Genel

HAİN PLAN

Hasan H. Yıldırım & Hussein Erkan

Bir 1 kişi ve oturuyor görseli olabilir

Türk sevdalısı Kürdler dışında yurtsever Kürdlere göre baş düşman Türk egemenlik sistemidir. Bu sömürgeci egemenlik sistemi Türk’ün varlığını Kürdlerin yok oluşu üzerine inşa etmiştir. Kürdlerin lehine dünyanın neresinde olumlu bir gelişme olursa “karşısında bizi bulur“ mantığının sahibidirler ve dolayısıyla yok edici, soykırımcı bir karaktere sahiptir.

En başından ve hususi olarak Kürdlerin kurtuluşu uğruna hareket eden örgüt ve parti önderlerini fiziki olarak yok etmeyi ya da denetim altına almaya öncelik vermiştir. Bununla amaçladıkları şey, Kürd milletini önderliksiz bırakarak denetimleri altına almak ve soykırımın edilgen nesnesine dönüştürmektir.

Bu plan ve politika gereği güncel anlamda uzun bir süreden beridir en tehlikeli düşman olarak gördükleri kişi Lahor Şex Cengi’dir. O’nun hedef gösterilmesi tesadüf değildir. Çünkü O; İbrahim Ahmed’in yurtsever çizgisini sürdüren, Nawşirvan Mustafa’dan sonra bunu miras alan kişidir.

Sömürgecilere ve onların Kürdistan‘daki işbirlikçilerine karşı yurtsever tutum alan kesimin Başur’daki önderliğini yürüttüğü için hedef gösterilmektedir.

Her dört parçadaki yurtsever Kürdlerle iyi ilişkiler kuran kişi olmasından dolayı hedef gösterilmektedir. Kürdistan’ın güneybatısındaki (Rojava) kazanımlarda büyük emek sahibi olmasından; Rojavalı yaralıları tedavi ettiren, önderliğine her alanda istihbarat sunan ve askeri malzeme sağlayan biri olduğu için hedef gösterilmektedir.

Türkiye’nin Qandil’ e operasyon yapmak için ihtiyaç duyduğu YNK bölgelerini kullandırmadığı için hedef gösterilmektedir.

Bu ve benzeri bir dizi nedenlerle Lahor Şex Cengi bazı karanlık güçler tarafından “şeytanlaştırıllarak” hedef haline getirildi. Kurtulunması gereken baş düşman olarak lanse edildi.

Türkler ve onların işbirlikçileri tarafından ortaklaşa katletme planı çoktan beri gündemdedir. Alınan tedbirler sonucu bugün bu başarılmamışsa da bildik şer güçleri bunu gerçekleştirme planından vazgeçmiş değildirler.

Bu konuda hayli makale, yorum ve videolar vardır. Bunu iddia edenlerin ezici çoğunluğu bir zamanlar Irak-PDK ve onun istihbarat örgütü Parastın içinde yer alan ve sonra onları terk eden kişilerdir. Ellerinde ses kayıtları olduğunu iddia edenlerdir.

Bu bilgileri birçok ülkeye ve hatta Interpol’a verdiklerini iddia etmektedirler. Bu hain planın Kürd cephesinde de destekleyicileri vardır. Bunların başında Barzaniler veya Irak-PDK, onların kapısındaki kemirgenler, satılmışlar ve YNK içinde yuvalanmış, düşürülmüş satınalınmış kişi ve çevrelerdir. Bir de Kürdistan’nın güneyinde gelişen her olumsuzlukta “bazı Talabaniler sorumludur“ diyen Türk egemenlik sistemi sahiplerinin Kürd milli hareketine sızdırdığı, değişik kılıklarda ortalıkta fink atan Türk ajanlardır.

Lahor Şex Cengi’nin ismini gerek açıkça ifade eden veya “bazı Talabaniler“ diyenler, onu/onları açık hedef haline getirenler, Türk egemenlik sisteminin ve MİT’in bir şubesi haline dönüşen Parastın’ın hain planından habersiz değildirler. Böylesi hedef gösterenler, komploya meşruiyet kazandıran işbirlikçi hain çevrelerdir.

Burada şunu dile getirmek istiyoruz; Lahor Şex Cengi ve çevresine yönelmeyi Kürd milletine yönelme olarak algılıyoruz. Bu hain planda şu veya bu şekilde açık ve gizli yer alanlar milletimizin azılı düşmanıdırlar. Sömürgeciler bir yana- onlar düşmandır yapar, minneti yoktur desek de- onların politikalarına payende olan Kürd çevreleri ve sevdalısı oldukları sömürgecilerinin Kürd milli mücadelesine sızdırdıkları ajanları şunu unutmasınlar: Bunun hesabı ağır ödetilir! Tarih bugünle sınırlı değil, bunun yarını da vardır. Gün olur devran döner, bunun hesabı mutlaka sorulur.

4 Şubat 2021

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu