Genel

BUGÜN ÜLKEMİZDE Kİ, YÖNETİM FAŞİST DİKTATÖRLÜKTÜR!

Mehmet ÖZCAN

Bugün kü, durumu anlamak için, önce Kapitalizmi tanımak lazım! Sonra dünya konjoktürünü ve emperyalist –kapitalist sistemi iyi tahlil etmek gerekir. Bugün dünyanın gündemini ve gelişmeleri emperyalis-kapitalist sistemin süper gücü olan Amerikan emperyalizmi belirlemektedir.

Bugün küresel kapitalizmin anahtarı nasıl ki, Amerika’da bulunan Dünya bankası ve Dünya ticaret örgütüne bağlıysa dünyada ki, tüm ekonomik gelişmelerin kalbide! Dünya bankası ve Dünya ticaret örgütü ile birlikte atmaktadır.

Amerika’da Bankaların iflası nasıl ki, Dünya’da ekonomik ve siyasi hayata anında tesirini göstererek ekonominiyi alt üst edip sürece ve gündeme müdahale edip, dünyada ki, fabrikaların ve işyerlerinin kapanmasına neden oluyorsa! Banka sermayesi (mali sermaye) sanayiden sermayesinden bağımsız değildir, olmasıda düşünülemez hepsi birbirine bağlı iç içe geçerek çalışmaktadır.

Bankaların iflası anında sanayii ye yansıyarak fabrikaların ve işyerlerin kapanması sonuncu! İşçiler işlerini kayıp ederek işsiz ve aç kalmasına, neden olmuştur. Diğer tarafdan da Kapitalizm silah tekellerinin ve sanayiinin kapanmaması içinde bölgesel savaşların çıkmasından tavır almışlardır. Bugün dünyanın bir çok bölgesinde lokal savaşlar; ABD emperyalizmin körüklemesi ve provokasyonları ile bizzat savaşın içinde yer alarak sürdürmektedir..

Kapitalizm sistemi ayakta tutmak için savaşların çıkmasının nedeni? Dünyada dengesiz gelişen, üretim için, yeni tüketim pazarları bulmak yaratmak uğruna dünyayı yeniden paylaşmak için savaşlar devam etmektedir. Dünyada üretimin eşitsiz gelişimi ve paylaşımda eşitsizliğin nedeni ise, Küresel kapitalist sistemin kär hırsı uğruna dünyaya hakim olmak için her türlü yola başvurmasıdır.. Dünyanın bazı bölgeleri enerji uğruna savaşlar devam ederken, bazı bölgelerde de geri bıraktırılmış ülkeleri! Gelişmiş kapitalist-emperyalist ülkeler arasında tekrar paylaşılmasıdır.

Kapitalizmin krizi her dönemde mevcut olmuştur. Her şeyden önce kapitalizmin kendisi bir krizdir. Üretim ile tüketim arasında eşitsizlik olan bir sistemde, üretenler ve çalışanlar ürettiğini eşit şekilde paylaşması mümkünmü? Eşitsizliğin olduğu bir sistemde insanların özgür ve eşit şekilde yaşaması düşünülemez. Ayrıca özel mükiyete dayalı kapitalist sistem de toplumun refah içinde olmasınıda düşünmek kadar saçma bir şey olamaz.

Bu tarih boyuncada üretim ve tüketim arasında eşitsizliği toplumsal sorunlarda insanlar arasında eşitsizlik ve sınıf çatışması neden olmuştur. Ezilen sınıf’dan Ezen sınıf arasında toplumsal olarak uzlaşmaz (antagonist) çelişkileri derinleştirmiştir. Yani kapitalist toplumda iki sınıfın uzlaşması mümkün değildir. Mutlaka bir sınıfın diğer bir sınıfı yok etmesi gerekir. Diyalektik ve tarihsel materyalizm yasalarına göre de! Toplumsal gelişmelerin ve değişimlerin yasası bir zorunluluk olup eski toplumun yerini yeni topluma bırakması bir zorunluluktur.

Her toplumun bağrında yeni bir toplum gelişip gelişerek eski toplumun yerini yeni bir toplum almıştır! Kapitalist toplumun yerini de sınıfsız sömürsüz komünist toplum alacaktır.

Bugün günümüz Kapitalist ve emperyalist sisteme gelene kadar insanlık tarih olarak topumsal olarak bir arada yaşamayı öğrenmesi ile beraber insanlık tarihi ne toplumlar görmüş kaç toplum eskitmiştir. İlkel Komünal toplum, Köleci toplum, Feodal (köylülük) toplumu ve günümüz de yaşadığımız kapitalist toplum. Günümüze ışık tutan toplumların tarihsel gelişimi ve bilimsel açıklamasında Diyalektik ve tarihi materyalizm önemli rol oynamıştır.’’

Doğada her şey, önü sonu, metafizik süreçle değil, diyalektik süreçle oluşur; doğa, aynı çevre etrafında tek düzen, süresi bir dönüş değildir, gerçek bir tarih yaratıcılığıdır. (F.Engles: Sosyalizmin Ütopiden Bilime Dönüşmesi.)Toplumsal gelişmelerin tarihleri bilimsel olarak öğrenmeden gerçek tarihi elde etmiş olamazsın! Sadece burjuva anlamda gerçek olmayan bilgilerle öğrenmiş olursunuz ki, onun adına da bilimsel olarak değil, gerçeklere uymayan bir tarihle dünyayı öğrenmiş olursunuz.’’

İnsanlık tarihinin eşiğinde, mihanki hareketi ısıya dönüştüren buluşla, yani sürtüştürme sonuncunda ateşin elde edilmesiyle varılmıştır… Sürtüştürme sonuncu elde edilen ateş, insanın ilk defa doğa gücünde egemen olmasını sağlamış ve bununla onu, hayvanlardan äleminden tamamiyle ve kesinlikle ayırmıştır. (F. Engles: Anti-Dühring)Yoksa insanlık tarihi bilimsel olmayan bir yorumla ’’Orta-Çağ’’ karanlığında kalmış olacaktı.

Burdan şunu anlamak gerekir hayvanlar sürü halinde yaşar! İnsanlar ise, üreterek yaşar insanları hayvanlardan ayıran düşünmesi ve üretmesidir.’’

İnsan bütün araçların ve emek maddelerinin ilk kaynağı –doğaya sahip çıktığı, ona kendine ait bir şey gözü ile baktığı ölçüde, emeği, tüketim değeri kaynağı ve dolayısıyle de zenginlik kaynağı halini alır. (K. Marks)İnsan bugün doğa bilimleri ile doğada sahip olmadığı bir şey kalmadığı gibi, dünyanın dışında ki, gezegenleri bilimsel olarak araştırmaktadır.

Yarım asır önce Ay’a astoronotlar, insanlar ayak basmıştır. Bugün ise, uydudan herkes haberleşmekte görüntülü olarak dünya küçülerek elin altında kalmıştır, teknoloji ve bilim sayesinde olmuştur. Aynı anda dünyanın her tarafına ulaşabliyorsun ve haberleşebiliyorsun. Bugün ise, teknoloji ve bilim sayesinde TIP’ da insan genini keşif ederek ve bularak insanın ölüm sürecini azaltmakta ve insanın da kopyalacağını ve ölümsüzleşeğini bulmuştur. Yani insanlığın yapamayacağı bir şey yoktur! Dünya da insanların kardeşce savaşsız, sömürüsüz olarak, birlikte yaşaması için de bir neden yoktur. Neden varsa oda kär üstüne kurulu kapitalist sistemdir.”

İnsanların yaşam koşullarıyla, toplumsal ilişkileriyle ve sosyal varlıklarıyla birlikte tasarımları, görüş ve kavramları, kısacası, bilinçleri de değişmektedir. Bunu anlayabilmek için derin derin düşünmeye gerek var mı? ( K.Marks ve F. Engles:

Komünist Partisi Manifestosu)İnsan önce kendini değiştirmeli! Sonra toplumu değiştirmek için devrimci ve Komünist olarak mücadeleye başlamalı! Marksist teorik bilinci, pratiğe geçirmek içinde her dönemin zorluğu aşmak için de mücadele etmelidir. Komünist hareket kendisini geliştirmeli ve güçlendirmelidir.

Yoksa donuk edilgen bir komünist anlayışla basma kalıp gibi aynı, şeyleri tekrarlamak ne toplumsal soruna cevap olur nede komünist hareket yol alarak kendini geliştirmiş olur ki! Kısır döngü gibi kendi etrafında dönerek bir artar, iki eksilir aynı yerde saymış olur. Bugün dünya Komünist hareketi Sovyet sosyalizmin yıkılışı ile birlikte bunalıma girerek kendisini ne toparlaya bilmiş nede yenileyerek güçlendire bilmiştir. Bu duraklamayı da yine Marksist Komünistler aşacaktır. Bunda inancım sonsuzdur.

Yani insan önce insan olarak kendine sahip çıkmalı kendine güvenmelidir. Üretiğinin insanca paylaşmasının bir zorunluluk olduğunu kavramalıdır. Yine bunu yapacak olanda! Marksist-Komünist öncü devrimciler yapacaktır! Devrimci komünistler kitleleri tekrar sınıfsız-sömürüsüz toplumu kurmak için, komünist topluma giden yolda örgütleyecektir. Yani sosyalizm mücadelesi Sovyet sosyalizmin çözülmesi ile bir ütopya halinde kalmayacaktır. Komünistler her zaman daha iyisini yapmak için, toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek teori ve üretkenliğini gösterecektir.

Bugün dünyada küresel kapitalizmin krizi artık kolay kolay aşacağa benzemiyor. Kapitalizm tüketim toplumudur. Yani topluma üretmeden tüketmesini öğretmekte bunun için de toplumu insanları tüketmek için zorlamaktadır. Artık toplumda arz ve talep dengesi bozulmuştur. Kapitalistler ürettiklerini satamıyor, tüketiciler ise, üretilenleri alamıyor.

Toplumda emekçi sınıfların alım gücü kalmamıştır. Küresel kapitalizmin krizi ile kapanan işyerleri fabrikalar her gün artarken! İşsizlik çığ gibi büyüyerek kapitalist sistemin üzerinde bir kanbur oluşturarak büyümüş artık götüremiyecek dereceye gelerek yıkılmak için toplumsal uyanışı beklemektedir….. 2009 da küresel kapitalizmin krizi ile başlayan süreç devam etmektedir. Küresel kapitalizm geçici çıkışlar bulmuş olsa da! Burjuva kapitalist ekonomi uzmanları 2020’de krizin devam edeceğini her fırsat da teyit etmişlerdir.

Bunun için yaşadığımız toplumu ve kapitalizmi iyi tanımak lazımdır. Kapitalizm insanlık adına her şeyini kayıp etmiş bir sistemdir unutmayalım!Bu kapitalist sistemden kurtulmakda her insanım devrimciyim, komünistim, demokratım diyenin görevi olmalıdır.

Bugün ülkemizde; yaşanan ekonomik ve siyasal gelişme artık AKP MHP faşist iktidarın faşizme sarılarak diktatörlüğü uygulamasıdır. İktidarın artık bundan başka uygulamaya koyma şansı bitmiştir. Toplumu yalan vaadlerle, kandırma ve aldatma dönemi tükenmiştir! Tek dayanağı faşist diktatörlüktür. Bundan başka önünde başka alternatif yöntem yoktur.8.01.2022

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu