Gündem

KARABAĞ’DA NELER OLUYOR

Ahmet Hulusi KIRIM

 

KARABAĞ’DA NELER OLUYOR

Karabağ denince akla 35 senelik kanlı savaşlar gelir. Sorunun kökeninde, her iki devletin de Karabağ üzerinde hak iddia etmesi yatıyor. Rusya Komünist Partisi Kafkasya bürosunun 12 Haziran 1921’de Ermenistan’a bağladığı Y.Karabağ’ı 15 gün sonra Azerbaycan’a bağlı otonom bölge olarak tanımlaması, dahası bölgenin Ermenistan ile fiziki ilişkisini kesmek için Laçin koridorunun Azerbaycan’a bırakılması tarihi husumeti doğurdu ve bugüne kadar gelindi.

Azerbaycan’ın geçen hafta Karabağ’a saldırısını, 1992 ve 2020’deki savaşların devamı olarak görmek gerekiyor. 1992’de Ermenistan karşısında ağır bir yenilgi yaşayan Azerbaycan ordusu, Türkiye ile 2010 senesinde imzalanan stratejik ortaklık antlaşmasıyla yoğun askeri teçhizat desteği ve askeri eğitim aldı.

Azerbaycan’da halen 200 civarında muharip Türk subayı görev yapıyor.  Türkiye ve İsrail’in askeri desteğini alan Azerbaycan,2020’de yapılan savaş da, daha önce kaybettiği 5 reyonu geri alsa da hak iddia ettiği Karabağ sorunu bütün yakıcılığı ile duruyordu. İlhan Aliyev son darbeyi vurmak için uygun konjonktürü bekliyordu. Beklediği an, son 1 seneki siyasi gelişmeler sonucu geldi. Ermenistan başbakanı Paşinyan’ın, Kafkasya jeopolitiğini yanlış okuması ve stratejik hataları nedeniyle Rusya’nın yeşil ışık yakması, Aliyev’i cesaretlendirdi ve Karabağ’a saldırdı.
Rusya operasyona yeşil ışık yaktı. Çünkü gerek ABD’de ki Ermeni diasporası ve gerekse Ermenistan başbakanı Paşinyan, son 1 senedir Ermenistan’ın Rusya’dan uzaklaşmasının altyapısını hazırlıyordu.

Rus istihbaratı görüşmeleri izlemiş ve Paşinyan’ın ABD güdümüne girmekte kararlı olduğu bilgisini Putin ile paylaşmıştı. Yaklaşık 1 yıldır süren bu süreçte sona gelindiğinin en somut örnekleri, Paşinyan’ın Uluslararası Ceza Mahkemesi üyeliğinden bahsetmesi (Mahkeme Putin için savaş suçlusu olduğuna karar verdı), karısının Ukrayna ziyareti ve sembolik de olsa ABD-Ermenistan ordularının ortak tatbikat yapmasıydı. Bu adımlar Ukrayna işgaliyle başı zaten dertte olan Putin’i çok öfkelendirdi.

Kafkasya bölgesine, enerji kaynakları ve Orta Asya’ya açılan kapı olması nedeniyle 21.yüzyılının Ortadoğu’su da denebilir. Azerbaycan enerji kaynakları, Ermenistan ise Kafkasya’ya acılan kapının kilidi olduğundan, Kafkasya jeopolitik tablosunun önemli unsurlarıdır. Bu özelliğiyle bölge, emperyalist ABD ve Rusya için büyük önem taşımakta olup ayrıca alt emperyalist olma yolunda Türkiye ve İran’ın da ilgi alanı içerisindedir.
Ukrayna’da Rusya’ya karşı istediği sonucu alamayan ABD, Rusya’yı sıkıştırmak için yeni cepheler açma peşinde. Rusya’yı güneyden kuşatma stratejisinin bir parçası olarak yeni cephe ise Ermenistan-Azerbaycan hattıdır. Nitekim Karabağ’da yürütülecek bir savaş için ABD Ermenistan’a silah göndermenin hazırlığını tamamlamış durumdaydı. Tam bu safhada İran’ın devreye girmesi ise tesadüf olmasa gerek. ABD’nin, İran ile ilişkilerini takas anlaşması ile yumuşatmasını Karabağ bağlamında düşünmek mantıklı olacaktır. İran her ne kadar Karabağ’ın hukuken Azerbaycan’a ait olduğunu söylese de Ermenistan’a dolaylı desteğini sürdürüyor. Çıkarını o yönde görüyor.

İran’ın Ermenistan’a dolaylı desteğinde en büyük amil, Ermenistan ile fiziki ilişkisinin kopması sonucunu doğuracak, Nahçıvan -Azerbaycan arasında kurulacak karayolu bağlantısı Zengezur koridorundan rahatsızlık duymasıdır. İran, Zengezur koridoru konusunu bir ulusal güvenlik meselesi olarak ele alıyor. İran’da, Zengezur Koridoru’nun bölgesel ve uluslararası düzeyde İran karşıtı bir proje olduğu, bölgenin jeopolitiğini değiştireceği, İran-Rusya-Çin’i çevrelemek için Batı tarafından ortaya atılan bir proje olduğu konusunda konsensüs söz konusudur. Bu koridorun hayata geçmesiyle birlikte NATO’nun Türkiye ve Azerbaycan üzerinden Hazar Deniz’ine ulaşarak İran ve Rusya’yı çevreleyeceği düşünülüyor. Yine bir önemli husus da, Zengezur koridorunun açılmasıyla İran-Ermenistan sınırının ortadan kalkacağı, İran’ın Avrupa ile bağlantısını fiilen keseceği,bu nedenle İran’ın Avrupa’ya ulaşmasının en güvenli yolu olan Kafkasları kaybedeceği korkusudur. İlaveten, İran’da yaşayan 35-40 milyon Azeri’nin Baku ile yakınlaşmasının da ayrı bir korku vesilesi olduğunu söylemek gerekiyor.

Alt emperyalist olma yolunda ilerleyen ve Pan-Türkist emelleri olan Türkiye’de Turancılık, devletin resmi ideolojisi olarak İttahat ve Terakkiden beri örtülü veya açık hep var oldu. Türkiye, ölümcül ideolojik Turan fantezisi gereği, Azerbaycan yoluyla Hazar Denizine oradan da Orta Asya “Türki” cumhuriyetlere ulaşmayı hedefliyor. Diğer yandan da Azerbaycan ve Orta Asya’dan gelip Batı’ya gidecek enerjinin terminal ülkesi olmayı hayal ediyor. Türkiye’nin, Azerbaycan ile Nahcıvan’ı birleştirecek Ermeni toprağı Zengezur koridorunun açılmasındaki beklentisi, Orta Asya enerjisinin Hazar Denizi’nden geçip Azerbaycan ve Nahçıvan’dan doğrudan Türkiye’ye ulaşmasıdır.
Ermenistan ise, Türkiye’nin Turan yolu üzerinde stratejik bir engel olan, Orta Asya açılımının önüne set çekmede stratejik üs görevi gören, Kafkasya jeopolitik tablosunun önemli bir oyuncusudur. Orta Asya “Türki” cumhuriyetlerine ulaşmak isteyen Türkiye, Ermenistan’ı şimdilik Azerbaycan vasıtasıyla kontrol altına alma peşinde. Azerbaycan’ın son iki yıldır süren Karabağ’ı ele geçirme yönündeki saldırılarının asıl nedeni bu stratejik hedeftir. Bu nedenle Azerilerin haksız savaşını sonuna kadar destekliyor. Ama dur denmedikçe, uygun konjonktürde, ideolojik Turan fantezisinin ikinci perdesinin Zengebur’da üçüncü perdesinin ise Erivan’da sahnelenmesi kuvvetle muhtemeldir.
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki tarihten gelen sorunların çözümü, bölgesel ve küresel güçler müdahale ettiği müddetçe mümkün olmayacaktır. Çünkü Karabağ ihtilafı halledilse bile sular durulmayacak, bu kez Zengezur koridoru sorunu Erdoğan’ın teşviki ve desteğiyle Aliyev tarafından gündeme getirilecek, sonuçta bütün dengeleri sarsacak bölgesel güçlerin müdahil olacağı bir savaş çıkacaktır.

Ermeni ve Azerbaycan arasındaki sorunların ve husumetin nihayete ermesi için 1921’de oluşturulan statü revize edilmelidir. Adilane çözüm, 32 km.lik Laçin koridorunun Ermenistan’a bırakılarak Ermenistan-otonom Karabağ, 146 km.lik Zengezur koridorunun da Azerbaycan’a bırakılarak Azerbaycan-Nahçıvan bağlantısının kurulması olmalıdır.

 

Ahmet Hulusi KIRIM

25.09.2023

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu