Gündem

Devrimci Süreci Yönetmek

Hakim sınıf kliklerin gerici faşist kesimleri arasındaki çelişki ve çatışma, emekçi halklar muhalefetini en ağır faşist saldırganlıkla ve devlet terörüyle bastırma eğilimi her geçen gün daha bir sertleşerek devam ediyor.

Erdoğan ATEŞİNFotoğraf açıklaması yok.

-Gonzalo -Abimael Guzmán Yoldaş Anısına!!!
Hakim sınıf kliklerin gerici faşist kesimleri arasındaki çelişki ve çatışma, emekçi halklar muhalefetini en ağır faşist saldırganlıkla ve devlet terörüyle bastırma eğilimi her geçen gün daha bir sertleşerek devam ediyor. 20 yıllık Akp iktidarının yolsuzluk, açlık, sefalet, işsizlik ve hırsızlıklarının ayyuka çıkması, teşhir olması, burjuvazinin başka gerici ve faşist kanadının iştahını kabartmış ve bu süreç hakim sınıf klikleri arasında kıyasıya bir iktidar kavgasına dönüşmüştür.
Akp kliği devalüasyonla sonuçlanacak karşılıksız para basma ve seçime ramak kala popülist politikalarla, doktor ve memur maaşlarına ve asgari ücret vs. seçim yatırımı olarak düşündükleri zamlar sürecin ne denli daraldığını da gösteriyor. Her geçen gün TL’nin değerini düşürerek ithalata bağlı montaj sanayisine de ağır darbeler vuruyor. TL’nin sürekli değer kaybı ithal malların fiyatlarını arttırıyor, iç piyasada hiper enflasyon tetikleyerek her geçen gün halkın alım gücünü zayıflatıyor. İthalata dayalı sanayi ve diğer temel tüketim mallarında ithalattan kaynaklı üretim fazlası nedeniyle stokçuluk da artıyor.
Derin kriz nedeniyle fabrikalar istihdamı düşürerek, bir çoğu kapısına ya kilit vuruyor, ya da gruplar halinde işçi çıkararak ayakta kalmaya çalışıyor. Türk lirasının sürekli değer kaybetmesi, salt sanayi ithalatında değil, bütün ekonomide fiyatların hızla yükselmesine yol açıyor. Halkın alım gücü düştükçe, yoksulluk ve sefalet artıyor, egemen sınıfların ve onun siyasi düzlemde ki iktidarı da daha bir saldırganlaşıyor ve sokakları terörize ediyor. Feodal gerici tarikatlar, spekülatörler, para babası uyuşturucu baronları, tefeci tüccar Akp iktidarıyla daha bir palazlanmış, işbirlikçi burjuvazinin sömürüsü emekçilerin yaşamını yaşanılmaz kılmıştır.
”Millet İttifakı”, gelişmekte olan halk muhalefetini bastırmak, kontrol etmek için reformcu sahte söylemlerle faşist yüzünü gizlemeye, Akp’nin 20 yıllık suç ortağı olduğunu unutturmaya çalışıyor. K Kılıçdaroğlu, M Akşene’in sahte reformcu söylemleri, reformist sahte solu’da peşine takmış, Kürt hareketine karşı iki yüzlü politik tutumu TKP’nin de gerçek niyetini ”Halk İttifakı” tartışmalarında açığa çıkarmıştır.
Her geçen gün daha da ağırlaşarak devam eden ekonomik ve siyasi kriz, Akp ve R. T Erdoğan kliğini yeni alternatiflere zorluyor, iç kaos ve çatışma koşulları önümüzdeki süreçte gelişmeleri de belirleyecektir. İşçi sınıfı faşist sarı sendikaların kontrolünde adeta köleleştiriliyor. Köylünün toprağına ve üretim araçlarına icra yoluyla zorla el konuluyor, üniversitelerin içine ve sokak ortalarına polis karakolları kurulmuş, binlerce devrimci ve yurtsever, kimisi otuz, kırk yıldır cezaevlerinde tutuluyor ve ölüme mahkum edilmiştir.
Sırtını devlete, Akp ve tarikatlara dayayan bir avuç gerici güçler, emekçilere hayasızca saldırıyor, 80 milyon insana hayatı yaşanılmaz kılmış. İşçinin iş güvenliği, sendika hakkı, grev- genel grev hakkı elinden zorla alınmış, sorgusuz sualsiz gruplar halinde insan khk’larla işinden ediliyor.
Akp, Türkiye halklarına açlık ve sefalet, polis copu, Kürt halkına jandarma dipçiği, canlı bombalarla toplu katliamlar ve karanlık bir sürecin devam oldu, bu süreç geçmişin faşist iktidarlarının da kullandığı yöntemdi. Osmanlı ve Cumhuriyet tarihi katliamlar, işgal ve ilhaklar tarihidir. Ermeni’ler, Yahudi’ler bu toprakların Türklük öncesi halklarıydı ve hepsini yerlerinden yurtlarından ederek, Türkiye devleti bu yok oluşlar üzerine inşa ediliyordu.
Bütün faşist devletler, halkların ve işçi sınıfının mücadeleleriyle yıkılmıştır. Bu mücadelelerde sonuçta İşçiler, Köylüler, gençler, devrimci askerler, devrimci subaylar, aydınlar ve toplamda halklar, devrimci bir cephe örgütü yaratarak mücadelelerini ilerletebilmiştir. ”Halk İttifakı”, güçlü bir devrimci önderlik karakteri kazandığında, emekçilerin gerçek umudu olabilir, yalnız başına böyle bir ittifakın reformist hayalleri sürecin gerçeğine dönüşür.
Erdoğan Ateşin Kimdir?
16 Eylül 1960’da Dersim-Tunceli-Ovacık’ta doğdu. Lise öğrenimi yıllarında sosyalist düşünceyle tanıştı. 12 Eylül askeri faşist darbesi koşullarında ve sonrasında, devrimci düşünceleri nedeniyle çeşitli tarihlerde 6 kez gözaltına alındı, işkenceler gördü, Yine bu süreçte 2 yıl Van iline sürgün edildi. Bütün bu işkence ve baskılara rağmen devrimci, sosyalist kimliğinden taviz vermeyerek, devrimci marksist çizgide hep ısrar etti. Felsefe alanında 4 yıllık lisans yaptı ve bu alandaki çalışmaları devam etmektedir. Kapitalist- emperyalist sistemin marksist eleştirisi, Ortadoğu, Asya merkezli emperyalist bölgesel savaşlar, yeni emperyalist savaşların niteliği, Bilimsel sosyalizmin sürdürülebirliği, Kürt sorunu, Felsefi çalışmalar ve güncele dair Edebiyat Defteri, Alternatif Sanat, Düşün, Gazete kök gibi Dergi, Gazete ve sosyal medya üzerinden 300 yakın yazı ve makalesi yayınlandı…
” Toplumsal Devrim” adlı kitabı iki yıl önce çıktı…
Beğen

 

Yorum Yap

Erdoğan Ateşin

Profilinizi oluşturmak için, biraz hayat hikayenizi anlatın. Bu alan, herkesçe görünebilir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu