Umut İLERİ
EGEMENLİK, Toplumdaki sınıflardan bağımsız bir kavram, bir olgu değildir.
Marks Komünist Manifestoda “İşçi Sınıfı siyasi erki ele geçirerek toplumda kendini EGEMEN konuma, ULUS konumuna yükseltir” der. Demek ki EGEMEN olabilmek için o toplumda İKTİDAR olmak, yani SİYASİ ERKİN sahibi olmak gerekir!
Bu bağlamda, bu tanımlar çerçevesinde baktığımızda birilerinin savladığı gibi 1923 de kurulan Cumhuriyet HALK EGEMENLİĞİNE dayalı bir CUMHURİYET değildir.
1923 biz Marksistler’e göre, BURJUVA DEVRİM sonrası kurulan BURJUVA CUMHURİYETTİR! Yine Biz Marksistler’e göre 1923, Kapitalizm’in İDEOLOJİK öncülüğünde gerçekleştirilen bir BURJUVA DEVRİMDİR.
Bir kalkışmayı Devrim olarak nitelemek için, iki temel kıstas vardır.
Bunların birincisi bu hareketin SİYASAL YÖNELİMİ VE HEDEFLERİ, bir diğeri de siyasal anlamda devrimin, iktidarın SINIFSAL EL DEĞİŞTİRİŞİ olduğudur.
“İktidarın bir sınıftan ötekine geçişi, sözcüğün salt bilimsel anlamıyla olduğu kadar, politik ve pratik anlamıyla da bir devrimin birinci, başlıca ve esas belirtisidir…” diyor Lenin.
Bence birde bu açıdan Devrim, İktidar ve Sınıf ilişkilerine bakmak gerekiyor.
O zaman Kemalist Devrim’in bir Burjuva Devrimi olduğu.(Hareketin siyasal yönelimi ve hedefi KAPİTALİZM)Kapitalizmi hedefleyen bir hareketin sonucu ortaya çıkacak iktidarın, bir Burjuva İktidarı olduğu.
Devrimin de,Lenin’in söylemiyle İktidarın SINIFSAL el değiştirişi olduğu görülüyor.
İçerisinde yer aldığı Tarihsel Kesitte İLERLETİCİ olan bu Devrim, çağın Emperyalizm Çağı olması nedeniyle, gerçekleştirenlerin öznel niyetlerinden bağımsız çok kısa bir zamanda, İzmir İktisat Kongresi Kararlarıyla Emperyalist-Kapitalist Sisteme entegre olmuştur.
Öncelikle İzmir İktisat Kongresi, bu kongrede alınan ve ülkeyi Emperyalist Kapitalist sisteme entegre eden kararlar, sonrası, paylaşım savaşı sırasında azınlıklar üzerinde uygulanan baskılar, varlık vergileri adı altında azınlıkların sürgüne ve göçe sürüklenmesi, FAŞİST ALMANYA nın İtalya’dan sonra en yakın müttefikliğine soyunma, ülkede özellikle de Komünistler üzerinde en ağır biçimde, baskı ve zora baş vurma!
İşte bunlar hep unutuluyor ya da birilerine göre “HALKIN” İKTİDAR olduğu Cumhuriyet bunları gerçekleştiriyor.
Birilerinin artık SINIF, İKTİDAR, EGEMENLİK kavramları arasındaki ilişkiyi bir an evvel öğrenmeleri gerekiyor.
