere karşı niye kullanmıyor?

Mesela; Çin, Rusya, İran, Kuzey Kore vs.

Madem bir döğmeye basmakla deprem yapabiliyorsa bu ülkelerde niye yapmasın?

O kadar harcamaya da gerek kalmaz.

Niye düşmanlarını dize getirmek için trilyon dolar, o kadar askeri malzeme kullansın?

Niye askerini yabancı ülkelere gönderip oralarda öldürtsün?

Bununda ötesi ABD, şu an müttefik gördüğü Kürdlerin başına niye bu felaketi getirsin?

Sorun algı oluşturmaksa Türk egemenlik sistem sahipleri bunun alasını yapıyor.

Anlaşılan odur ki, Türk devleti, Hitlerin propaganda Bakanı Paul Joseph Goebbels’e şapkasını ters giydirecek kadar yalan üzeri algı oluşturmakta maharetlidir. Buna inanan bir kitlede oldu mu toplumu istediği gibi yönetebiliyor. Kara propagandaya dayalı algı yaratmada tek örnek Türkiye olmasa da mevcut durum da Türkiye bu süreçte ipi göğüsleyen ülke konumundadır. Türkiye halkları böylesi insanlık dışı bir sistemle karşı karşıyadır. Mitra, yardımcıları olsun.

Sonuç olarak şunu diyebiliriz. Bu algı operasyonun nedeni ne? Bunun tek bir cevabı var. Korku. Türk egemenlik sistem sahipleri, sağcısı, solcusu ve istisnalar hariç kendine Türküm diyen toplumun korkusu masa başında 72,5 milletten “oluşturduk” ismine “Türk ulusu” denilen yamalı bohçanın ve Trakya, Lazistan, Anadolu ve Kürdistan’ı zorla egemenliklerine alıp oluşturdukları “hata ülke Türkiye”nin dağılacağı korkusudur. Bunu yapacak olanında ABD’nin olduğudur. Kendilerini Türküm diyen toplumun bu kadar ABD düşmanı olmasının nedeni de budur. Korkunun ecele faydası yok. ABD’nin 21.Yüzyıl Genişletilmiş Orta Doğu Projesi (GOP) ile bunun yapılacağının stardı çoktan verildi bile.

Türk egemenlik sistem sahipleri, kendine Türküm diyen sağcısı, solcusu ve deyim yerindeyse toplum olarak ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar Yugoslavyalaşmaktan, Iraklaşmaktan, Libyalaşmaktan ve Suriyeleşmekten kurtulamazlar. Çünkü ABD’li bir generalinin dediği gibi “Türkiye’de GOP kapsamı içindedir.” Hayırlara vesile ola.

1 Mart 2023

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu