Genel

YENİ BİR YILA DAİR…

Dünyamız, Güneş Etrafında Bir Yıllık Dönüşünü Tamamladı…

Nicolaus Copernicus, ”Gök Cisimlerinin Devinimi Üzerine” ünlü bilimsel yapıtında, Aristoteles- Ptolemaios yer merkezci (geosentrik) kuramını, Hıristiyanlığın ve Aristoteles’in yer merkezli evren anlayışını yerle bir ederek, evrenin merkezinde dünya değil, Güneş’in yer aldığını kanıtlarıyla otaya koyarak, insanlık tarihinde yeni bir çığır açmıştır. Doğa bilimi alanında bu buluş, ”Copernicus Devrimi” olarak kabul görmüştür. Hıristiyan teolojisinin en büyük doğması bu buluşla sarsılmış, ve buluş, dönemin kilisesi tarafından yasaklanmıştır. Sonrasında Galileo, Copernicus’un bu kuramını savunmuş ve Kilise Galileo’yu bu düşüncesinden ötürü göz hapsine alarak aforoz etmeye çalışmıştır…
Kepler’de bu sürecin ürettiği bilim adamlarından biridir ve 17.yüzyılın başlarında, gezegenlerin hareketlerini açıklayan daha ileri buluşlara rastlamaktayız. Kepler’in ünlü üç yasası bu sürece büyük bir katkıdır. Bu yasalar, birlikte çalıştığı bilim insanı Tycho Brahe’den kalan verilerden yola çıkarak geliştirilmiştir. ve hepsi temel gözlemsel verilerden elde edilmişti…

Yasa 1-
“Her gezegen, odak noktalarından birinde Güneş’in bulunduğu eliptik yörüngelerde dolanır.

Yasa 2-
“Güneş’ten her hangi bir gezegene çizilen doğru,eşit zamanlarda eşit alanlar tarar…

Yasa 3-
Gezegenin yörünge periyodunun karesi, elipsin yarı büyük eksen uzunluğunun küpüne eşittir…

Newton’un Hareket Kanunları, Einstein’in izafiyet- görecelilik kuramından, Kuantum Fiziğine,(” moleküler atomik ve atom altı seviyede madde ve enerjinin doğasını ve davranışını inceleyen modern fiziğin önemli bir çalışma alanına”) doğru durmaksızın gelişerek evrilen bir bilimsel süreç…
İnsan, Ateş’i bularak kendi tarihinde büyük bir devrim yapmıştır. Ateş’te demiri döverek ona şekil vermiş, teknolojinin önünü açmıştır. Tekerleği keşfederek uzağı yakın etmiş, hayvanları evcilleştirerek, onların gücünü kullanmış ve yerleşik hayata geçerek bugünkü uygarlığı yaratmıştır.
Bütün bu süreçler büyük bilimsel sıçramalarla, büyük keşif ve icatlarla bugünleri yaratmıştır. Tarihsel olarak insan, bütün bu süreçlerde çok ağır bedeller ödemiş, giyotinler, idamlar, cadı kazanları, ateşlerde yakılan bilim adamları, derisi yüzülen bilim insanları, büyük acılar, büyük yıkımlar…

İnsanın bilmek ve bileme olan inancı bütün bu karanlık süreçleri bilimin ışığıyla parçalayarak bugünü yaratmıştır.

Özet olarak, doğada ve evrende her şey, maddi bütün gerçekler, madde- bilinç ilişkisi üzerinden bilinçle açıklanabilir. Toplumsal değişimlerde bilinç ve toplumsal alana müdahale de ciddi bir birikim ve bilinç gerektirir. Bugün yapmak istediğimiz tam da budur, bu süreci yaratabilmek için ortaya koyduğumuz çabadır. Herkes elini verirse dünyayı değiştirmek çok daha kolay olacaktır.
365 günlük bir süreci daha geride bırakıyorken, dünyamız 365 gün önce çıktığı noktaya yeniden ulaşarak, Güneş etrafındaki dönüşünü tamamlamış oldu ve bu periyodik süreç devam edecektir. Bütün bu geride bıraktığımız süreçte, ne dünyamız aynı bir dünya, nede insan aynı insan. Her şey durmaksızın değişiyor, hareket ve devinim durmaksızın devam ediyor. Olmak, bir yerde olmaksızın o yerde olmak, devinim ve hareket bir yasa olarak işlemeye devam edecektir.
İnsanlığın, Ocak ayının 1.günü olarak üstünde karar kıldığı her yeni yıl başlangıcı olarak girmek üzre olacağımız bu zaman sürecinde, insanlık daha ileri bir bilinçle sürece müdahale edecektir. İnsan bilim yapmaya devam edecek, yeni gerçeklere ulaşacak ve kendi tarihini bu gerçeklerle inşa etmeye devam edecektir. Sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle, üreten ve yeniyi yaratan bütün emek cephesine başarılar diliyoruz…
GAZETE KÖK
31.12.2020

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu