Genel

BURJUVA DEMOKRASİSİ SERMAYENİN DİKTATÖRLÜĞÜDÜR…

Nasıl ki işçiler ve emekçiler için gerçek özgürlüğüne ve Demokrasiye kavuşmanın ön şartı, burjuva diktatörlügünün yıkılarak yerine proletarya diktatörlüğünün kurulması ile; ezilen millet ve halkların gerçek bağımsızlık ve özgürlüge kavuşmalarının
ön şartı da, Emperyalizm
Ve onların hizmetçileri, yerli uşakları komprador – feodal, gerici sınıfların eğemenliğinin yıkılarak yerine işçi sınıfı önderliğinde Demokratik halk diktatörlüğünün kurulması ve emperyalist sistemle bütün bağlarını koparmasıdır. Ancak işçi sınıfı önderliğinde demokratik halk diktatörlüğünün kurulmasıyla yeni tipte demokratik devletlerin kurulmasıyla kazanılan siyasi bağımsızlık veya devlet eğemenliği temel alınırsa, Ekonomik bağımsızlık gerçekleştirilebilir. Eski tam sömürge ve yarı-sömürge yapının kalıntıları veya bu kalıntıların yol açtığı bağımlılık adım adım yok edilebilir. Aynı şekilde, işçi sınıfı ancak diktatörlüğünü kurduktan sonradır ki adım adım kapitalizmin kalıntılarını yok ederek tam kurtuluşunu gerçekleştirebilir.
Nasıl ki burjuva demokrasisini veya burjuva özgürlük leri temel alarak, işçi sınıfının ekonomik kurtuluşunu gerçekleştireceğini iddia etmek, burjuvazinin ve kapitalizmin eğemenliğinin devamını ve işçi sınıfının köle olarak kalmasını savunmaksa; yeni devletlerin eğemenliğinin veya kazanılan “bağımsızlığı” temel alarak emperyalizmin eğemenliğinin ve emperyalizme olan ekonomik bağımlılığın sona erdirileceğim iddia etmek de, emperyalizme bağımlılığın ve köleliğin devamını savunmak demektir.
Modern revizyonistler burjuva demokrasisini yıkıp yerine proleter demokrasisini kurmadan da, işçi sınıfının ekonomik kurtuluşunu gerçekleştirileceğini savundukları gibi, ezilen ulus ve halkların da görünüşündeki bağımsızlık ve özgürlüğü yıkıp, gerçek bağımsızlık ve özgürlüğü kazanmadan , emperyalizmin iktisadi sömürüsü ve iktisadi bağımlılığa son verilebileceğini savuvunuyorlar.
Onlar , sadece, görünüşte bir bağımsızlık olan siyasi bağımsızlık ile gerçek siyasi ve ekonomik bağımsızlık arasındaki farkı yok etmek ile yetiniyorlar.
Aynı zamanda görünüşte bir demokrasi ve özgürlük olan burjuva demokrasisi ve özgürlükleriyle, burjuva demokrasisi ve özgürlüklerin yok edildiği FAŞİST DİKTA REJİM ‘ler arasındaki farkı yok ettikleri gibi, görünüşte bağımsızlığa sahip, siyasal bakımdan bağımsız fakat ekonomik bakımdan bağımlı ülkelerle , ekonomik bakımdan bağımlı olmanın yanısıra siyasi bakımdan da önemli ölçüde bağımlı veya siyasi bağımsızlığı hiç olmayan ya da yok denecek kadar az olan ülkeler arasındaki farklılığı hasır altı etmektedirler. Çünkü modern revizyonistler, yeni devletlerin kurulmasıyla siyasi bağımsızlığın kazanıldığını ileri sürüyorlardı. Oysa yeni devletlerin kurulmasıyla Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkeleri gerçek siyasi ve ekonomik bağımsızlıklarını kazanamadıkları gibi, tümüyle siyasi bağımsızlıklarını da kazanamadılar.

  1. Bölüm
    Devam edecek…
    GAZETE KÖK /AVUSTRALYA
    HÜSEYİN BİÇER
    MELBOURNE
    18/8/2021

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu