Genel

İttifaklar Üzerine Bir Yazı…..Politika Gazetesi 70 Sayı!

Umut İLERİ

Politika Gazetesinin 70 sayısında “Bir Kez Daha İttifaklar Üzerine” başlıklı , son günlerde sol kesimde süren İttifak Tartışmaları üzerine, Devrimci İttifak, Demokratik İttifak bağlamında bir yazı paylaşılmış.
“Demokratik İttifak, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş kodlarını ifade eden kapitalist düzene, işgücü sömürüsüne, tekçi millet, ulus, din,mezhep anlayışına, kadın özgürlüğünü engelleyen, gençliğin geleceğini karartan,savaş, işgal ve ilhak politikalarına karşı olduğunu ilan eden bir programla çıkıyor.”(Politika Gazetesi)

Peki Kimler bu Demokratik İttifakta yer alanlar?
Bu ittifakta yer alanlar, yazıda belirtildiği gibi, gerçekten Kapitalist Düzene karşı bir programı mı savunuyor, yoksa onun aşırılıklarını törpüleyen Reformcu bir Program mı ortaya konan.
Yazının ilerleyen bölümünde Demokratik İttifakı kimlerin oluşturduğunu, hangi çatı altında bir araya geldiklerini görüyoruz.
“Demokratik İttifak olarak adlandıran, parlamentoda HDP, parlamento dışında HDK nezdinde ifadesini bulan anlayıştır.”(Politika Gazetesi)

Şimdi soralım arkadaşlara!
Demokratik İttifakı tanımlarken, Kapitalist Düzene karşı bir Programı savunduğunu söylüyorsunuz.
Peki HDP ya da HDK gerçekten Kapitalizme karşı bir programa mı sahip?
Bana HDP nin, Kapitalizmin adını zikrederek, tek bir Kapitalizm Karşıtı söylemini örnek verebilirmisiniz?
Sistemin Efendilerini ellerinde çiçeklerle ziyaret eden bir Siyasi Partinin, Sisteme karşı bir programı savunması, kendi içerisinde bir tezat oluşturmuyor mu?
Yoksa Demokratik Devrimi içeren, Demokratik İttifak içerisinde Sermayenin bu ziyaret edilen kesimi de mi yer alıyor?

Gelelim Reform ve Devrim konusuna!
Gerek Lenin’in, gerekse Rosa Luxemburg’un bu konuda yazdıkları var.
Tabi ki Komünistler Reformlar için de mücadele ederler ama bu mücadele o günün koşullarına ve Kapitalizmin geldiği evreye bağlı bir mücadeledir.
Artık sona gelmiş, dayanmış, kendini ekonomik ve siyasal olarak üretemeyen bir Sistemin varlığında hangi Reformlar için mücadeleden bahsediyorsunuz.
Bu mücadelenin varacağı yer, sona gelmiş, dayanmış sisteme soluk aldırmaktan, hayat öpücüğü vermekten başka bir anlam taşımaz.

Eğer Devrimin niteliği, İşçi Sınıfının bu Devrimde kimlerle bağlaşıklık kuracağına bağlıysa, İşçi Sınıfının bağlaşıklık kuracağı Anti-Kapitalist güçler kimlerdir?
Yazıdan anlaşılan bu güçlerden en başlıca olanı HDP ya da HDK.
Peki HDP ya da HDK Anti-Kapitalist Güçler mi?

Anti-Kapitalist Demokratik Halk Devrimi kimse kusura bakmasın, zoraki uydurulmuş bir formüldür.
Demokratik Halk Devrimi bir noktaya kadar, günümüz koşullarında geçerli olmasa bir gerçeği ifade etse de, başına Anti-Kapitalist ekini koyduğun an o Devrimin adı SOSYALİST DEVRİMDİR.

Bu arada yazıda dikkat çeken, tüm bu taktiklerin ve stratejilerin yönlendiricisi, yürütücüsü İşçi Sınıfının düşünen eli, aklı Komünist Partiden tek bir söz bile yok.
Ömer Ağın doğru söylemiş; Bırakın Partiyle uğraşmayı, gidin HDP ve HDK içerisinde çalışın.

Buraya kadar eleştirdik, şimdide bize göre doğru ifade edilen yere gelelim.
“Çünkü gerçek anti-emperyalizm demek, öncelikle kendi kapitalist devlet düzenine karşı olmak demektir.
Ulusalcıların kullandığı anti-emperyalizm söylemi devrimcilerin, sosyalistlerin,komünistlerin anti-emperyalizm söylemi ile içeriksel ve niteliksel olarak aynı değildir.
Bu farkın bir kez daha altını çizme gereği duyduk.”(Politika Gazetesi)

Doğru bir saptama, diyecek hiç bir söz yok.
Katkı anlamında, Anti-Kapitalist olunmadan Anti-Emperyalist olunamaz.
Kendi Egemenine karşı mücadele, Emperyalizme karşı mücadeleden bağımsız değildir.
Emperyalizm artık ülkeler için içsel bir olgu haline gelmiştir diyerek yazıyı sonlandıralım.
veda

 KayıtlıYeryüzüne tohum gibi saçmışım ölülerimi, kimi odesada yatar, kimi prag\’da, istanbul\’da kimi.
En sevdiğim memleket yeryüzüdür, sıram gelince yeryüzüyle örtün üzerimi…NAZIM HİKMET

« :Bugün, 19:21:29 »

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu