Erdoğan ATEŞİN
Bir ülkenin güvenlik stratejisi, saldırı ve tehdidin nereden geldiğinin doğru saptanmasıyla olanaklıdır. Düşmanlarımızın kim veya kimler olduğu, yönelimler, uluslararası konumları ve kullana bilecekleri araçlar vs…bütün bu olgular doğru analiz edilmeden, doğru bir istihbari ağ oluşmadan sağlıklı güvenlik stratejileri geliştirmenin olanakları yoktur.
Devletlerin temel güvenlik doktrini bu strateji üzerine oluşur. ” Stratejik müttefik” baş düşmandır, birde bu gerçeği kabul etmekten özellikle imtina eden yerli hain işbirlikçiler.
Değişen dünya konjonktüründe, kapitalist dünyanın içine girdiği krizi aşmakta kullandığı silah ve araçlar, politik ve askeri tercihler değişmiştir. Öncelikle tehdidin kaynağını doğru saptamalıyız.
1946’dan sonra başlayan ”Küçük Amerika” süreci, o günden bu güne karşı devrimci düşman bir süreç olarak Türkiye halklarına karşı işlemektedir. Tarihsel gerçekle taban tabana zıt bir ”stratejik ortak” saptaması. Yerli işbirlikçilerin yıllardır kullandığı bu hain ittifak, bugün bütün yıkıcı düşman tavrıyla açığa çıkmıştır.
ABD merkezli uluslararası bu büyük saldırı ve savaş, doğru siyasetlerle püskürtülebilir. Bütün orta doğu’da ki emekçi halkların güvenliği, öncelikle anti emperyalist olmayı gerektirir. ABD, ideolojik olarak neo liberalizm, ve orta-çağ gerici tarikatlar üzerinden bağımlı ülkelerde büyük operasyonlar yapmaktadır.
ABD ve Batı emperyalizmi Demokratik Devrimin baş düşmanlarıdır, yani Türkiye halklarının baş düşmanlarıdır. Dünya gericiliğinin ve saldırganlığının merkezi ABD ve Batılı emperyalist haydutlardır.
Pinoşe, Marcos, Salazar, Franko, Taliban, Usemabinladin, El Kaide, K.Evren, Özal, Çiller, R.T.Erdoğan ve AKP ‘si, ISİD, batı emperyalizminin, halklara- emekçilere karşı kullandığı karşı devrimci güçlerdir. Bütün bu karşı devrimci güçlerin arkasında ABD, İngiltere ve Batı emperyalizmi vardır. ” Küçük Amerika ”dedikleri bu gerçeğin kendisidir. Kürt halkı ve emekçileri de bu gerçeği artık kavramalıdırlar ve Amerika seviciliğinden vaz geçmelidirler…Özellikle PKK ve HDP, bu gerçeği kavramalıdır…
G.Antep saldırısı bütün bu siyasetlerin toplamıdır, ABD, İngiltere ve İsrail projesidir. Bu saldırılarla Türkiye sonu gelmez bir iç savaşa sürüklenmek istenmektedir. Bugün Türkiye, güvenlik olarak iç savaş konjonktüründedir. Büyük ABD operasyonuyla koltuğa oturtulan R.T.Erdoğan, görev süresini uzatmak için direnmektedir, o nedenle bu tür operasyonlar ve katliamlarda devam edecektir…
Erdoğan ATEŞİN
21.08.2016,
