EMPERYALİST KARADELİK…

Mücadele alanlarını terk ederek Avrupa emperyalizminin ” şefkatli ” kollarına sığınmış, ve hala ‘devrimci’ oldukları iddiasında olan bir çok insanın, yaklaşık 40 yıldır yurtdışında parti, örgüt kurma, sürgünde parlamentolar oluşturma, yurtdışından örgüt ve parti yönetme iddiaları bugün de hâlâ devam etmektedir…

Yurtdışına çıkıp ve henüz kendisini bulamamış insanların bu tür çabalarına 1980′ den bugüne tanıklık etmekteyiz. Bütün devrimci niteliklerini kaybetmiş, yaşam kavgasında yolunu şaşırmış insanların, yurtdışına- Avrupa ülkelerine çıktıklarında içine düştükleri boşluğu doldurmak için, bir psikolojik savunma ve rahatlama biçimi olarak içine düştükleri bu boşluğu, bir savunma sistemine dönüştürmeleri bizler tarafından anlaşılır bir durumdur…

Geçmişte şu veya bu şekilde parti ve örgütlerin çeşitli kademelerinde roller üstlenmiş bu tür unsurların, Türkiye toprakları dışında, içine doğdukları coğrafyanın dışında bu tür arayışlara girmelerinin, içine düştükleri bu kara deliğin ne kadar farkındalar sorusunu kendimize sormadan edemiyoruz.

Oysa ki emperyalist karadeliğin kendilerinden önce kimleri yuttuğu bilinmez değildir…

68’in kurucuları oralarda ömür tükettiler. Bunların çoğu yenilginin verdiği eziklikle Avrupa’da, içine düştükleri o karadelikten yeniden çıkış arayışlarına girmiş ve bunların hiç biri başarılı olamamış ve egoları büyük yıkım yaşamıştır.

Bu arkadaşlara tavsiyemiz, gerçekten bir şeyler yapmak istiyorlarsa, içine doğdukları topraklara dönüp, bu ülkenin halklarıyla bütünleşerek-birleşerek meşru zeminlerde mücadeleye katkı koysunlar. Bu tavır daha samimi ve daha inandırıcı olur.

Meşru, hile, entrika ve komplolardan uzak, şeffaf bir sürece kitleleri katmak, onları harekete geçirmek bugünün siyasi ihtiyacıdır… Yurtdışından örgüt, parti kurmak boş bir hayaldir, hayallerinizi iyi kullanın ve bir daha yeniden hayal kırıklığı yaşamayın, üzmeyin kendinizi… Sizden önce çok deneyen oldu ama hiç biri başaramadı…

Erdoğan ATEŞİN