Genel

ORTALIK TOZ DUMAN İKEN!

Sinan RAKİP

Dünyada ve ülkemizde yeni gelişmeler tüm hızı ile devam ederken, insanlık daha da içinden çıkılmaz bir sürece sürükleniyor.

Bir taraftan biyolojik savaşın milyonlar üzerinde yaratmış olduğu travmalar, bir taraftan açlık ve sefaletin boyutları, bir taraftan kanlı savaşların boyutları tüm hızı ile devam ediyor.

Mevcut faşist iktidarlar ise baskı üzerine baskı yasalarını devreye koyarak yaprağın kımıldamasını bile engellemeye, yok etmeye devam ediyorlar.

Akdeniz’de kocaman kocaman savaş gemileri ile gövde gösterileri ve yeni planlar ile bu sefer hangi ülkeye çullanalım hesapları yapılıyor.

Dünyada ki 23 zengin vampirin dünya tarihindeki kar oranları, pandemi süreci içerisinde en uç boyutlarda görülmemiş bir kar marjına ulaşması kendilerini bile şaşırtmıştır.

ABD yeni Başkanı ile birlikte yeni yol haritasını da çizerek daha büyük savaşlara, daha büyük yıkımlara hazırlanırken, ülkemizin de bunlardan geri kalır bir yanı kalmamıştır.

Birileri 2 milyar TL’nin hesabını veremez iken, bir başkaları ise 2 milyar dolar ile ortadan kayboluyor, bir diğerleri de lüks arabalarda uyuşturucu partileri düzenler, bir başkaları da milyarlarca tl değerinde haksız kazançlar elde ederek lüks hayatlar yaşarlar.

Ama milyonlara gelince de, pandeminin ağır koşullarında patates soğan ile yetinilmeleri dayatılır.

Ya da lüks arabalar ile villalarda şaşalı yemek baloları düzenlerlerken, fakirlere de en ileri saldırı teknolojileri kullanarak daha fazla hallerine şükürler etmeleri öğretilir.

Ya da 23 Nisan sözde çocuk bayramı vesilesiyle çocukları milyonlar önünde ramazan vesilesiyle rencide ve teşhir etmeleri gibi.

Çözüm üretemez duruma gelenler, bin bir yalan dolan ile baskı ve zulüm ile milyonları dizayn etmeye yeltenirler.

Her gün onlarca kadın katledilirken, katilleri savunan bir dönem yaşıyoruz.

İstanbul sözleşmesinin gece yarısı bir karaname ile ortadan kaldırılması bunun en somut örneği olmuştur.

24 Nisan tarihi çok önemli tarihi dönemlere imza atan bir gün olması nedeniyle, önemini anlamak ve de kavramak çokta kolay değildir.

24 Nisan bir taraftan Türkiye preletarya partisinin önderi İbrahim Kaypakkaya tarafından Kuruluş yıldönümü iken;

Bir taraftan, 24 Nisan 1914 Ermeni soykırımı günü idi.

Tabi dünyada o kadar çok soykırımlar yaşandı ki, hangisini ele alsak felaketlerin boyutlarını ve acılarını sarmakla ve anlatmakla bitiremeyiz.

Sonuç itibariyle, milyonlara karşı çözüm üretecek bir süreç başlatmak zorundayız, kendi demokratik alanlarımızı yaratmak zorundayız, kendi alternatif koridorlarımızı açmak zorundayız.

Geldiğimiz nokta itibariyle bütün ileri unsurlar demokratik ortamlar yaratarak ellerini taşın altına koymaları kaçınılmaz bir döneme evrilmiştir.

Milyonların nefes alabilecekleri demokratik bir süreci inşa etme taleplerini görerek hareket etme zorunluluğu ortadadır.

Aksi takdirde herkesin ezilip yok olmaktan kendisini kurtarması mümkün değildir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu