Gündem

Dersim’de İhanetin bedeli Çok Ucuz… -4-

Erdoğan ATEŞİN

Dersim’de İhanetin bedeli Çok Ucuz…  -4-

 

Yoldaşlarım,
“Kutsal dağ”- Munzur Dağı, yer ve göğün birleştiği yer, Dünyanın merkezi, üstünde kutup yıldızı, kozmik bir dağ, yani kozmosun bir parçası, yeryüzünün göğe bakan göbeği…
Burada, yerin bu göbeğinde başladı ilk göğe yürüyüş… Bize zenginlik veren, zihin açıklığı veren Göğün göbeği Munzur… Göğünden kopmuş, göğüne dönmek için sabırla, inatla evrensel bir eksen içinde yerine oturmuş koca gövdesiyle yer ile gök arasında bir bağlantı…
Zamansal ve uzamsal değişimlerin merkezi…Diyalektiğin felsefi güçlü simgesi, ormanları ile, gizemli, tepeleri ile göğe uzanan, ağacına, suyuna, taşına derin bir sevgi, yurdumun sevgili dağı Munzur…Bana, bize hep zenginlik ve huzur veren dağ.
Benim yedi atamın yaşadığı, sırtını güvenerek yasladığı dağ…Kazanmanın ilk kapısı, bizi bağrında tutan ilk kement, evrenimizin direği, bize varlığıyla varlık katan sevgili Munzur…
Göğü sırtına almış, bastığı toprağı sıkıştırıp sabitleyen koca Munzur. Yere sağlam basması sırtındaki yükün ağırlığınındandır.
Duruşuyla yere, eylemiyle göğe aittir, oraya yönelir…
Yükselişi donmuş bir eylemdir, ama dinamik..Durağanlığı, vakarı ile yukarıya uzanan bir kopma, bir uzaklaşma eylemi içindedir. Aydınlığın öğesi, güneşin ilk aydınlattığı aydınlık, karanlığı derin bir ıssızlık, ferahlık ve gizemlilik…Tabanından göğe yükseldikçe incelir, zirvesi mutlak özgürleşmenin doruğudur, bulutlarla dansı burada başlar ve Munzur bu aşamada yerle göğü arasında raks eder özgürce ve bütün kökleriyle…
İnsanın somut olandan ayrılması, soyut kutsala yönelişidir…Bu zirvelerde başkalaşan bilinç, insan zihninin en büyük sıçraması ilk basamağı…Bu aşamada bedensel ağırlığından kurtularak, kutsala doğru yükselir metaforik bilinç…
Dağa tırmanmak bir eylemdir, kutsala doğru yükselişi taşır …Dağ burada “Tanrı’nın” yeryüzündeki vücududur, oraya yürür bilinç. Bütün geçmiş ölülerimizin ruhları burada, bu zirvelerde dolaşır…Zaman-mekan bütün ölmüşlerin ruhunu burada saklar…Bütün ölmüşlerimizin evliya olduğu bir zaman-mekan …Her şey burada evrenselleşir..
Bilinç ve bilinçlilik, uzun insanlık tarihi içinde dönüşerek gelişen bir süreç…Doğaya dokunan, oradan beslenen, onunla ilşikisi içinde gelişen dinamik bir süreç…Doğa insanı kendisinden ayırmaz, insan doğasında koparak, doğasına yabancılaşır. ..
Bilinçlilik sabit, statik bir durum değil, deyişken ve dinamik bir süreçtir. İnsan kendi doğasından kopup savruldukça, gerçeğe yabancılaşır, gerçeğin de dışına düşer. Yeryüzüne oturmuş Munzur’dan kopan her parça eteklerinde toza dönüşmüş, savrulmuş kıtalar boyunca. .. Yeryüzünün bu cennetinde, kendi cehennemine savrulan tüm kuşakların rahmi, Munzur. ..
Şimdi dünyanın bütün kutsallarından Himaliyalardan, Meru dağından, Semura dağından, İnkaların anayurdundan, Haraberaziti, Gerizim, Ağrı, Munzur dağlarından kopup giden büyük ve kirli toz rüzgarları, aynı sömürgeci barbarların çoğrafyasında yeri göbeğinden kesiyor…
Bağrına düşen her bombanın püsküren yakıcı sıcaklığı, büyük bir yıkıma dönmüş, kutsalın yakıcı cehennemi, şimdi var olanı yakıyor, kül ediyor. Küllerinden doğanların anayurdu…Dağlara tırmanış kutsala, en yüceye ulaşmaktır…Orada bilinç durulanır, ölenlerle yeniden semah dönülür, bütün yaşayan ve ölmüşler orada tek vücut olur… Yüce olana ulaşılmıştır…
Erdoğan ATEŞİN
22.07.2023
NOT: Yazarın, Özelde Dersim Konusundaki izlenimleri daha geniş olarak yayınlanacaktır.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu