Ahmet Hulusi KIRIM
Her şey Aralık 1921’in gecesinde başladı. O gece Çeka’nın Moskova ofisinde Çeka şefi ve
Merkez Komitesi üyesi Djerzinski (Kızıl Torguemeda) en yakın çalışma arkadaşlarına karşı söze şöyle başladı:
“Yeni istihbarat bilgileri, Rus topraklarında oldukça kalabalık ve illegal bir karşı devrim örgütü kurma hazırlıklarını doğruladı. Merkezi Rusya’nın monarşist örgütü kısaca OMRC adını taşımakta olup kod adı ise “Trust”tur. Merkezi Moskova’da bulunuyor ve Rusya’nın değişik bölgelerinde dalları var. Mültecilerle de teması olan OMRC, karşı devrimci eylemleri başlatmaya hazırlanıyor. OMRC içine sızmamıza yardım edecek bir adam gerek bize. Monarşistlerin güvendikleri, inandıkları ve Sovyet iktidarı yararına hareket ederek, kurulacak bu örgütün yöneticilerinden biri olabilecek yetenekte bir adama ihtiyaç var.”
“Geçenlerde Yakuçev adlı, devrimden önce yüksek makamlarda bulunan ve karşı devrimcilerle ilişkisini devam ettiren birini, Beyaz orduların eski yüzbaşısı Artamonov ile görüşmek için gittiği İsveç’ten dönerken tutukladık. Örgüt hakkında bilgi vermeyi reddediyor. Yakuçeviç’i dönüştürüp örgüt arkadaşlarına karşı amansız bir savaş açmaya ikna etmeliyiz.”
Tutukluyu sorguya çekmeler önce karıştırıcı ve şaşırtıcı sorularla başladı. Hücresine geri dönen
Yakuçev direnmeye ve dövüşmeye karar vermişti. Fakat bir gün lüks bir odaya götürdüler. Masanın arkasında her zamanki gibi Artuzov vardı. Biraz uzakta Piller denilen meçhul Baltıklı baron. Bu kez işi daha sıkı tutuyorlardı. Onun direncini kıracak kanıtlar peşi sıra gelmeye başladı. İngiliz gizli servisinden Sidney Reilly, İsveç’de eski subay Artamonov ile görüşmeleri anlatılıp, bir mektup çıkarıldı. Mektup da Yakuçeviç’in seçkin bir insan olduğu, Bolşevik rejimin yıkılacağına inandığı, Merkezle Moskova arasında temaslar kurmayı önerdiği yazıyordu.
Yakuçeviç sersemlemişti. Piller içinden mektup çıkardığı zarfı gösterince sersemliği iyice arttı.
Zarfın üzerindeki yazı Artamonov’un yazısıydı ve prens Şirinski’ye hitap ediyordu. Şirinski
monarşist konseyin yüksek rütbelilerinden biriydi. Bayıldı.
Kendine geldiğinde ufak tefek sivri sakallı bir adan karşısında duruyordu. Onu hemen tanıdı. Djerzinski’ydi bu.
“Dostlarınız acemi diye bağırdı beriki. Kime güveniyorsunuz söyleyin bana? Bu baylar sokak çocukları gibi fesatçılık yapıyorlar. İşte sonucu. Mektuplar Berlin’deki yoldaşlarımızın ellerine geçti.
Yakuçeviç o zaman sarsıldı, yıkıldı. Çeka’nın kendisi hakkında her şeyi bildiğine kani oldu. Zaten gözaltı süresince birçok kez idam mangaları önüne sürüklenip, kurşuna dizme gösterilerine tanık olduğu için korkusunun sonuna kadar götürülmüştü.
Hücresine dönünce tam ve ayrıntılı bir itiraf kaleme almaya koyuldu.
Djerzinski,Artuzov ve Piller oyunu onun yurtseverliği, Artamanov gibi kimselerin aptallığı ve eski ayrıcalıklarına kavuşmak isteyen bunak monarşi konseyi üzerine kurdular. Sovyet rejiminin, daha adaletli bir topluma ulaşma çabalarını övdüler. Sonra, onun hiç beklemediği bir anda Lubiyanka’nın kapılarını açtılar.
“Özgürsün dediler. Eski politik yanılgılarınıza dönmeyeceğinize ant içtiniz. Size inanıyoruz.”
Oldukça şaşıran Yakuçev karısına, çocuklarına ve köpeğine kavuştu. Mutluydu.
Sekiz gün sonra OMRC’nin bir üyesi gizli buluşma sağlamak için Yakuçev’e telefon etti.
Djerzinski’nin öngördüğü tam da buydu. Bir an düşündü. Randevuya gitmese monarşistler hemen gerçeği anlayacak ve her şeyi bildiği için onu ortadan kaldıracaklardı. Oraya gidip çözüldüğünü anlatırsa gene aynı akıbete uğrayacaktı. Telefonu kapadı ve Artuzov’u aradı. Artuzov oraya gitmesini öğütledi.
Bir handa monarşistlerin Moskova sorumlusu Staunitz ile öğle yemeğinde buluştular.
- “Petrograd’daki Artamanov ile temasta olan dostlarım diye söze başladı Staunitz. Sizin uzun sessizliğinizin nedenlerini aydınlatmakla görevlendirdiler beni.”
“Irkutsk’a bir yolculuk yaptım” diye cevap verdi Yakuçev hiç bocalamadan. Tifüse yakalandım.
Staunitz açıklamadan tatmin oldu. Son gelişmeleri anlattı. Çeşitli hücreler OMRC’nin çevresinde ortak bir platform üzerinde toplanmak üzereydiler. Bu birleşmeyi sağlamak için Yakuçev’e çok güveniliyordu. Staunitz tarafından kurulmak istenen gurubun gelecek toplantısında bulunması gerekliydi.
Yakuçev kabul etti. Ayrılır ayrılmaz telefona sarıldı. Djerzinski bu kez onu, kendisi kabul etmek istedi. Çeka’nın yaratıcısı onun hassas tellerine dokundu. Artık barikatın bu yanında politik faaliyetlerde bulunmasını önerdi. Böylece monarşist Yakuçev Nisan 1922’de kışkırtıcı ajan oldu.
Yakuçev,Çeka tarafından yönlendirilerek kısa zamanda hayali örgüt Turust’un en etkili
üyelerinden biri ve aynı zamanda işsiz güçsüz kalmış eski “yüce” kimselerin nezdinde kazandığı güç sayesinde Staunitz-Opperput’u atlatarak Moskova gurubunun başı oldu.Çeşitli hücreleri birleştirdi. Denetimi altına aldı. Örgütten disiplinsiz ve kontrol edilemeyen elemanları temizledi. Birçok olası suikastı önledi.
Yüzbaşı Artamanov ile Çeka’nın mektup taşıyıcısı bir adamı aracılığıyla yeniden ilişki kurdu. Mektupta, önemli askeri örgütlerle ilişki kurulduğu, örgütün askeri genelkurmayının yabancı ülkelerdeki askeri güçlerle ilgilendiği ve Berlin’den somut yardımlar beklendiği yazıyordu.
Heyecanlanan Artamonov mektupta yazılanları Monarşi konseyine iletti.
1923’de bir bahane ile Batı’ya gitti. Burada Artamonov ve Monarşi konseyi üyeleriyle görüştü.
Konseyin şeref başkanı Oldenburg prensi karşısında duygusal bir konuşma yaptı. Monarşistler 50 bin kişilik Beyaz Orduyu seferber etmekten bahsederken, karşı devrimcilerin işe karışma girişimlerini uzun zaman için durdurmayı hesaplayan Yakuçev, durumun 2 seneden önce olgunlaşmayacağı üzerine diretti.
Birkaç gün sonra 7 Ağustos 1923’te Vrangel’in yardımcılarının oluşturduğu rakip monarşist klanla tanıştı. Toplantıda 1916’da Okharana müdürlüğünü yapmış olan General Klimoviç’de vardı.
Yakucev’in Rusya’daki durum üzerine yaptığı 2 saatlik konuşmadan sonra; ”Nasıl oluyor da” diye bağırdı birden,”Trust kadar kalabalık bir örgüt Çeka’nın takibatından kurtulmayı başarıyor.
Toplantı da bulunanlardan eski senatör Çerbişev, Yakuçev çıkar çıkmaz bağırdı:
“Bu adam tehlikelidir. Trust Çeka’nın (GPU) bir yutturmacasıdır.
Fakat kimse onu dinlemedi. Okhrana’nın eski şefi de.
O sırada Trust’un günleri artık sayılıydı. İnanılmaz dalavere 4 yıldan beri sürmekteydi.
Trust’a sızmış Çekacılardan biri olan Zubov’a, Yakuçev’in gönderdiği bir telgraf,bir monarşist
tarafından kağıt sepetinde bulundu. Telgraf’da bütün Krasnador gurubunun tutuklandığı
bildiriliyordu. Uzun zamandır Yakuçev’in savsaklamalarından şüphelenen Staunits, telgrafı okuyunca gerçeği hemen anladı. Polisin aracılığı olmadan Yakuçev’in bu haberi maddi olarak bilmesi mümkün olamazdı.
Staunist henüz açık olan Finlandiya geçidinden Maris Schults ile kaçmayı başardı. Aynı akşam 12 Nisan 1927’de GUPU şefi Menjenski zorunlu olarak OMRC’ye operasyon yaparak ülke içinde çökertti. Geniş bir polis baskını, ağın içindeki tüm monarşistleri tutuklamasını sağladı. Bolşevikler bu vuruşla içeride muhalefet olarak ne kalmışsa kurtulmuş oldular. Mültecilere gelince; Yakuçev’e güvenerek kurdukları devrim hayalleri sona erdi. Dalaverenin ortaya çıkışı her şeyi bitirdi.
OMRC çökertilmiş olmakla beraber Kutuyepov içeriye hala gittikçe büyüyen terör dalgası
sızdırıyordu. Bu olaylardan 3 ay sonra temmuzda, Maris Scults ile Staunits ,GUPU binasını havaya uçurup intikam almak amacıyla SSCB’ye geri döndüler. Ama patlattıkları kestane fişekleriydi. GUPU’nun oyununa gelmişlerdi. Yakalandılar. Diğer yandan müttefikleri hemen hemen terk edilen Kutiyebov yine de terörcülük faaliyetlerinde direndi. Adamlarının birçok eylemi başarıya ulaştı. Fakat 26 Ocak 1930’da, Paris’in göbeğinde enterne edilip, Normandiya açıklarında bekleyen bir şilebe taşındı. Oradan da Rusya’ya götürüldü. Vrangel’in 1928’de ölümünden sonra karşı devrimcilerin son umudu da onunla birlikte silindi.
7.05.2024