BölgeGenel

TÜRK DEVLETİ ROJAVA’YI İŞGAL ETMEKTE KARARLI

Hasan H. Yıldırım & Hussein Erkan

Türk devleti, Rojava’yı işgal edecek mi etmeyecek mi çok tartışıldı. Görünen odur ki Türk devleti bu konu da çoktan kararını vermiştir. Şimdiye kadar işgal etmemesinin nedeni başta ABD, Rusya, İran ve Suriye’nin onayını almaya çalışıyor olmasaydı. Rusya onay vermiş. Hesabi Türkiye ile ABD’yi çatıştırmak istemesidir. İran ve Suriye onay vermese de pek kaale alındıkları yok. ABD’ye gelince Türk devletinin Rojava’yı işgal etmesine karşı. Türk devletini bu konu da caldırmak için çok uğraş verdi. Ama Türkleri ikna edemedi. Türkler işgal edeceğim deyip duruyor.

Hatta Türk heyetinin son ABD ziyaretinde de ana gündem maddesi Rojava işgali oldu. Her ne kadar F-16 ve Halk Bankası davası basına sızdıysada Türk heyetinin görüştüğü ABD yetkilileri ile konuştukları esas konu Rojava işgali oldu. Ortak bir anlayışa varılamadı. Türkler işgal konusunda kararlı.

Bunu Rojava yönetimide görüyor. Hatta DSG genel komutanı general Mazlum Kobani’nin açıklamasına bakılırsa Şubat ayında Türklerin Rojava’ı işgalla kalkışacağıdır. Bu konu da hazırlıklı olduklarını dile getirdi. Artık olasılı bu işgali boşa çıkarmak YPG gerillaların omuzundadır. Her yurtsever Kürdün burada yapabileceği bir şeyi vardır. Kimin elinden ne geliyorsa desteğini Rojava yönetiminin emrine vermelidir. Yurtsever olmanın gereğidir bu.

Şubat olmasa bile Türkler seçim öncesi kesin bir işgali düşünüyor. Kuşkusuz bu işgal sadece seçim boyutu ile değerlendirilemez. İşgal etmesinin esas nedeni Rojava’da elde edilen Kürd kazanımlardır. Türkler bunu kendileri için var olma, yok olma ve onların tabiri ile “beka sorunu“ olarak görüyorlar. Onlara göre Kürdler bir statü sahibi olursa Türkiye’nin bölüneceğidir. Korku budur. Esas mesele budur.

Bu durum zor durumda olan Recep Tayyip Erdoğan veya AKP için bir fırsattır. Bu fırsatı kullanacaktır. Bu işgal ile savaş delisi Anadolu toplumun desteğini almayı hedefliyor. Bu desteği alacaklarıda kesindir. İşgali özelikle seçim öncesine almalarının nedenide budur. İşin garibi muhalefete işgali destekleyeceği için bu tutumlarıyla iktidarı kendi elleriyle Recep Tayyip Erdoğan’a teslim etmiş olacaklarıdır. Bunlar bilinenlerdir. Sorun bu boyut değil. Sorun ABD’nin Türk devletinin Rojava‘yı işgali halinde alacağı tutumdur.

ABD, Türk devletinin Rojava‘yı işgale kalkışmaması için çok çaba sarfettiği biliniyor. Ama Türkleri ikna edemedi. Duruma bakılırsa ABD’ye rağmen işgalla kalkışacağıdır. İşgal öncesi ABD bunu önlemek için Türklere karşı ne gibi kozları kullanır bilmiyoruz. Ki ellerinden kullanacağı çok kozu var. Kullanıp kullanmayacağınıda bilmiyoruz. Kullansa bile Türkler bunu kaale alıp almaycağınıda bilmiyoruz. Diyelim sonuçta Türkiye, Rojava’yı işgalla kalkıştı.

ABD bu durumda ne yapacak?

Bu konu da daha evvel yazdığımız bir makalede ABD için zor bir karar demiştik. Bu konu da nasıl bir tutum alacak bilmiyoruz. Bildiğimiz şudur: ABD 70 senelik NATO müttefiği Türkiye’ye karşı askeri olarak savaşmak istemiyor. Türkiye’yi kaybetmek istemiyor. Ki zaten 2010 yılından aldıkları bir karar gereği kendilerine direk bir saldırı olmadığı koşullarda başka bir ülkeye karşı savaşmama kararları var. Ama düşman bildiği bir ülkeye karşı mücadele eden yerel bir güç olursa ilişki düzeyi boyutuyla desteklerini sunduklarıdır. Bu desteğin boyutu desteklediği gücün güvenirliliğiyle orantılıdır. PYD/YPG ABD’ye ne kadar güven verdiği ve ABD’nin buna ne kadar kıymet biçtiğini de bilmiyoruz. Bu ancak Türk devletinin kendilerine yönelme koşullarında alacağı tutumla ortaya çıkar.

Bu arada sorulacak soru şudur: Türk devletinin Rojava’yi işgalle kalkışması durumunda ABD görmemezlikten mi gelecek veya PYD/YPG’ye Türk işgallini boşa çıkaracak gerekli desteği verecek mi?

Görmemezlikten gelmeyeceği açık ama vereceği desteğin boyutu ne olur onu bilmiyoruz. Eğer Türk savaş gücünü boşa çıkaracak askeri malzeme vermese direniş kuşkusuz uzun sürebilir ama orantısız bir savaş koşullarında yenilgi kaçınılmaz olur. Bunu ABD’de bilir. O halde ABD, PYD/YPG’nin yenilgisine seyirci mi kalacak? Eğer bu olursa Kürdler kaybeder ama Kürdlerin nezdinde ABD’nin güvenirliliği de biter.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu