Hasan H. Yıldırım & Hussein Erkan
Bu ara çok yazı okuduk ve çok video seyrettik. Çoğunun çıkardığı sonuç şu oluyor. “Erdoğan ve sistemi çöküyor, gitti ha gidecek” deniliyor.
Bu iddiada bulunanlar sıradan insanlar değil, ülkenin kalburüstü okur-yazarları. Burada büyük bir yanılma var. Ülke realitesi kavranılmış değil, realiteyi değil, gönlünden geçen dile getiriliyor.
Erdoğan’nın sağlığı bir yana yaşarsa iktidarı bırakmaz. Ölürse yönettiği sistem devam eder. Bu koşullarda Türkiye’de onu değiştirecek bir aktör yoktur. Ki, kurulan sistem Erdoğan’dan öte Türk devlet aklının eseri. Türkiye’nin dönem stratejisidir. Erdoğan, ekibi ve destek güçleri bu stratejide sadece birer uygulayıcı.
Erdoğan ölse bile bu sistemin devamı için Türk devlet aklı onu sürdürmek için bir uygulayıcı bulur.
Erdoğan bunu açıkça dile getirdi. Daha öncesi bir heyet, CHP ve İyi Parti merkezine gönderildi. “İktidar sevdasından vaz geçin. Yaşamak istiyorsanız muhalefet yapıyorsunuz görüntüsünü vermenin ötesine geçmeyin. Yoksa başınıza gelecekleri düşünün“ denildi. Bunu meclis kürsüsünden de dile getirdi. Bunu yapacak güçleri de var.
Daha evvel ki Başkanlık ve Parlamento seçimlerinde ne yapabileceklerini gösterdi. Bir telefon her şeyi hal etti. Kimseden buna itiraz bile gelmedi. Şimdide olacak olan budur. Bu gelişmelerden sonra Kılıçdaroğlu, gelen feleketen kurtulmak için Kürdleri hedef haline getiren bir hamlede bulundu.
“Kürd sorununu biz çözeriz. Bunu HDP ile meclis çatısı altında yapacağız” dedi. Bu bir hamle idi ve bununla Kürdlere sahaya inin stardı vermiş oluyordu. Mevcut sistemin hedef tahtasına koyuyordu. Son günlerde Diyarbakır’da oynanan oyunda bunun sonucu. HDP yönetimi de bu oyunun bir parçası. Fakat halkımızın buna rağbet ettiği yok. Başka ne gibi oyunlar sahnelenir bilmiyoruz ama Türk egemenlik sisteminde oyun çoktur.
Fakat görünen o ki, CHP ve İyi Parti’nin öncülük ettiği “Millet İtifakı”nın yapabileceği bir şey yoktur. Devlet denilirse eger Erdoğan ve destek güçleri tüm kurumları ele geçirmiştir. Artı yüzbinleri bulan cihatçı hazır bekler halde.
Çokça konuşulan “Korku iklimini oluşturmak” sistemin dünden bugüne baş vurduğu bir yöntem. Artık “sınır ötesi hareket“ mi olur, siyasi suikastler mi olur, toplu bir katliam mı olur bilinmez ama hepsi masada. Karşıt muhalif güçleri teslim almanın en etkili yoludur, bu.
Bu konuda kirli bir geçmiş var. Daha ötesi cami, basın ve ekonomi ellerinde. “Millet İtifakı” denilen hilkat garibesinin elinde bir araç yok. Peki, hangi araçla mevcut sistemi değiştirecekir? Seçim ile mi?
Hangi aklıevel bunu iddia edebilir? Diktatörlerin seçimle gittiği nerede görülmüştür?Mevcut sistemi değiştirecek bir iç dinamik yok. Yanı sıra mevcut sistemi değiştirmek için bir dış müdahale koşullarıda yok.
Bu nedenle mevcut sistem uygulayıcıları çok rahat. Kısa keselim. Sonuç olarak dediğimiz şudur: Uygulayıcısı Erdoğan ve destek güçlerinin olduğu ve Türk devlet aklının projesi olan mevcut sistem devam edecektir. Türk devlet aklının süreç projesi budur.
