Genel

Emperyalistlerin yeni kapışma alanı: Nijer

Nijer, Batı Afrika’da, 27 milyon nüfuslu ve nüfusunun yüzde 99,3’ü Müslüman olan, yeraltı kaynakları zengin ama yoksul bir ülke.

Ahmet Hulusi KIRIM

Fotoğraf açıklaması yok.

 

                                                                                       General Carl Von Clausewit
                                                                                     “Savaş siyasetin uzantısıdır
                                                                                      Sadece yöntemi farklıdır.”

Nijer, Batı Afrika’da, 27 milyon nüfuslu ve nüfusunun yüzde 99,3’ü Müslüman olan, yeraltı
kaynakları zengin ama yoksul bir ülke. Fransa’dan ABD’ye, Çin’den Almanya’ya kadar birçok ülkenin ekonomik ve siyasi olarak gözünü diktiği, Rus Wagner şirketinin ise darbeyi selamladığı Nijer’de, komşusu Mali ve Burkina Faso’dan sonra temmuz ayında askeri bir darbe oldu. Nijer’deki sivil yönetim, Mali ve Burkina Faso’daki başta Fransa olmak üzere Batı karşıtı askeri darbelerin ardından bölgede Fransa ve ABD ile işbirliği yapan son yönetim olarak nitelendiriliyordu. Tüm dünyanın bir anda, dört bir yanı karayla çevrili bu Afrika ülkesinin büyük öneminin farkına varması ve jeopolitik değerinin su yüzüne çıkması oldukça ilgi çekici oldu. Darbeden sonra Washington, kendi adamları generallerin bir karşı darbesine güvenip net bir tutum sergilemezken, Fransa Çad’daki son kalesini de kaybedebileceği endişesiyle Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğunu (ECOWAS) harekete geçirerek
askeri müdahale kararı aldırttı.

Askeri darbe, bir dahili Afrika krizi ile mi yoksa emperyalistlerin kendi araç ve mekanizmalarıyla Afrika kıtasında bir nüfuz mücadelesi ile mi karşı karşıyayız sorusunu gündeme getirdi.

Öncelikle söylemek gerekirse hem ABD hem de Fransa, Sudan ve Libya’dan Mali, Nijerya ve Burkina Fasso’ya kadar olan bölgeyi izlemek için Nijer’deki askeri üslerini korumak istiyor.

Batı’nın Afrika ile ilişkisi, deyim yerindeyse Çin ve Rusya’nın nüfuzu karşısında jeostratejik çıkarlarını korumanın önemiyle uyumlu. Hepsinden önemlisi de Afrika’nın uranyumdan petrole kadar çeşitli zenginliğinin Batılı şirketlerin kontrolü altındaki en büyük kısmından faydalanmaya devam etmek.

Fransa’nın temsilciliğinde Avrupalıların kendisi için mücadele etmesi, ABD’lilerin Çin nüfuzunun derinleşmesini ve Rus varlığını engellemeye hazırlık olarak gözünü kendisine dikmesi ile Nijer etrafındaki vekalet savaşları çemberi tamamlanmış oldu.

Ülkeye enerji sağlayan nükleer enerji santrallerinin çoğu oradan ithal edilen uranyuma dayalı
olduğundan, özellikle Nijer Fransa için stratejik bir ayağı temsil ediyor. Fransa’nın Nijer’de 2 milyar dolar yatırımı ve madencilik alanında hakimiyeti var. Ayrıca askeri bir üssü de mevcut. Avrupa, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra uranyum kaynağı olarak Rusya yerine uzun süredir Nijer’e güveniyor. Nijer’deki darbe, bölgesel istikrarsızlığı da beraberinde getirdi. Bölgesel istikrarsızlık ise Nijerya’nın gazını Avrupa Birliğine ihraç etmesini sağlayacak 13 milyar dolarlık doğalgaz boru hattı geliştirme planlarını tehlikeye attı. Projenin başarılı olması halinde AB, Rus gazına bağımlılığını azaltacaktı.

Çin, Fransa’dan sonra ülkenin en büyük ikinci yatırımcısı. Son 20 yılda bu ülkeye başta petrol ve uranyum olmak üzere milyarlarca dolar yatırdı. Kandadji hidroelektrik barajının 808 milyon dolarlık inşaatı halen devam ediyor. Nijer’in Agadem petrol sahasını Benin’in Cotanou limanına bağlayacak olan 4 milyar dolarlık boru hattı projesi ülkedeki en büyük yatırım. Tamamlandığında Afrika’daki en uzun sınır ötesi ham petrol boru hattı olacak.

ABD, Nijer’in güvenliğini artırmasına yardımci olması için 2012’den buyana yaklaşık 500 milyon Dolar harcadı. ABD’nin Nijer’de, milyon dolarlık yatırım yaptığı ve bölgeden istihbarat toplamasına olanak veren bir insansız hava aracı (İHA) üssü bulunuyor. Fransa ve ABD’ye nazaran bölgede daha sınırlı bir askeri varlık gösteren Almanya’nın da Nijer’de askeri üssü ve yaklaşık 100 askeri görev yapıyor. Nijer darbesi özellikle Fransa ve genel olarak Avrupa Kıtası’nın geri kalan ülkeleri için taşıdığı önem kadar, ABD için de önemli bir sorun gibi görünüyor. Washington, Rusya ve Çin’in Afrika’daki yayılmasından endişeli ve bunu durdurmak konusunda kararlı.

Darbedeki rolü tartışmalı olan Rusya’nın Nijer’deki imajı oldukça olumlu. Güvenlik şirketleri,
askeri yardımları ve askeri üssü sayesinde Rusya’nın bu ülkedeki varlığı önemli bir ağırlık taşımaktadır. Rusya ile Nijer arasındaki ticaret hacmi 100 milyon dolar civarındadır. Nijer Orta Afrika bölgesinde önemli bir geçiş güzergahında bulunuyor ve Rusya, Nijer üzerinden Orta Afrika’daki diğer ülkelerle ilişkileri geliştirmeyi ummaktadır. Rusya kendisine en yakın Ukrayna ve Baltık bölgesinde yaşadığı mevzi kayıplarını, Batının farklı coğrafyalardaki mevzilerine yaptığı bu tür hamleler ile telafi etme siyasetini sürdürecektir.

Bölgede son yıllarda etkisi giderek artan Türkiye ile Nijer ilişkileri, ticaret hacmi 100 milyon gibi düşük bir seviyede görünse de,stratejik bir nitelik taşımaktadır.Türkiye okul,hastane, yollar yapmakta askeri malzemeler ve ara mallar ihraç etmektedir. Ayrıca maden arma faaliyeti de vardır. Türkiye’nin Batı Afrika’da 5 ülkede askeri varlığı bulunmakta ve Nijer bunlar içinde önemli bir yer tutmaktadır.

SON YERİNE
Kolonyalizm ve emperyalizm kavramları kullanıldığında akla ilk gelen coğrafyalardan birisinin, bir bütün olarak Afrika kıtası olduğunu söylemek hiç de abartı olmaz. Karl Marks’ın, kapitalizmin pembe renkli ışıklarının göründüğü zaman olarak tanımladığı Afrika kıtasının sömürgeleştirme süreci 15.yüzyılda başladı. Son sömürgelerinde bağımsızlığını kazandığı 1960 senesinde klasik sömürgecilik sona erdi ve yeni sömürgecilik devri başladı. Bu dönemde de Afrika devletlerinden hemen hepsi yeni sömürgecilikten nasibini aldı. Muazzam yer altı kaynaklarına sahip oldukları halde kaynakları sömürgeciler tarafından gasp edildi. İstikrarsızlık ve yoksulluk devam ettiği için halktaki tepkileri arkalarına alan askerlerce yapılan darbeler eksik olmadı. Afrika’da şimdiye kadar 205 darbe ve darbe girişimi oldu. Nijer’de şimdiye kadar darbelerden 4 kez nasibini aldı.

Batı Afrika ülkelerinde son yıllarda peş peşe yaşanan askeri darbeler ile ABD, Fransa, Rusya ve Çin gibi kıta dışı aktörlerin güç savaşı bölgesel krizi ve istikrarsızlığı derinleştiriyor. Ekonomik krizler, siyasi istikrarsızlıklar ve terör örgütlerinin faaliyetleri Afrika ülkelerini olumsuz etkilerken, Batı Afrika’daki insani krizin de büyümesine neden oluyor. Geçmişte sömürge güçlerinin rekabet merkezi olan Afrika kıtası, bugün özellikle Rusya, Fransa, Çin ve ABD gibi küresel aktörlerin güç, paylaşım mücadelesine sahne olmaya devam ediyor. Darbeciler, her ne kadar Fransız emperyalizmi aleyhine açıklamalar yapsa da halk yararına, emperyalizm aleyhine hiçbir projeleri yok, Dolayısıyla bu darbe ile ne yeni sömürgecilik bitecek ne de Nijer halkı yoksulluktan kurtulacaktır.     28.08.2023

Erdoğan Ateşin

Profilinizi oluşturmak için, biraz hayat hikayenizi anlatın. Bu alan, herkesçe görünebilir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu