Genel

Komün yenilgisinin ardından …

Komün yenilgisinin ardından Marksizm içerisinde egemen olan görüş; (ki bu görüş İkinci Enternasyonalin de düşünsel temelini oluşturur) Komünizm'in maddi ve teknik öncüllerinin yeterince oluşmadığı, Kapitalizmin tam olgunlaşmadığı bir ortamda Devrimin başarısız olacağı saptamasına dayanarak, mücadelenin Siyasal olarak Devletin Demokratikleştirilmesi üzerinden yürütülmesi gereğidir.

Umut İLERİ
Komün yenilgisinin ardından Marksizm içerisinde egemen olan görüş; (ki bu görüş İkinci Enternasyonalin de düşünsel temelini oluşturur) Komünizm’in maddi ve teknik öncüllerinin yeterince oluşmadığı, Kapitalizmin tam olgunlaşmadığı bir ortamda Devrimin başarısız olacağı saptamasına dayanarak, mücadelenin Siyasal olarak Devletin Demokratikleştirilmesi üzerinden yürütülmesi gereğidir.
Menşevikler ile Bolşevikler arasında ki asıl temel ayırım bu noktada kendini gösterir.
Bir parantez açalım, aslında bugün de SOL içerisinde bazı kesimler, her ne kadar Kapitalizm olgunlaşsa da bu gerekçenin yerine, ülke koşulları, sınıf hareketinin ve işçi sınıfının bugünkü verili durumunu koyarak, aynı sonuca ulaşıyorlar.
Nedir o ulaşılan sonuç?
MÜCADELENİN SİYASAL OLARAK DEVLETİN DEMOKRATİKLEŞTİRİLMESİ ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLMESİ GEREKLİLİĞİ!
Özellikle Seçim Sürecinde bol bol işittiğimiz bir söylem.
O nedenle etrafımızı, Sınıfsal özünden boşaltılmış bir DEMOKRASİ çığırtkanlığının sarması bizim için şaşırtıcı olmamalı.
Tekrar başa dönersek, Bernstain ve diğer İkinci Enternasyonal Döneklerince dile getirilen görüş, özellikle Alman Solunda, Rosa Luxemburg’un şiddetle karşı çıkmasına karşın, etkili olmuştur.
Bu görüşün somut ifadesi Devrim yerine Politikanın, BARIŞÇIL bir geçiş dönemini işaret etmesidir.
Bunun adı da REFORMİZMDİR.
İşte Leninizm bu Marksizm dışı görüşten bir kopuştur.
Leninizm, Devrimin koşullarını üretici güçler, üretim ilişkileri çatışması temelinde görmesine karşın, olabilirliğini bu çatışmadan bağımsız ama bu çatışmanın dolaylı etkilediği bir krizden DEVRİMCİ VAZİFE çıkartmaya bağlar.
Ekim Devrimi, Burjuvazinin içine düştüğü genel kriz içerisinden Bolşeviklerin çıkarttığı DEVRİMCİ GÖREVİN sonucudur.
Nedir bu görev veya vazife?
Bu krizden yararlanarak, direkt olarak sınıfsal iktidara yönelik POLİTİK MÜDAHALEDİR.
Leninizm de Devrim, Sermayenin üretim araçlarının özel mülkiyeti sahipliğini kullanarak emeği tahakkümü altına alması sürecinde içinde düştüğü krizleri, toplumsal bir karşıtlığa dönüştürecek POLİTİK MÜDAHALEYE DAYANIR.
Bugün yapılması gereken, sistemin sona gelip dayanmasına neden olan krizi, toplumsal karşıtlığa dönüştürecek POLİTİK MÜDAHALEYİ örgütleyecek ÖNCÜYÜ inşa etmek olmalıdır.
Devrimcilerle, Reformistler arasındaki en belirgin fark Emeğin Rolü üzerinedir!
Reformistler bu mücadelede Emeği kurucu özne olarak görür, onun bu mücadeledeki asıl olan YIKICI rolünü görmezken, Devrimciler Emeğin rolünü hem YIKICI, hem de KURUCU olarak nitelerler.
Kısaca Emek bu süreçte öncelikle eski düzeni yıkacak ve sonrasında eski düzen içerisinde ortaya çıkan yeni düzenin maddi öncüllerini özgürleştirerek, yeni düzeni kuracaktır.
Emek bu arada, aynı zamanda Sermayenin içerisinde yer aldığı biçimine Ücretli Emeğe karşı da mücadele etmek ve onu ortadan kaldırmak zorundadır.
“Marks Grundrisse de “Aynı zaman da hem ücretli emeğin korunmasını, hem de sermayenin ortadan kaldırılmasını istemek demek ki kendi içersin de çelişkili, kendi kendini çürüten bir taleptir” der.

Erdoğan Ateşin

Profilinizi oluşturmak için, biraz hayat hikayenizi anlatın. Bu alan, herkesçe görünebilir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu