Genel

KADIN SORUNU SINIFSALDIR!Bayan yoldaşla yapılan bir röportaj:

HB: Kadın sorunu konusunda siz ne düşünüyorsunuz SB yoldaşım? Bu sorunu kısaca açıklarmısınız. Gazete kök/Avustralya’da yayınlamayı düşünüyorum.
SB: erkek yoldaşlarımızla sevgili yoldaş bana bu bu konuda görüşümü açıklama fırsatınızı verdiğiniz için teşekkür ederim. Ayrıca Gazete kök Avustralya ile Devrimci dayanışma grubunu kutluyorum.
Bence Kadın sorunu yaşadığımız ülke olan Sadece Avustralya’da ele alınmamamalı. Kadın sorunu ülkesel bazda ele almıyorum. Bazı farklılıklar arz etsene hemen tüm dünya ülkelerinde kadınlarla sorun yaşıyorlar. Yoldaş şunu açık ça ifade edeyim. Biz kadınlar düşüncelerimizi fileme gereği duymayız. Kadınların kurtuluşu kesinlikle içinde yaşadıkları ülkenin sınıf mücadelesinde yerlerini almaktan geçer. Kadın sorunu insanlık sorunu olarak ele almalıyız. Kurtuluşumuzun ancak örgütlü Devrimci mücadeleden geçeceğini savunuyorum.
HB: Geldiğiniz ülkede kadın sorunu hangi boyutta açıklarmısınız?
SB: ülkemde kadın sorununa baktığımda 3. Dünya diye lanse ettiğimiz ülkelere göre biraz farklıdır. Ülkemizde skısmen de olsa seçme seçilme hakkımız konusunda sözde demokratik bir yön vardır fakat bu kadın sorununun tamamen çöüldüğü anlamına gelmez . Bu durum kadınların gözünü boyamaya çalışmaktan başka bir şey değildir.
Çünkü bu sözde demokratik haklara rağmen en azından KADIN-ERKEK arasında eşit işe eşit ücreu hakkının olmadığını da görmekteyiz.
Bu ve benzeri sorunlarda Kadın-Erkek eşitsizliğini ve çelişkilerini ortaya çıkarmaktadır.
Burjuvazi bilinçli olarak Kadın-Erkek cinsini birbirine çok zıt yapılarmış gibi lanse etmektedir. Oysa sorunumuz erkek yoldaşlarımızla aynıdır, bizi ezen sömürülen sistem onları da ezmekte ve sömürmektedir.
Bu durum da bize erkek yoldaşlarımızla
Birlikte sınıf mücadelesinin içinde yer almamız emretmektedir. Devrimci mücadele içerisinde kadınlar olarak yoğunlaşarak, erkek yoldaşlarımızla birlikte omuz omuza, kol kola, yürek yüreğe kurtuluşumuz olan sınıfsız topluma doğru yol almak zorundayız.
HB: ülkenizde kadın özgürlükleri varmıştır? Varsa ne şekildedir Bu örğütlenmeler?
SB: ülkemde bir çok kadın örgütleri vardır, ama Komünist Parti içerisinde faaliyet yürüten kadınlar azınlıktır. Burjuvazinin oluşturduğu, reformist hareketlerin oluşturduğu vb, birtakım vitrindik örgütlenmeler veya feminist örgütlenmezlerdir. Kadınların gerçek kurtuluşunu bu örgütler gerçekleştiremez. Bu tip örgütler ufak tefek demokratik haklarla yetinebilmektedir. Nihai hedeflerine odaklanmamaktadırlar. Peki size bir soruda ben sorayım: HB yoldaş savunduğun uğrunda mücadele ettiğin Komünist partinin kadınları örgütleme mücadelesinde ne gibi yol izliyorsunuz?
HB: Bu soruya cevabım açık ve net. 1980 yılı öncesi partimize bağlı kitle dernekleri içinde kadınları örgütleme çalışmaları yapıyorduk. 1980 Faşist Küntay tüm Devrimci örgütlere büyük bir darbe vurarak örgütler Fatma dağın oldu. Partimizi tasfiye eden dönekler partimizin ilkelerini, düşüncelerini saptırmaya yöneldiler. Bu durum bazı kadın yoldaşlar örgüte katılmayarak tepkilerini gösterdiler. Şu an partimize bağlı faaliyet yürüten ayrı kadın örgütlerimiz to denecek kadar az. Örgütlenmede cinsiyet farkı gözetmiyoruz partimize bağlı gerilla örgütümüzde elde silahlı çok az kadın yoldaşlarımız hala mücadele ediyor ve savaşıyor . SB yoldaş örgütlenme perspektifimizde kadınlara yönelik farklı bir yaklaşımımız söz konusu değil, erkek yoldaşlarımıza nasıl yaklaşıyorsak, yani sınıf mücadelesi bazında kadınlara da öyle yaklaşmaya çalışıyoruz. Fakat örgütlenmemiz öğrenci gençlik içinde daha kolay gerçekleşiyor.
HB: ülkenizde göz altında kayıplar, kadınlara şiddet uygulanıyor mu? Cumartesi annelerine ilişkin ne düşünüyorsunuz?
SB: evet gözaltılar uygulanıyor, hatta seçilmiş millet vekillerinin vekillikleri düşürülüp ceza evine dolduruluyor, kadın cinayetleri sokak ortasında aile içi şiddet ve öldürmeler devam ediyor. Düşünce özgürlüğü rafa kaldırıldı. Ülkemdeki Cumartesi Annelerinin ve Arjantin’deki,Plaza de Mayo annelerinin eylemlerini iyi takip ediyor haklı buluyor ve destekliyorum. Zira kadınlarımızın dünya genelinde sessiz kalmaları süreç içinde çok daha cazla boyutlu olumsuzlukların yaşanması ve yaşanan olumsuzluklara tavır yakınmaları açısından da gereki ve haklı mücadeledir.
HB: AVUSTRALYA GAZETE KÖK adına size teşekkürlerimi sunarken, ileriki aşamalarda sizlerle ilişkilerimizi sürdürüp fikir alış-verişinde ve gazetemizle devrimci dayanışma içinde bulunabilirmiyiz?
SB: Tabi ki mümkün. Anladığım kadarıyla yeniden bir grup aracılığıyla kıyıda köşede kalmış insanları bir araya getirerek örgütlenme çabası içimdesiniz. Elbette böyle bir iletişimden memnun olurum. Bu hem benim hem diğer kadın arkadaşların da içinde yararlı olacağını biliyorum.
HB: Teşekkür ediyorum zamanını ayırdığınız için. Son olarak ne demek istiyorsun?
SB: Ben Teşwkkür ederim bana böylesi bir fırsatı verdiniz, düşüncemi açıklamış oldum. Size başarılar dikiyorum. Çalışmalarınızı destekliyorum. Kadınlar katılmadan Devrim olmaz, Devrim olmadan kadınlar kurtulamaz diyorum.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu