Hasan H. Yıldırım & Hussein Erkan
Türkiye’nin Rojava’ya askeri bir operasyon yapma planı uzun süreden beri masada. Bu konuda sahada olan güçlerle iştişarelerde bulunuyor. Onların rızasını almaya çalışıyor. Fakat bugüne kadar istediği boyuta bir destek almış değil ama bu Türkiye’nin işgalden vaz geçmesine engel değil. Görünen kadarıyla Türkiye işgali gerçekleştirecek. Bunun boyutu ne olur süreç gösterecek. Ama her halükarda buna yeltenecektir. Bunu ne ABD ve ne de Rusya engellebilecektir. Bu koşullarda kuşkusuz açıklamalarda bulunacaklar. “Kabullenilemez“ vs. gibi laflar edecekler ama hiç kimse Türkiye ile askeri olarak karşı karşıya gelmeyecektir. Buna yeltenmeyecekler. Türkiye bunu görüyor ve bu nedenle bu konuda çok rahat.
Bilindiği üzere Türkiye’de seçime gitme hazırlıkları var. AKP ve ortaklarının seçimi kazanması için elinde en büyük koz olarak Kürdlere karşı bir zafer kazanmasına endeksli. Kuzey boyutunda yoğun operasyonlarla HDP tırpanlandı. Ve tırpanlama devam edecektir. Güneyde gün aşırı gerilla mevzileri bombalanmaktadır. Bunlar tek başına yetmiyor. Bunu tamamlayacak Rojava işgali düşünülüyor. Kapsamı ne olursa olsun bu AKP ve ortaklarının toplumun desteğini almasına yeteceği düşünülüyor. Bu konuda yoğun bir hazırlık yapılıyor. Kısa bir sürede buna baş vuracaklar.
ABD’nin tavrı bunu engeleyecek konumda değil. Değişik yöntemlerle Türkiye’yi bundan vaz geçmesine çalışacaktır ama Türkiye bunu dinlemeyecektir. Çünkü AKP iktidarının devamı için Rojava işgalini zorunlu kılıyor. Bu durumda ABD askeri olarak Türkiye’ye karşı bir girişimde bulunmayacaktır. Rusya’nın durumu bugüne kadar berak değil. Türkiye’den alacağı büyük tavizlerle Türkiye’nin Rojava işgaline sessiz kalma ihtimali yüksek görülüyor. Fakat her halükarda Rojava için Rusya, Türkiye ile askeri olarak karşı karşıya gelmekten kaçınacaktır.
AB’ne gelince her ne kadar “Türkiye Suriye’de işgalci güçtür“ desede Türkiye’nin Rojava işgali karşısında ketum davranacaktır. Almanya Başbakanı Merkel’in Türkiye ziyareti ile açığa çıkan resim buna işaret etmektedir. Nihayet karşılıklı büyük çıkarları olan iki ülke. Türkiye’nin Rojava işgali ile Türkiye’de bulunan Suriyeli mültecilerin işgal bölgesine taşıtıp yerleştirilmesi başta Almanya olmak üzere Avrupa’yı rahatlatan bir girişim. Türkiye’nin en çok sorun yaşadığı Fransa ve İtalya ile ilişkilerini iyileşleştirdi. Onlardan alacakları milyar dolarlık hava koruma sistemi ile onları bloke etti.
Geriye kim kaldı? Kürdler. Bu koşullarda ne yapacakları açık. PYD/YPG yetkililerin açıklamaları ortada. Kendilerini savunacaklar. Bu arada Rusya, İran ve Şam ile anlaşmaya çalışacaklar. ABD’nin tavırsızlığı buna yol açan nedendir. Ne kadar doğru bilmiyoruz ama aldığımız duyumlara bakılırsa bunun üzerine PKK’nin PYD ve YPG’ye yeni bir düzenlemeye gittiğidir. DSG Genel Komutanı Mazlum Kobani’nin yetkilerinin sınırlandırıldığı söyleniliyor. Sembolik olarak orada kalacakmış ama Rusya ve Şam ile ilişkileri sürdürecek yeni bir komite oluşturulduğu söyleniliyor. Bu aynı zamanda ABD’ye karşı alınan tavırdır. “Alternatifsiz değiliz” mesajıdır. Bu tavır yanlışta değildir.
Şimdiden bazı öngörülerde bulunmayı doğru bulmuyoruz. Durum Türkiye’nin işgali ile açığa çıkacaktır. Sahada bulunan güçlerin tavrı ancak o zaman ortaya çıkacaktır. Elbette Türkiye’nin bir bütün olarak Rojava’nın işgaline rıza gösterilmeyecektir. Ne ABD ve ne de Rusya buna yol vermeyecektir. Bu nedenle Türkiye’nin işgali sınırlı olacaktır. Sorun seçimi kazanmaksa bu da AKP’ye yeterli olacaktır. 3 Kasım 2021
