Öne Çıkan

TARAF OLMAK

Umut İLERİ

 

TARAF OLMAK,

Bu yaşadıklarımız, Sınıf mücadelesinin kapsamının dışında, ondan bağımsız gelişmeler değildir.
Sınıf Mücadelesinin içerisinde yer alan birbirine karşıt, uzlaşmaz, bu mücadelede TARAF olan iki Sınıf vardır.
Bir Tarafta Üretim Araçlarının Mülkiyetini elinde bulunduran Sermaye Sınıfı, diğer tarafta ise, Üretim Araçlarının Mülkiyetinden yoksun, geleceği Sermaye Sahibinin iki dudağı arasından çıkacak kelimelere bağlı, güvenceden yoksun İşçi Sınıfı..
Tüm gelişmeleri belirleyen bu iki Sınıf arasındaki mücadeledir.
Diğer bütün mücadeleler ve çatışmalar, iki Sınıf arasında ki mücadelenin kapsamı içerisindedir.
Sınıf Mücadelesinin TARAFLARI olan bu iki Sınıf arasında ki mücadele birbiriyle bağlantılı üç alanda kendini gösterir.
Ekonomik alan, Siyasi Alan ve İdeolojik Alan!
Ekonomik alanda, Sermaye Üretim Araçlarının Sahibi olduğundan bu alanın Egemen Gücüdür.
Bu sahiplik temelinde, Ücretli Emeği Metalaştırır, Sınıflaştırır, böylece Yabancılaşmış Emek haline getirerek onu Tahakkümü altına alır.
Bu alanı Sınıf Sendikacılığını çoktan terk etmiş, bir avuç Sendika Ağasının başında olduğu SENDİKALAR aracılığıyla denetimi altında tutar.
Siyasi alanda ise yine Ekonomik alanda gücü elinde bulunduran, Siyasi Alanda da gücü elinde bulunduracağından, bu alanın Egemeni de Sermaye Sınıfıdır.
Sistem Partileri aracılığıyla Siyasi alanı denetimi altına alarak, ortaya çıkan tepkilerin Sistem dışına çıkmasını engelleyerek onları Düzen içerisinde, Düzen içi “çözümler” sunarak tutar.
İdeolojik Alan, en başta dile getirdiğimiz Üretim Araçlarının Özel Mülkiyetinden bağımsız değildir.
Marks” Üretim araçlarını elinde tutan Sınıf, aynı zamanda Zihinsel Üretim Araçlarını da elinde tutar” diyerek, bu konuya açıklık getirir.
Sınıf Mücadelesinin Taraflarından olan İşçi Sınıfının hedefi, Siyasi erki karşıtından alarak, karşıt Sınıfı, yani Sermaye Sınıfının Ekonomik, Siyasal ve İdeolojik olarak mülksüzleştirmektir.
Bu mücadelenin diğer Tarafı olan Sermaye de, elinde tuttuğu Sınıfsal erki vermemek için, kendi Sınıf egemenliğinin bir aracı olan Devleti kullanarak, karşı mücadele içerisinde yer alır.
İktidar olmanın kendisine sağladığı tüm olanakları kullanarak, Hayatın her alanında Örgütlenir.
İşçi Sınıfı da, Erk mücadelesinde, tıpkı karşıtı gibi o da Hayatın her alanın da Örgütlü olmak zorundadır.
Üstelik içerisinde bulunduğumuz, İşçi ve Emekçiler için yaşanılması çok zor, bıçağın kemiğe dayandığı bu koşullar, onlara erişebilmemiz için bizlere Örgütlenme bağlamında olanaklar yaratmıştır.
Ancak var olan Nesnellikten koşut, yaşamın her alanında ortaya çıkan bir Örgütlülük, ne yazık ki görünmemektedir.
Her şeyden önemlisi, bu Nesnellikten DEVRİMCİ bir vazife çıkartacak bir Öznellik ortada yoktur.
Ülke somutuna, Sınıf Hareketinin geriliğine baktığımızda, Sınıf Hareketinin ivme kazanması, atılım yapması için gerekli Nesnel koşullar olmasına karşın hareketsizlik, bir kez daha bize
Komünist Önderliğin yokluğunu göstermektedir.
Yaşadıklarımız, Sınıf Hareketini yerden kaldırmak için, Kendiliğinden Sınıf kalkışmalarına Önderlik edecek bir Komünist Önderliği olmazsa, olmaz kılıyor.
İşte bu Önderlikte, İşçi Sınıfının Düşünen Eli, Aklı, Komünist Partisidir.
Umut İLERİ

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu