FelsefeGenelGündem

Bilimsel ve Teknolojik gelişkinlik

Bugün, Bilimsel ve Teknolojik gelişkinlik düzeyi öylesine bir seviyeye ulaşmıştır ki, dünyanın bir ucundan diğer ucuyla cep telefonları aracılığıyla yada bilgisayarlarla görüntülü görüşme yapmak artık olağan hale gelmiştir.

Umut İLERİ
Bugün, Bilimsel ve Teknolojik gelişkinlik düzeyi öylesine bir seviyeye ulaşmıştır ki, dünyanın bir ucundan diğer ucuyla cep telefonları aracılığıyla yada bilgisayarlarla görüntülü görüşme
yapmak artık olağan hale gelmiştir.
Diğer taraftan bu gelişmişliğe karşın, biz hala, bilimin ve teknolojinin bu gelişimine karşın Açlıktan, Yoksulluktan, Doğal Afetlerden, El kadar bir virüsün yol açtığı hastalıklardan ölen milyonlarca İnsandan bahsedebiliyoruz.
Aslında Bilim Ve Teknolojinin geldiği bu seviyeyle, yukarıda değindiğimiz, insanlık için hala tehlike arz eden olumsuzluklar arasında ki tersine durumun nedeni, içerisinde yaşadığımız sömürüye dayalı, Kar odaklı kendi Karını, İnsanlığın yararının önüne koyan Kapitalizmdir.
Oysa bu gelişme içerisinde, eğer Karı değil de, İnsanlığı odağına alan, İnsanlığın yararını gözeten bir Sistem olsaydı, belki de biz Açlık, Sefalet, Yoksulluk gibi kavramları çoktan unutmuş olacak, kelime dağarcığımızdan silmiş olacaktık.
Artık sona gelmiş dayanmış, battıkça çırpınan, çırpındıkça daha derinlere batan Kapitalizm, beraberinde İnsanlığı da bu bataklığa çekmektedir.
İşte o nedenle Ustalar YA SOSYALİZM YA BARBARLIK demişlerdir.
Demek ki İnsanlığın önünde iki seçenek var.
İnsanlık ya sömürüsüz, savaşsız, gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan, güzel günler göreceği, motorları maviliklere süreceği bir Dünyayı tercih edecek ya da Kapitalizmin
onu sürüklediği bataklıkta yok olup gidecek.
Ama işte bu tercih, sadece bir söylemle, öyle istemekle olacak bir tercih değil.
Bu tercih, uğruna mücadele edilecek, bedeller ödenecek bir tercih.
En başta da, artık sona gelmiş, kendini ekonomik ve siyasal olarak üretemeyen, insanlığa vereceği hiç bir şeyi kalmamış Kapitalizmi, evrensel planda ortadan kaldırmak, onu tarihin çöplüğüne göndermek için mücadeleyi temel alan bir tercih.
Peki neden tüm bu olumsuzluklar karşısında bir kaç istisna dışında İnsanlık üzerine serpilmiş bu ölü toprağını üzerinden atamıyor?
Aslında sorunun yanıtı çok basit!
Ortadaki bu nesnelliğe müdahil olacak, bu nesnellikten DEVRİMCİ bir vazife çıkartacak bir irade, bir Öznellik yok.
Kısaca İnsanlık, onu Politikleştirecek, onu Politik Mücadeleye yöneltecek yerelde ve evrenselde Komünist bir Önderlikten yoksun.
Böyle olunca da yığınların bu olumsuzluklara karşı öfkesini kustuğu her eylemlilik, kendiliğindenlikten kurtulamıyor, bir süre sonra sönümleniyor.
Demek ki ivedilikle oluşturulması gereken, İnsanlığı bu bataktan çıkartacak, Komünist Devrimci Parti.
Bu Partinin ilk adımı da KOMÜNİSTLERİN BİRLİĞİ!

Erdoğan Ateşin

Profilinizi oluşturmak için, biraz hayat hikayenizi anlatın. Bu alan, herkesçe görünebilir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu