GenelBölge

NEWROZ ETKİNLİKLERİNDE MESAJLAR

Dr. Mustafa PEKÖZ

Bu yılki Newroz kutlamaları hem sosyal hem de politik bakımdan olağan üstü koşullardan gerçekleşti. 1 yıldan fazladır devam eden Pandemi süreci, insanların ekonomik ve sosyal yaşamlarını ciddi oranda etkiledi. Bu nedenle pandemi koşullarında Newroz kutlamalarının yapılması, kitlesel katılım konusunda bir kısım kaygıların oluşmasına yol açtı. İnsan sağlığı nedeniyle düşük bir katılımın olması doğaldı ama beklenilenin üstündü büyük bir katılım gerçekleşti. Örneğin Diyarbakır’da yüzbinlerle ifade edilen katılımın coranavirüsün yayılmasını olumsuz yönde etkileyecek bir faktör olacak ama buna rağmen katılım beklenilenin çok üstünde olması toplumsal bir sorumsuzluk değil tersine en zor koşullarda dahi toplumun refleks gösterebileceğini ortaya koydu.

Ancak esas sorun Kürt toplumunun politik reaksiyonunun ne olacağıydı. Öyle ki, HDP’nin kapatılması için Devlet Bahçeli’nin talimatıyla hareket eden Yargıtay Başsavcısı, hukuk normlarının dışında tamamen politik reflekslerle acilen bir iddianame hazırladı.  Anayasa Mahkemesine gönderilen iddianamede tek ciddi bir delilin olmadığını, her hukukçu hatta sıradan bir insan dahi görebilir. Anayasa Mahkemesi de acil koduyla bir röportör atadı. HDP’nin kapatılması için yasal süreç normal koşullardan farklı olarak hızlandırıldı. Aynı zaman diliminde HDP’nin Kocaeli Milletvekili Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığı kaldırıldı. Yine Bahçeli’nin talimatı ve Meclis Başkanı’nın onayıyla polis adeta parlamentoya çıkartma yaptı. Namaz kılmak için mescide giden Gergerli oğlu üstündeki pijamalarıyla ve namazını kılamadan zorla meclisten çıkartıldı.

Newroz kutlamaları politik reaksiyonların çok yüksek olduğu bir konjonktürden   yapıldı. Devlet ve muhalefet dahil olmak üzere bütün politik kesimlerin bütün dikkati Kürt illerindeki Newroz kutlamalarındaydı. Kürt politik güçleri dahil olmak üzere herkesin aklında ‘acaba sorusu’ vardı. HDP’nin kapatılmasına karşı Kürt toplumunun göstereceği refleks bir bakıma Newroz kutlamalarında görülecekti.  

  Devletin algısı neydi; “Hendek sürecinden bu yana PKK ciddi askeri darbeler aldı. Eylem yapma kapasitesi önemli oranda kırıldı. Son 4 yıldır ciddiye alınabilecek bir askeri eylem yapamıyor. Devlet, sadece ülke içinde değil artık Irak ve Suriye topraklarında askeri operasyonlar yapıyor. PKK’nin askeri gücünün önemli oranda zayıflamasıyla toplum üzerindeki etkisi kırılmaya başlandı. Yine Hedekler sürecinden bu yana halk sokaklara çıkmıyor. Öcalan ile uzun süredir görüşülmüyor. PKK çağrı yapmasına rağmen Kürtler sokağa çıkmıyor. Demirtaş tutuklandı Kürtler ciddi bir tepki göstermedi. Diyarbakır, Van, Mardin gibi Büyük Şehir Belediyle olmak üzere bütün il ve ilçe belediyelerine kayumlar atandı yine halk tepki göstermedi. Birçok bölge sürekli bombardıman altında olmasına rağmen halktan tepkisel bir refleks yok.”

Bütün bunlar şöyle algılandı; Bölgede PKK’nin politik etkisi önemli oranda kırıldı, Kürt toplumu ve seçmen kitlesi HDP’den kopmaya başladı. HDP’nin kapatılmasıyla Kürt kökenli seçmen kitlesi, kendisine yakın sistem partilerinden birine yönelir. Newroz eylemlilikleri, bu bakış açısı için bir test olarak görüldü. Diyarbakır, Van, Batman, İstanbul, Mersin, Adana, Gaziantep gibi illerdeki Newroz eylemlilikleri herkesim için bir mesaj özelliği taşıyacaktı. Öyle de oldu.  

Newroz eylemlilikleri kime ne gibi mesajlar verdi;

Birincisi, Devletin beklediği olmadı, Yüzbinlerle ifade edilen Kürt toplumu Newroz etkinliklerine katılarak büyük bir politik refleks gösterdi. Etkinliklere katılanların tamamını elbet ki HDP kitlesi değildi. HDP hiç oy vermemiş Kürtler de vardı. HDP’li değiller, oy vermiyorlar ama Kürtleri temsil eden bir partinin kapatılmasının kendilerine yapılmış bir politik tavır olarak algıladılar. Kitlesel katılım bir partiye destek vermekten çok esasen Kürtlere karşı izlenen politik saldırılara karşı bir uyarı olarak değerlendirildi.  Böylelikle Kürtler politik kimliklerine bakılmaksızın Newroz etkinliklerinde açık tutum aldılar. Devlete açık bir mesaj verdiler.

İkincisi, Devletin Kürt Politik Hareketi bitti, tasfiye edildi, halk üzerindeki etkisi kırıldı gibi söylemlerin ciddi bir karşılığının olmadığı görüldü. Sokağa çıkmayan veya ani refleks göstermeyen Kürt toplumunun sanıldığı gibi politik tercihleri değişmiyor. Toplumun Kürt Hareketiyle politik ve ruhsal bağının devam ettiği görüldü.

 Üçüncüsü, Özellikle Kürt seçmeninin HDP’den kopmadığı çok net olarak görüldü. Devletin psikolojik propaganda araçlarının çok yoğun saldırılarına karşılık Newroz eylemleri tersi bir gerçeği yansıttı. Kürt toplumu Türkiye’nin her yerinde HDP’yi desteklemeye devam ettiğini gösterdi. Kürt seçmen kitlesi başta HDP olmak üzere politik hareketlere yönelik ciddi eleştiriler yapıyor. Ancak HDP şahsında Kürtlere yönelik politik saldırılara karşı açık tutum alacağını ve HDP’yi her koşulda sahipleneceğini gösterdi.  HDP’nin politik denklemin dışına itecek hiçbir kararın kabul edilmeyeceğini yüksek bir sesle ifade ettiler.

Dördüncüsü, HDP’nin Kocaeli Milletvekili Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi, Kürt seçmen kitlesinin tıpkı 1994 Orhan Doğan ve arkadaşlarının vekilliklerinin düşürülmesiyle eş değer gördü. O dönemde Kürt seçmen kitlesi vekillerini nasıl sahiplenmişlerse aynı şekilde Gergerlioğlu’nu da sahiplenecekleri mesajını Newroz etkinliklerinde verdiler.

 Beşincisi, Newroz eylemlerinin kitleselliği, iktidar olan Cumhur İttifakına ‘HDP’nin kapatılması için talimat verenler, siyasal sonuçlarına da katlanacakları’ uyarısı olarak okundu.  ‘Millet İttifakı’na da HDP’yi görmezlikten gelen hiçbir politik partiye destek verilmez, Kürt seçmen kitlesinden oy alamaz. Yani HDP olmaksızın Türkiye’de politik istikrarın sağlanamayacağı mesajı verildi.

Altıncısı, Kürtler en zor koşullarda HDP’ye aktif  destek vereceğini gösterdi. HDP Merkezi de seçmen tarafından yapılan eleştirileri ve uyarıları dikkate alarak toplumsal bütünlüğü sağlayacak bir politik programı yaşama geçirmelidir. Özellikle Anayasa Mahkemesinde görülecek davaya ilişkin politik perspektifini belirlemeli ve bunu topluma anlatmalıdır.

Sonuç: Kürtler ya da Kürt seçmeni eskisi gibi kitlesel olarak sokaklara çıkmıyor. Bundan politik sonuçlar çıkarmak isteyen ve süreci yanlış okuyanlara Newroz eylemleriyle çok açık bir cevap olarak algılandı. Kürt toplumunun iradesi üzerinde siyasal mühendislik yapanlara çok açık bir mesaj verdi. İrademiz üzerinde hesap yapılmasın, politik tercihimizi sadece bir belirleriz.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu