Genel

ELİF TUNCER yoldaş ölümsüzdür !

Kürt kökenli bir ailenin çocuğu olarak 1953 yılında Maraş’ın Göksun ilçesinin Göynük köyünde dünyaya geldi. İlköğretimini memleketinde, liseyi Adana kız Lisesinde okuduktan sonra Ankara Hukuk Fakültesini bitirerek öğrenimini tamamladı. Üniversite döneminde devrimci düşünce ile tanıştı ve THKO’nun ihtilalci çizgisini benimsedi.12 Eylül döneminde TDKP li olarak gözaltına alındı ve 8 ay tutuklu kaldı. Dışarı çıktığında eylülün zor koşullarıyla karşılaştı. Ama her türlü baskıya,yeniliğinin vermiş olduğu yılgınlığa karşı direndi .Dönemin getirdiği reformist-tasfiyeci rüzgarlara kapılmayarak M-L yolundan şaşmadı. Eylül sonrasında ki yenilgi yıllarının etkisiyle birçok “devrimci” yolunu şaşırıp düzene yamanmasına rağmen o devrimci mücadelenin bir parçası olarak görerek avukatlık mesleğini yapmaya başladı. Devrimci Komünist kişiliyle hiç bir maddi çıkar gözetmeden devrimcileri savundu, davalarını takip etti, cezaevlerinde ki mücadelenin destekçisi oldu. Bununla da yetinmedi, iş yerinde sorunları olan işçilerin, gecekonduları yıkılan emekçilerin, okulda disiplin cezasıyla atılan öğrencilerin ve kısaca baskı gören tüm emekçilerin, ezilenlerin yanında yer aldı ve davalarına baktı. Bu tutumu, dürüst ve güvenilir kişiliğiyle Çukurova’nın sevilip sayılan bir kişisi oldu. Avukatlığının yanında İHD de çalıştı ve reformistlere karşı devrimci, demokratların adayı olarak seçilip başkanlığına geldi. Legal mücadele ile illegal mücadelenin nasıl birleştirilmesi gerektiğinin ve legal olanakların nasıl kullanılması gerektiğinin en güzel örneğini gösterdi. 10.Temmuz da Diyarbakır da kont-gerilla tarafından öldürülen İHD Diyarbakır şube başkanı Vedat Aydın’ının cenazesine giderken Siverek’te geçirdiği trafik kazasında 4 İHD’li arkadaşıyla birlikte yaşama veda etti. Yoldaşlarını, sevenlerini ve Çukurova emekçileri yasa boğdu. Ama Adana da binlerce kişinin katılımıyla devrimciler ve emekçiler onun adına yakışır bir cenaze töreni yaparak ona olan sevgi,saygılarını gösterdiler. Yoldaşları tarafından Adana da 12 Eylül sonrasında –yıllar sonra- ilk defa TDKP’nin pankartının da onun cenaze törenin de açılması onun kişiliğinin yansımasıydı. Çünkü o devrim ve sosyalizm mücadelesinin düzen sınırları içine hapsedilemeyeceğini bilen, bu tür reformist-revizyonist-tasfiyeci düşüncelere karşı Devrimci Komünist olarak illegal TDKP saflarında mücadele eden birisiydi. İsçi sınıfı ve emekçilerin, Kürt ulusunun kurtuluşunu devrim ve sosyalizm için birlikte mücadeleden geçtiğini gören, bunun içinde mücadelenin en ön saflarında yerini alan, 12 Eylül yenilgisinin ardından Adana bölgesinde TDKP`nin tekrar örgütlenmesinin mihenk taşlarındandı. Elif Tuncer yoldaşın mücadelesi ve devrimci kişiliği bizlere örnek olarak yolumuzu aydınlatmaya devam edecek.
GAZETE KÖK/ AVUSTRALYA
HÜSEYİN BİÇER

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu