Genel

KÜRD MİLLET POLİTİKASI PROBLEMLİDİR – 6

Hasan H. Yıldırım & Hussein Erkan

 

KÜRD MİLLET POLİTİKASI PROBLEMLİDİR – 6
SÖMÜRGECİLER ve KÜRDLER
Evet ne dedik? Kürd milleti için acil olarak bağımsızlık deklarasyonu lazım. Acil olarak Kürd partileri, örgütleri, sivil kurumları, aydınları, sanatçıları, iş adamları toplanmalı. Herkesin kabul edeceği ortak milli bir program ortaya koymalı. Maddem ülkeniz işgal altındaysa, maddem milletsek, maddem ülkemiz ve milletimiz parçanmışsa, her bir parçası bir ülkenin topraklarına kattırılmış ve milli egemenliğimiz gasp edilmişse bunun alternatifi olmalıdır. O alternatif: Bağımsız Birleşik Kürdistandır. Kürdler bu politikada birleşmedikçe hiçbir hakkını elde edemezler.
Bu değil de yaşamda karşılığı olmayan hedefler için politika oluşturulursa şimdiye kadar olduğu gibi hep kaybeden olurlar. Her kim ki Türk, Arap ve Farsların şahsında kardeşlik, dostluk, müttefiklik keşfediyorsa, bilinsin ki o Kürd milletinin ebediyen köle kalması politikasını yapmaktadır. Düşman şahsında kardeşlik, dostluk, müttefiklik keşfetmek köleliği kabullenmek demektir. Bunun panzehiri Kürd milliyetçiliğidir. Kürdler kendilerini yaşatmak, geleceğe taşımak ve çağdaş milletler camiasında yerini almak istiyorlarsa milliyetçi olmaktan başka bir şansları yoktur. Kürd milliyetçiliği; Kürdlerin egemenliklerini ellerine alması ve kendilerini yönetmesi demektir. Kürd milliyetçiliği, bağımsız Kürd milli devletini öngörür. Millet olarak varlığını, ülkesini, dilini, kültürünü ancak bu yola koruyabilir, geliştirebilir ve geleceğe taşıyabilir.
Kürdler ne zaman kurtulur? Dostunu, düşmanını tanıdığı zaman. Defalarca milletçe, millet olmanın bilincinde değiliz dedik. Bir kere düşmanlarımızı düşman olarak görmüyoruz. Bizi inkar eden ve yok etmeye göre kendini örgütleyen düşman şahsında “kardeşlik, dostluk” ve hata “stratejik müttefik” keşfediyoruz. Bu politika belki bazı siyasi güçlerin bir dönem kendilerini yaşatmasına yarıyor ama bu politika milletçe bize kaybettiriyor. Düşmanımızı düşman olarak görseydik eğer bunun program ve planını yapardık. Buna ulaşmak için gerekli araçlar yaratırdık. Uluslararası alanda müttefik arayışına girerdik. Kendi gücümüz ve müttefiklerin yardımı ile bağımsızlığa koşardık. Bu dost ve düşman tarafından ciddiye alınmamızı sağlardı. Bunun koşulları var. Milli bir politikamız ve birliğimiz olursa uluslararası alanda bizi destekleyen güçler vardır. Bu koşullarda kazanırız. Yoksa geçmişte olduğu gibi bugün ve yarında kaybeden oluruz.
Kürdistan’ı sömürge statüsünde bulunduran Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin demokrasi sorunu vardır. Kürdistan’ın bağımsızlık sorunu var. Kürdler toplum olarak, sömürgeci ülkelerin demokratik olmasını ister ve de destekliyor da. Fakat Türkler, Farslar, Araplar toplum olarak Kürdistan’ın bağımsızlığına karşıdırlar ve tüm araç ve güçleriyle bunu engellemeye çalışıyorlar. İstisnalar var mı tartışılır ama halkların “ortak devrimini“ savunanlar tıpkı egemen sınıfları gibi Kürdistan’ın bağımsızlığına karşıdırlar. Bunu ister din ister sınıf veya halkların kardeşliği adına yapsınlar bu gerçeği değiştirmiyor. Kürdler bunu görmelidir. Sırtlarındaki bu kamburları çöpe atmalıdır. Eğer Kürdistan’ın bağımsızlığını şartsız destekleyenler varsa onlarla her alanda güç birliği yapmalıdır.
Geçenlerde Ezidi bir arkadaşa misafirdik. Bağımsızlık meselesini konuşuyorduk. Mevcut Kürd partilerin, liderlerin, politikacıların, aydınların Kürd milleti için belirledikleri hedeflerin Kürd milletine neye mal olduğu konusunda sohbet ederken uzun süreden beri aklımıza takılan: “Siz Ezilere atfedilen şu daire meselesinin hikayesi nedir?” sorusunu kendisine sorduk.
Arkadaş: “Tam da adamına sordunuz. Ne bileyim. Her kişi bu konuda bir şeyler söyler. Fakat çoğunluğun savunduğu şu. Ezidi Kürdlerin etrafına bir daire çizildi mi, o çember silinmeyene kadar kendileri çıkmamak gibi bir dini inanışları var. Etraflarına çizilen çember kaldırılmadan kendileri oradan çıkarlarsa başka dinlere tabi olacağı inancı var. Bu oyunu da Müslümanlar, Ezidilerin başına sardığına inanıyorum. Bildiğiniz gibi Ezidiliğin kendine has katı kuralları var. Sonradan Ezidi olunmaz. Ezidi olmak için bir Ezidi ana-babadan olmak, bir Ezidi, Ezidi olmayanla evlenmesi yasak vs. kurallar. Bunun gibi inançlar. Müslümanlar düşünmüş taşınmış. Ezidiler bu dar çerçevede çıkmasınlar diye bir de bu daire belasını başlarına örmüşler. Ezidiler de sanki iyi bir şeymiş gibi bunun üzerine cumburlop üstüne atlamışlar. Düşmanın kendisine giydirdiği o daracık hapishaneye kendilerini mahkûm etmişler…”
Bunları dinleyince doğru ya düşman zaaflarımızı çok doğru tespit etmiş. Bunun üzerine düşünce üretmiş, önümüze koymuş, biz de sorgulamadan uygulayıcısı olmuşuz. Müslümanların Ezidilere oynadığı daire oyununun işe yaradığını gören Kürd millet düşmanları milletçe Kürdlerin başına da bir çorap örmüşler. “Türk, Arap, Fars sizi yok da saysa, soykırımda uygulasa aman siz siz olun kardeşlik, dostluk politikanızdan hiç mi hiç vazgeçmeyin. Türkiye’ye vatanımız, Türk devletine devletimiz deyin. Demokrasi deyin, Aman ha aman Kürdler için insani ve milli hakları öngören bir statü talebinden bulunmayın. Hele bağımsızlığı hiç düşünmeyin. Aklınızın ucundan bile geçirmeyin.” Kürdlere bunları savunun durun denilmiş.
Bu politika ile Türk, Arap ve Farslar dışında bir yaşam düşünülmesin düşüncesi Kürd’e egemen kılınmış. Sadece bağımsızlık ayıp ve günah sayılmış. Bağımsızlık mı? Çok kötü, gereksiz ve zararlı bir şey(!) Maazallah ABD, İsrail, emperyalizm uşağı olunur düşüncesi Kürdlerin beynine şırınga edilmiş. Türk, Arap, Fars kölesi olma dururken niye “elin gavuru”nun uşağı olacak ki Müslüman Kürd “kardeşim”(!) denilmiş.
Türk, Arap ve Fars politikası bu. Şu an Kürd siyasetine hakim olan politika da tamı tamına bu. Ne demek bu? Bu politikanın özeti şu: Kürd’e denilen kendin olma ama başka ne olursan ol. Kendin olmak ne demektir? Bağımsız olmaktır. Arap seydisinin, İran Mollasının, devşirme Türk’ün Kürd’e uzak durun dediği de budur. Görünürdeki ezici Kürd parti, lider ve aydınların uyduğu da, budur. Ax vax akılsız Kürd! Sen bu kafayla gittiğin müddetçe köle kalmaya mahkumsun. Ezici olarak Kürd parti, lider, politikacı ve aydınların Kürd milletine reva gördüğü budur. Köle Kürd’ün başındaki sömürgecinin gönülü taşaronlarıdır bunlar. Yazık ki yazık! Kürd milletine yazık!
Kürd milletine kaybettiren politika budur. Kürd politikası sorunludur dediğimiz budur. Bu politika sürdüğü müddetçe Kürdler hiçbir hak sahibi olamazlar. Bu politika değişemez mi? Kuşkusuz değişebilir. Değişebilinmesi için Kürd parti, örgüt, sivil toplum kuruluşların, aydınların, akademisyenlerin, sanatçıların, iş adamların değişmesi gerekir. Yan yana gelmeleri gerekir. Herkesin kabulleneceği milli bir programda anlaşmaları gerekir. Bu sağlanırsa halkımız buna hazırdır. Uluslararası durumda buna müsaittir. Bu durumda Kürdlerin devletleşmemesi için bir neden yoktur.
Slogan belidir:
“Ya Kurdistan Ya Neman!“
“Ya Şimdi Ya Hiçbir Zaman!”
Haydi Kürdler silkelenin!
Boynunuza takılan kölelik zincirini parçalayın!
                                                                               – SON –
                                                                                                              Hasan H. Yıldırım & Hussein Erkan
26 Haziran 2023

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu