Kadın sorunu kadının dişilik sorunu değil, dişiliği bahane edilerek oluşturulan toplumsal haksızlık sorunudur…

Kadın sorunu denilince sıradan bir dizi insan ya da soruna duyarlı olduğunu söyleyen bir çok çevre, bundan sadece kadınlarımızın evlilik ve duygusal sorunlarına , cinsel sorunlarına ya da doğum kontrolü sorunlarına çözümü anlıyor. Buna bir miktarda tek başına Sinemaya, tiyatroya gitmek, caddede tek başına yürümek , tarlada bağda bahçede, Fabrikada, evde , mutfakta,çeşitli işyerlerinde çalışma özgürlükleri eklenince sorunun çapı ortaya çıkıyor.
Oysa KADIN SORUNU kadınların duygusal yaşam sorunları, cinsel yaşam sorunları, aile içindeki konumu, aile sorunları, aile içi ilişkiler sorunu demek değildir.
Bizler tüm kadınların , kadınlarımızın cinsellik ve duygusal sorunlarını, sağlık bakım, tedavi vb. Erkek ile ortak olması gereken çocuk bakımı ve yetiştirilmesi sorunlarını da önemsiyor ve kadınlarımızın da bu konuda bilinçli hareket etmesini istiyoruz. Bir örnek verecek olursam: mesala bir KÜRTAJ olayı önemli bir olaydır vb. Bu tür konularda sorulardan biridir bu kında da çözümler üretmek zorundayız. Bu saydığım sorunlar yanında Buğün bir çok insanın farkedemediği aslında belirttiğim sorunlardaki olumsuzluklara da kaynaklık eden temel sorunlar mevcuttur .
Örneğin Ekonomik-politik yaşamda kadının yeri neresidir?
Üretimde KADIN nasıl bir rol almaktadır?
Kapitalizmin ve Feodalizmin kadına verdiği toplumsal rol nedir?
Zorunlu göç’ün, haksız savaşların, özelleştirmenin kadınlar üzerindeki etkileri nelerdir?
En başta belirteyim ki, Ekonomik olarak bağımlı kadın ÖZGÜR KADIN olamaz.
İkincisi; olay sadece bu toplum içinde ekonomik olarak Özgür olmayla da halledilecek bir sorun değildir.
Var olan ekonomik-politik yapılanma; Feodalizmin ve kapalı kültürünü de korumaya çalışan bir yapılanmadır.
Emperyalist sömürü/kültür ve Komprador Kapitalist sömürü ve kültürle, feodal sömürü ve kültür iç içe geçmiş, tam bir kaderci, alın yazısına inanma, ve arabesk kültür toplumun gözeneklerine kadar nüfuz etmiştir.
Bu sömürü ve kültür ortamında Kadınlarımız sadece emeği, alın teri karşılığı açısından sömürülmüyor, cinsiyet nedeniyle de ikinci kez sömürülüyor ve aşağılanıyor.
Yaşamın her alanında erkek eğemen ideolojik-kültür damgasını vurmakta, KADIN cinsi aşağılanmakta ve horlanmaktadır. (Kadın eksik etek, kadının sırtından sopayı karnından sopayı eksik etme, elinin hamuruyla erkek işine karışma, kadın dediğin hamur yoğurmalı çocuk doğramalı vb.) aşağılayıcı sözler burjuvazi ve gerici dinci yobazlar tarafından söylenmektedir. O nedenle kadınlar için duygusal sorunlar, cinsel sorunlar, aile ve çocuk sorunlarının yanında çok daha önemli olarak; İKİNCİ DEĞERDE BİR İNSAN konumuna oturtulmuş olma vardır.
Devam edecek…
GAZETE KÖK/AVUSTRALYA
HÜSEYİN BİÇER
15/9/2021
MELBOURNE