Gündem

Erdoğan Ateşin Yazdı: 1. MAYIS ve Devlet Sendikalarının emekçileri kontrolü tuzağı

Türkiye'de sendikacılık sürekli kontrol altında tutularak, burjuva faşist sendikalar sistemin ekonomik ve siyasi çıkarları dışına çıkamamistir, ve buna asla müsaade edilmemiştir.

Erdoğan ATEŞİNFotoğraf açıklaması yok.
Türkiye’de sendikacılık sürekli kontrol altında tutularak, burjuva faşist sendikalar sistemin ekonomik ve siyasi çıkarları dışına çıkamamıştır, ve buna asla müsaade edilmemiştir. Zaten emperyalizmin ve onun işbirlikçilerinin kontrolünde gelişen bir sendikacılığın, böyle bir yola yönelmesi mümkün değildir.
Devrimci doğru yönelim, ancak doğru bir sınıf sendikacılığıyla mümkündür.
1980 sonrası özelleştirme politikalarına sendikalar direnememiş, sistemin özelleştirme politikalarına teslim olmuş ve başta TÜRK-İŞ olmak üzere bütün sendikalar kayıtsız şartsız sistemin yedeğinde hareket etmişlerdir.
Afganistan, Irak, Yugoslavya, Filistin, Suriye, Sudan ve Kuzey-Kürdüstan’daki katliamlara, Kısmen KESK hariç, Türkiye’deki bütün sendikalar seyirci kalmayı yeğleyerek sermayenin kuyruğuna takılmışlardır. KESK ise reformist politikaların etkisinde kalarak, hiç bir sınıfsal varlık gösterememiştir.
Dolayısıyla Türkiye’de ve Türkiye gibi ülkelerde sendikaların yürüttükleri veya katıldıkları siyasal eylemin -biçimi ne olursa olsun sınırı, oluştukları sistemin sınırlarıyla belirlenmiştir, onun dışına çıkamazlar.
Bu tür sendikalarda devrimci bir sınıf bilinci yoktur.
Sendikalar, Türkiye ve Türkiye gibi ülkelerde sermayenin ve uluslararası sistemin kontrol kuleleridirler. Bu kulelerden işçi sınıfı kontrol edilir, emekçilerin mücadelesi bu barikatlarda sistemin kendisine kanalize edilir. Toplumda ki birikim ve öfke, sıkışan gazlar buralarda boşaltılır. Sendikalar ise uluslararası sermayeden ve yerli işbirlikçilerden beslenmeye devam ederler…
Bu bilinç ve burjuvazinin içine düştüğü krize, 1 Mayıs’ta alanlarda güçlü bir devrimci çıkışla karşı koymak devrimci bir görevdir…Burjuva devlet aygıtı ve onun hakim işbirlikçi klikleri krizlerden ve savaştan besleniyorlar. Savaşa ve faşist saldırganlığa, zor ve şiddetle dayatılan ve hiç bir meşruiyeti olmayan seçim sandıklarını boşa çıkarmak için alanlara… Emekçiler devrimi kendi elleriyle yaratırlar…
Burjuvazi ve onun devleti çamurdan bir devdir, suya tuttuğunuzda çamur içinden debelenerek çıkan çok güçsüz ve ölmek üzere olan bir sülük göreceksiniz… Burjuvazi kağıda resmedilmiş, kağıttan bir kaplandır. !!!
Erdoğan Ateşin Kimdir?
16 Eylül 1960’da Dersim-Tunceli-Ovacık’ta doğdu. Lise öğrenimi yıllarında sosyalist düşünceyle tanıştı. 12 Eylül askeri faşist darbesi koşullarında ve sonrasında, devrimci düşünceleri nedeniyle çeşitli tarihlerde 6 kez gözaltına alındı, işkenceler gördü, Yine bu süreçte 2 yıl Van iline sürgün edildi. Bütün bu işkence ve baskılara rağmen devrimci, sosyalist kimliğinden taviz vermeyerek, devrimci marksist çizgide hep ısrar etti. Felsefe alanında 4 yıllık lisans yaptı ve bu alandaki çalışmaları devam etmektedir. Kapitalist- emperyalist sistemin marksist eleştirisi, Ortadoğu, Asya merkezli emperyalist bölgesel savaşlar, yeni emperyalist savaşların niteliği, Bilimsel sosyalizmin sürdürülebirliği, Kürt sorunu, Felsefi çalışmalar ve güncele dair Edebiyat Defteri, Alternatif Sanat, Düşün, Gazete kök gibi Dergi, Gazete ve sosyal medya üzerinden 300 yakın yazı ve makalesi yayınlandı…

Erdoğan Ateşin

Profilinizi oluşturmak için, biraz hayat hikayenizi anlatın. Bu alan, herkesçe görünebilir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu