Gündem

Sudan’da savaşın dünü bugünü…

1956 senesinde bağımsızlığını kazanana kadar İngiliz ve Mısır etkisinde kalan Sudan’ı, İngiliz sömürge yönetimi Kuzey ve Güney olarak iki parça halinde yönetti. İkinci Paylaşım Savaşından sonra Güneyin, Arap-İslam kültürünün egemen olduğu Kuzey’e entegre edilmesi Kuzey-Güney çatışmasının ateşlenmesinde milat oldu.

 

Ahmet Hulusi KIRIMFotoğraf açıklaması yok.

 

 

1956 senesinde bağımsızlığını kazanana kadar İngiliz ve Mısır etkisinde kalan Sudan’ı, İngiliz
sömürge yönetimi Kuzey ve Güney olarak iki parça halinde yönetti. İkinci Paylaşım Savaşından sonra Güneyin, Arap-İslam kültürünün egemen olduğu Kuzey’e entegre edilmesi Kuzey-Güney çatışmasının ateşlenmesinde milat oldu.

Sudan’da 2 iç savaş yaşandı. Bunlardan ilki 1956-1972 döneminde,500 bin kişinin ölümüyle ve Güney’e daha fazla otonomi verilmesiyle sonuçlanan savaştır.1983’de başlayan ikincisi ise, Güney’de petrolün bulunması ile stratejik konumunun değerlenmesi üzerine, petrol zengini Güneyi oluşturan siyah Afrikalı kökenli Hıristiyan ve animist inanca mensup halkın, John Gurang’ın önderliğindeki Halk Kurtuluş Hareketi (SPLM/A) ile yeniden başlattıkları silahlı mücadeledir. İki taraf arasında 20 yıl süren ve kesin galibi belli olmayan savaşta 2 milyon kişi öldü. Nihayet 2005 senesinde barış anlaşması yapıldı ve Güney 2011’de Güney Sudan Cumhuriyeti ismiyle bağımsız devlet statüsü kazandı.Sudan’da iç savaş riski büyüyor: Generallerin güç savaşı

2005’de sonlanan iç savaşı, Kuzeyde yaşayan Müslüman Araplar, Güneyde yaşayan Hıristiyan-
animist yerli Afrikalılar arasındaki etnik-din savaşı olarak tanımlamak yeterli değildir. Sorunun
merkezinde olan petrolden kaynaklanan uluslararası stratejik ve jeopolitik dengeleri de hesaba katmak gerekiyor. 1983 senesinde, Güney Sudan’ın ciddi bir petrol üreticisi ve ihracatçısı olma potansiyelinin ortaya çıkması, bu ülkeye yönelik stratejide, başta İsrail, ABD, Çin ve bölge ülkelerinin yeni bir akord ayarı yapma ihtiyacını doğurdu. İç savaşta, başta Etiyopya olmak üzere komşu ülkeler, İsrail ve sütre gerisinde ABD, ayrılıkçı Güney gerillalarının yanında yer aldı.

ABD’nin Ortadoğu’daki tetikçisi İsrail, Etiyopya’ya mali ve teknik yardımda bulunarak Mavi
Nil’in sularını kontrol altına alacak baraj yapımına destek verdi. Böylece Mısır ve Sudan Nil sayesinde askeri ve ekonomik yönden baskı altına alınacaktı.

Sudan, hem enerji geçiş yolu Stratejik Süveyş kanalının giriş koridoru Kızıldeniz’e kıyısı olması hem de sahip olduğu zengin petrol, altın ve mineraller nedeniyle ABD’nin her daim stratejik planlamasında yer aldı. İlaveten Çin’i Afrika’dan söküp atmak için Kızıldeniz’e kıyısı olan Sudan önemli bir kavşaktırSudan’da iç savaş riski büyüyor: Generallerin güç savaşı

Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan küresel güç adayı Çin için de Sudan büyük önem taşıyor. Çin ekonomik gelişimini devam ettirebilmek için enerji ve geçiş yollarını güvenceye almak zorunda. Afrika’da bir “ neo-colonial imparatorluk oluşturan Çin, hammadde ticaretine, enerji yatırımlarına verdiği kredilerle Afrika ülkelerinde önemli bir güç haline gelmiş durumda. Güney Sudan petrolünün yüzde 80’i bugün doğrudan Kuzey Sudan’daki limanlardan Çin tarafından ithal edilmekte. Afrika’nın giriş kapısı Sudan Çin’in kıtaya ulaşabilmesi ve kalıcı olabilmesi için de önem taşıyor.

SUDAN CUMHURİYETİNDE VEKALET SAVAŞLARISudan’da iç savaş riski büyüyor: Generallerin güç savaşı

Seçilmiş hükümeti askeri bir darbe ile 1989 senesinde deviren Erdoğan’ın kankası soykırımcı
Ömer el Beşir,30 sene süren diktatörlükten sonra halk muhalefetiyle devrildi ama, siviller askerler ile İktidarı paylaşmak zorunda kaldı. Ekim 2021’de General Burhan askerler ile sivilleri buluşturan geçiş hükümetine darbe yaptı. Sudan bugün, askerler arasındaki güç mücadelesinin ceremesini çekiyor. Bir tarafta Egemenlik Konseyi Başkanı General Abdülfettah Burhan diğer tarafta konseyin başkan yardımcısı ve Hızlı Destek Güçleri isimli paramiliter grubun lideri General Muhammed Hamdan Dakalu. İki General de Sudan’ın kontrolünü ele geçirmeye çalışıyor. Dolayısıyla Arap ve Afrika ülkesi olan Sudan’ın, uzun soluklu bir iç savaş ya da birbirlerine rakip derebeyliklere bölünmesi ihtimal dahilinde.

Sudan’da komşularına sıçrama olasılığı olan iç savaşı, emperyalist “yeniden paylaşım” savaşı
olarak düşünmek gerekiyor. Yeniden paylaşım ihtiyacı, kapitalizmin yapısal krizi içinde, büyük güçler arasındaki kaynak edinim, dağılım dengesinin değişmeye başlamasıyla ilgilidir. Kapitalizmin bugünkü kronik krizi içinde üç grup gereksinim çok önemlidir. Sanayide kullanılan teknolojiler için gerekli stratejik girdiler, stratejik ticaret yollarının güvenliği ve ekonomik güvence anlamına gelen kıymetli mineraller, suyolları, temel gıda maddeleri. ABD elebaşılığındaki emperyalizmin, Çin ekonomisinden çıkma çabaları bağlamında yeni tedarik zincirleri için yeni coğrafyaları, mal ve sermaye ihraç alanlarını güvenceye almak da kısa vade de önemli.

Sudan ender mineraller, uranyum, bakır, elmas, altın gibi kıymetli maden kaynakları açısından zengin bir ülke. Çin Sudan’ın başta madenler olmak üzere, altyapı tesislerine yaptığı önemli yatırımlarla yerleşmiş durumda. İç savaş Çin’in bu avantajını aşındırıyor.

Rusya’nın savaş şirketi Wagner, ABD ve Fransa’nın istihbarat ve askeri varlığı, bunların yanı sıra
Mısır, Körfez Emirlikleri gibi ülkeler Sudan’da birbirleriyle rekabet altında. Bu resim içinde ABD ve Avrupa Sudan iç savaşında orduyu temsil eden General Burhan’ı, Emirlikler, Rusya Dakalu’yu destekliyor. Sudan giderek bir vekalet savaşları alanına dönüşüyor.  2.05.2023

Erdoğan Ateşin

Profilinizi oluşturmak için, biraz hayat hikayenizi anlatın. Bu alan, herkesçe görünebilir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu