GenelBölge

LUC PAUWELS: MEDENİYETİN ÖNCÜLERİ KÜRDLERİN ATALARIDIR

Hasan H. Yıldırım & Hussein Erkan

Biz KAWA’cılar; Dünya egemenlerinin Kürd düşmanlığının nedenlerini sürekli içimizde tartışıp durduk. Yine de dimağımızı tatmin eden bir cevap bulamadık. Sorumuza karşın aldığımız cevap şöyle oluyordu: Kürdistan’ın jeopolitik önemi, Kürdistan’ın sahip olduğu yeraltı-yerüstü zenginlik kaynaklarına sahip olması, Hıristiyan dünyasının Selahaddin Eyubi’nin torunlarından aldığı intikam” vb…

Bunların etkisi olsa da sebep bu olamazdı. Birçok millet ve ülke bu özeliklere sahiptir ama hepsinin kendi devletleri var. Üstelik bunu sağlayanlar dünya hâkimleridir. Ama bu imkanı Kürdlere sunmadıkları gibi, akamete uğramamız için ne gerekiyorsa onu yaptılar. Niyedir, sebebi nedir? İşte buna ikna edici bir anlam veremedik. Anlam bulan Kürde de rastlamadık. Çünkü zihni dumura uğratılmış, belleği talan edilmişti. Bunu yaptıranlar dünya egemen güçleriydi.

Şimdi bunun nedeni yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor. Bu da realist, bilimsel araştırmacı Luc Pauwels gibi insanların sayesinde oluyor. Biz Kürdlerin ortaya çıkaramadığımız gerçekliğimizi gözler önüne serdiği için kendisine müteşekiriz. Anlaşılan o ki, dünya medeniyetinin öncüsü olduğumuz ve bunu dünyaya taşırmamız dünya tiranlarının hoşuna gitmemiş. Bunun için bizi yok saymışlar. Yarattığımız medeniyeti kendilerine mal etmişler. Biz Kürdlere devlet kurdurtmamanın en önemli nedenlerinden biri budur.

Oysa “Medeniyetin öncüleri ve bunu dünyaya yayan Kürdlerin atalarıdır.“ Bunu bir Kürd söylerse başkasından öte birçok Kürd bunu abartı olarak değerlendirir. Komplo teorisine yorumlar. Fakat bunu söyleyen Belçikalı Felemen Luc Pauwels olursa iş değişir. Luc Pauwels, Felemenlerin önemli tarihçilerinden biri. Felemen tarihini yazmış. Felemen tarihini yazarken Kürdlerle yolu çakışmış. Bunun üzerine yüzlerce arkelojik, genetik ve ve antropolojik araştırmalara dayanarak Kürdlerin tarihi hakkında bir kitap yazmaya O’nu sevk etmiş. Kitap yakın zaman önce yayınladı.

Kitabın ön sayfasında, üstte yazarın adı: Luc Pauwels. Ondan sonraki ilk satırda Kürdlerin Tarihi (Geschiedenis Van de KOERDEN). En alt satırda da bir halkın kendi ülkesi için mücadelesi (De strijd van een volk voor een eigen staat) diye yazmaktadır.

Luc Pauwels, kitabında Kürdlerin tariihini incelerken belirlemelerini dünyanın en önemli üniversitelerinin bilimsel araştırmalarına, dünyanın önde gelen birçok ülkenin genetik, antropolojik ve arkeolojik araştırmalarına dayandırmaktadır.

Luc Pauwels, kitabında Kürdlerin atalarının Mezepotamya Ur‘da dünyada ilk aşiret konfederasyonu ve sonrada krallık kurduğunu belirtmektedir. Mısır’daki pramitlerin ilk olarak Kürdlerin ataları tarafından yapıldığını belirtmektedir Büyük Britanya adasına ilk ayak basan, yerleşen ve insaların yerleşmesine elverişli hale getiren Kürdlerin atalarıdır. Troya savaşlarını yapan Kürdlerin atalarıdır. Tarihi Roma şehrini kuran Kürdlerin atalarıdır. Hollanda‘nın başkenti Amsterdam’ın ilk sakinleri Kürdlerin atalarıdır.

Duruma bakıldığında Kürdlerin atalarının at koşturmadığı Slav ve Avrupa ülkesi yok gibidir. Bunu da evcilleştirdikleri at’a borçludurlar. Şu an dünyada rağbet gören en ‘saf kan’ at Kürdlerin insanlığa bir hediyesidir.

Luc Pauwels, kitabında Kürd kadınların rolünüde izah etmektedir. Kürdlerin kadına verdiği değeride çok güzel bir şekilde izah etmektedir. Tarihte toplumsal gelişme için Kürd erkeği kadar Kürd kadınında sorumluluk aldığı, üstüne düşen her sorumluluğu yerine getirdiğini izah etmektedir. Bu özelik bugünün Kürd kadınında da vardır. Bugün savaş alanında gösterdiği kahramanlık bunun örneğidir.

Bildiğimiz gibi modern sanatlar ve heykeller yaklaşık olarak 500 yıl önce Avrupa’da gelişmeye başlamıştır. Oysa tarihin en eski modern ve gelişmiş sanatsal heykeli Kürd sanatçılar tarafından 3000 yıl önce yapılmıştır. 1948 yılında ABD Brookleyn müzesi bu heykeli 57 milyon 161 bin dolara satın almıştır.

Luc Pauwels, bu saydıklarımız ve buna benzer icraatlarıyla kitabında şu gerçekliği çok açık bir şekilde gözler önüne sermektedir: Kürdlerin insalığın medenileşmesine öncülük ettiklerini, insanlığın bu günlere gelmesinde önemli rolleri olduğu gerçekliğini birçok konudaki keşifleri ile gözler önüne sermektedir.

Luc Pauwels, Kürdleri tarihte oynadığı bu pozitif rolüne karşın şu anki nüfusu, mevcut siyasal konumunu inceledikten sonra Kürdleri “dünyanın en zengin dilli devletsiz halkı“ olarak adlandırmaktadır. Bunu tersine çevirmek, kendi ülkelerine sahiplenmek için Kürdlerin ölümüne savaştığını belirtmektedir.

Bu bize nereden nereye demeyi dedirtmektedir. Medeniyetin öncüsü, bunu dünyaya yayan Kürdlerin atalarının torunlarının şu an içinde olduğu durum içler acısıdır. Bu duruma nasıl düşüldü? Araştırmaya değer bir konudur. Fakat, Kürdler bunu yapmaktan çok uzaktır. Ne yazık ki, Kürdlerin tarihi düşmanları tarafından yazıldı. Kürdlerin yazdığı tarih yok edildi. Luc Pauwels, zaten kitabının önsözünde buna işaret etmektedir.

Kitabın önsözüne ünlü Çek tarihçi Milan Hüble ait bir açıklama koymuş. Milan Hüble açıklamasında diyor ki; bir halkı tasfiye etmek, yok etmek için hafızasını silmek gerekir. Önce tarihi, kültürü, sahip olduğu örf, adet, gelenek ve görenekleri yok edilir. Daha sonra o halka yeni bir tarih dayatılır. Yeni bir kültür empoze edilir. Daha sonra o halk yavaş yavaş tarihini kültürünü unutur. Süreç içinde o halk ve onu çevreleyen dünya da bu halkın kim ve ne olduğu gerçekliğini unutur. Kürdler bu duruma düşürülmüştür.

Fakat bir realite var. Gerçekler unutulmuyor. Birgün gün yüzüne çıkıyor. Kendini herkese kabul ettiriyor. Bu da Luc Pauwels gibi bilimsel düşünen şahsiyetlerin çabasıyla olur. Luc Pauwels’in yazdığı ve insanlığa sunduğu Kürdlerin Tarihi (Geschiedenis Van de KOERDEN) kitabı şu an sadece Felemence ve Franca olarak yayınlanmış. Mutlaka her dile çevrilmelidir. Özelikle de her Kürd bu kitabı okumalıdır. Umalım, temenni edelim ki bir Kürd yurtseveri veya bir kurum bu sorumluluğu üslenir, kitabı çevirerek Kürdlere sunar.

2 Ekim 2021

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu