Genel

MUSTAFA SUPHİ , ETHEM NEJAT ve ARKADAŞLARI 14 YOLDAŞLAR ÖLÜMSÜZDÜR…

TKP’nin kurucusu ve Türkiye proletaryasının ölümsüz önderi MUSTAFA SUPHİ ve 14 yoldaşı 1921 yılının 28 Ocak’a bağlayan gecesi faşist Kemalist diktatörlüğü tarafından alçakca yapılan bir suikast sonucu kaybettik.
1883 yılında Giresun’da doğan MUSTAFA SUPHİ yoldaşımız, Paris’te Sosyal Bilimler Fakültesinde eğitim gördü. Rusya’daki 1905 burjuva demokratik devriminden büyük ölçüde etkilendi ve bu konuda araştırmaya girişti. MUSTAFA SUPHİ yoldaşımın kendileri için tehlike olacağını Sezen dönemin paşaları Mahmut Şefik paşanın öldürülmesi olayını bahane ederek MUSTAFA SUPHİ yoldaşımızı tutukladılar. 1913 yılında tutuklanan MUSTAFA SUPHİ yoldaş, 1914 yılında sürgünde bulunduğu Sinop kalesinden kaçmayı başardı. 1915 yılında Bolşeviklerle ilişki kuran MUSTAFA SUPHİ yoldaş , Bolşeviklerin etkisiyle Rusya’daki Türk işçi ve köylülerin arasında yoğun bir propaganda ajitasyon faaliyetine girişti.
Şubat 1918’de Moskova’ya giderek Türkçe bir Komünist gazete çıkarabilmemin imkanlarını aradı. İslam komünistlerininde yardımıyla ilk Türkçe komünist Gazete olan YENİ DÜNYA ‘ yı çıkarmaya başladı.
Büyük Ekim Devriminin dünyayı sarsan Coşkun ruhunu Türkiye’li işçi, emekçi Köylülere kavratmak için Yeni Dünya yoğun propaganda faaliyeti sürdürdürmüştür. TK P’nin oluşmasında Yeni Dünyanın önemli bir rolü vardır. 1918 yılından itibaren gerek Türkiye’de gerekse Rusya başta olmak üzere tüm dünya genelinde ilk komünist örgütlenmeler başladı. Bunların ilki Moskova’da 25 Temmuz 1918 tarihinde toplanan Türk Sol Sosyalistleri konferans sonucun kurulan Türkiye Komünist Teşkilatı idi. Bu konferansa Başkan seçilen MUSTAFA SUPHİ yoldaşımız konuşmasında şöyle seslenmektedir. “ Fikrimce bu oluşturduğunuz topluluk tarihte Türk halkının etkilerini gerçekten arz ve temsil eden ilk teşkilattır” diyordu. ( Türkiye’nin mazlum amele ve Rençberlerine)
Türkiye Komünist teşkilatı bu şerefli ve onurlu görevi yerine getirebilmek için çalışmalarını sürdürmüştür. Bir yandan Enternasyonelim ilkelerine bağlı olarak uluslararası DEVRİM cephesini desteklerken diğer Handan’da TKP’nin kurulması ve Türkiye Devrimine etkin bir biçimde katılmanın mücadelesini vermiştir.
MUSTAFA SUPHİ yoldaş 1918’in Aralık ayında Petrogat’ta yapılan Uluslar arası Devrimciler toplantısına ; 1919’un Mart ayında ise Moskova’da yapılan 3. enternasyonelin 1. Kongeresine Türkiye Komünist Teşkilatı adına Türk delegesi olarak katılmıştır. Anadolu’da Emperyalizme karşı mücadeleye katılmak üzere bir Türk kızıl ordusu oluşturmuştur. O dönemde, Türkiye emperyalist işgale karşı duyulan nefret ve isyan sonucu Sosyalist Fikirlerle oluşan en önemli örgütler ise; 22Eylül 1919’da Şefik Hüsnü ‘nün yöneticiliğinde İstanbul’da kurulan Türkiye aişçi ve Çiftçi Fırkası tine 14Temmuz 1920’de Şerif Manatof’un gayretleriyle Ankara’da örgütlenen Türkiye Halk Komünist Partisidir. ( TİÇF)in kurucuları arasındaki en önemli simalardan birisinde daha sonra TKP sekreterliğine seçilen ETHEM NEJAT yoldaşımıdı. ETHEM NEJAT ‘n TİÇF’ye girmesinden sonra ilk sayısı Almanya’da yayınlanan KURTULUŞ Dergisi İstanbul’da yayınlanmaya başlamıştır. THKP’ nin yayın organları ise EMEK GAZETESİ ve YENİ HAYAT dergisiydi.
İşte 10 Eylü 1920’de TKP’nin kuruluşuyla sonuçlanan kongre, bu 3 örgütten yani Türkiye Komünist Teşkilatı-Türkiye İşçi Çiftçi Fırkası- Türkiye Halk Komünist Partisi’inden oluşmuştur.
TKP’nin 1. Köftesinde konuşan MUSTAFA SUPHİ şöyle sesleniyordu: “ Teşkilat dönemlerini geçiren ve şimdiye kadar birer grup halinde yaşayan Türkiye Komünistleri bu kongreden teşkilatlı ve birleşme bir PARTİ olarak çıkmakla yeni bir hayat dönemine ayak basıyorlar” ( Türkiye’nin Mazlum Amele ve Rençberlerine)
Böylesine yoğun faaliyetler içinde bulunan MUSTAFA SUPHİ TKP’si önder kadrolarla Türkiye’ye gelirken Karadeniz’de alçakça, hunharca , zalimce katledildiler. Böylesi adi bir cinayeti ve katliamı tertipleyen Faşist Kemalistlerin ne denli ANTİ- KOMÜNİST ve Halk düşmanı oldukları bir kez daha açığa çıkıyordu.
Onları katleden Kemalist faşistler iyi bilsinler ki; MUSTAFA SUPHİ ve 14 yoldaşımız Karadeniz’in sularına değil, biz komünistlerin kalbine gömülmüştür. Çıkası yok , çıkarılası yok. Ve onlar; devamlı önlerinde saygı ile egileceğimiz Ölümsüz önderlerimizde. Halk Demokrasisi, Bağımsızlık, SOSYALİZM ve yüce KOMÜNİZM mücadelemizde yaşıyorlar, yaşayacaklardır. Hiç bir güç haklı mücadelemizden biz komünistleri alıkoyamayacaktır. BU BÖYLE BİLİNE

GAZETE KÖK AVUSTRALYA
12/8/2021 Melbourne
HÜSEYİN BİÇER

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu