Önizleme (yeni sekmede açılır)
Değişim üzerine bir kez daha durmak istiyoruz.
Baştan şunu belirtelim, biz Komünistlerin Değişim anlayışımız, Düzen içi bir Değişimi içermiyor.
Bizim Değişim anlayışımız kökten, bu soygun ve talan düzeni, ömrünün sonuna gelmiş Kapitalizmin, Tarihin Çöplüğüne gönderilmesidir.
Bizim Reformistlerden, Liberallerden en temel farkımız budur.
Onlar, Kapitalizmin bu gün geldiği evreden bir haber, konuyu bir kaç liyakatsiz, bilgisiz insanların attığı yanlış adımlar üzerinden ele alarak, bunların değişimiyle Kapitalizmin tekrar yaşanılabilir bir hale geleceğine inanıyorlar.
Çünkü onlar için Kapitalizmin ötesi yoktur.
Kapitalizmin dışında, Gündüzlerinde Sömürülmeyen Gecelerinde Aç Yatılmayan bir başka Dünyanın var olabileceğini onlar düşünemez.
Bunların ağzından Demokrasi hiç düşmez.
Çünkü onların Demokrasi anlayışı, toplumda ki sınıflardan bağımsızdır.
Onlar sanırlar ki Demokrasi Herkes İçindir.
Bugün Ülkede yaşanan Hukuksuz durumu da Demokrasinin olmadığına bağlarlar.
Oysa bugün ülkede Demokrasi vardır ama bir avuç para babası için, sömürünün önünde ki tüm engellerin kaldırılması için Demokrasi vardır.
Oysa İşçiler, Emekçiler, Mülksüzler için bu Demokrasi, baskı ve zora dayalı Diktatörlüktür.
Üstelik Kapitalizmin bu evresinde artık Burjuva Demokrasisinden bile bahsedemeyiz.
Bundan sonra bizleri bekleyen, daha baskıcı, daha otoriter ve totaliter bir Egemenlik Biçimidir.
Egemenlik Biçimleri arasındaki sınır iyicene ortadan kalkmıştır.
Daha öncede yazdım.
Artık şunu anlamalıyız.
Sermayenin RIZA ile sömürme dönemi bitmiştir.
Bundan böyle, SOPA ile sömürme dönemi başlamıştır.
HAVUÇUN yerini SOPA almıştır.
Bazı aklı firariler, gece gündüz, medya da CHP de ki değişimi tartışmaktadır.
CHP de ki değişim isteğinin aslı, Ekonominin ve siyasetin başındaki bir kaç liyakatsiz, iş bilmezlerin yerine ithal iş bilenler getirerek, akılları sıra , mevcut sistemi onararak onun biraz daha yaşamını uzatabilmektir.
Buradan ortaya çıkan Değişim, eskinin rötuşlanarak, yeniden devamının sağlanmasıdır.
Bu bizim anlayacağımız bir değişim değildir.
Bu nedenle diyoruz DEĞİŞİM SANDIKTA OLMAZ diye!.
Değişim, Üretim araçlarının özel mülkiyeti sahipliğinde, Emeğin sınıflaştırıldığı, ücretli emek haline getirildiği, yabancılaştırıldığı, bu SİSTEMİN DEĞİŞİMİDİR.
Bunun dışında ki bir Değişim, bu soygunu ve talanı üreten Sistemi yeniden üretmekten başka bir işe yaramaz.
Umut İLERİ
