Genel

LENİNİZM, OPORTÜNİZMDEN VE REVİZYONİZMDEN DEVRİMCİ KOPUŞTUR!

Umut İLERİ

REFORMİZM; Komün yenilgisinin ardından Marksizm içersinde egemen olan görüştür (ki bu görüş İkinci Enternasyonalin de düşünsel temelini oluşturur).
Komünizm’in maddi ve teknik öncüllerinin oluşmadığı, Kapitalizmin yeterince olgunlaşmadığı bir ortamda Devrimin başarısız olacağı saptamasına dayanarak, mücadelenin siyasal olarak Devletin “Demokratikleştirilmesi” temeli üzerinden yürütülmesi gereğidir.
Bunun somut ifadesi Devrim yerine, politikanın BARIŞÇIL bir geçiş dönemini işaret etmesidir.
Bugün hala politikasını bu temel üzerinden yürüten, Devletin “Demokratikleştirmesini” amaç edinen siyasi yapıların olması aslında şaşırtıcı değildir.

OPORTÜNİZM ise, Genel anlamda işçi sınıfının uzun erimli çıkarlarını, günü kurtarma adına kolay yolu tercih ederek, her türlü ilkesellikten yoksun biçimde, günlük çıkarlara ve günlük başarılara feda eden bir anlayıştır.
Öyle ki bir adım ötesinde Oportünizm, günlük çıkarlar adına teoriye uymayan politikaları teoriye uydurmak için, teori sana uymuyorsa teoriyi kendine uydur mantığıyla hareket ederek teoriyi revize etmeye kalkar.
Buradan Oportünizmin sonuçta Revizyonizme yol açacağı saptamasını çıkarabiliriz.

Lenin Marksizm Ve Revizyonizm adlı kitabında Oportunizm ile Revizyonizm arasındaki ilişkiyi şöyle açıklar.
“Tavrını mevcut durumlara göre ayarlamak, güncel olayların ve küçük politik hesapların doğrultusunda bir uzlaşma yoluna gitmek (…) kapitalist sistemi bütünüyle ele almadan ve sistem özelliklerini doğru değerlendirmeden, Kapitalizmin geçirdiği evrimlere ayak uydurmak, birincil amacı anlık çıkarlar uğruna feda etmek. lşte revizyonizmin izlediği politika yöntemi.” (Lenin,Marksizm Ve Revizyonizm)

Tarihte her dönem sol içersinde rastlanan Oportünizm, günümüzde de sol içersinde görülmektedir.
Özellikle sınıfı küçümseyen, sınıf içersindeki çalışmanın zorluğundan yılan çevrelerin kolay yolu seçerek yığınları peşlerinden sürüklemek yerine, yığınların peşinden sürüklenmesi ve sınıfın uzun erimli iktidar mücadelesini, yığınların günlük çıkarlarına tabi kılması çok sık rastlanılan bir durumdur.
Örnek vermek gerekirse, Yığınların yaşanan gelişmeler sonucu AKP’ye karşı tepkisini, işçi sınıfının iktidar mücadelesinin önüne koyanların, içi boş sınıfsal bağlamından kopartılmış bir DEMOKRASİ tanımı üzerinden politika yaparak, günlük çıkarlar üzerinden, asıl hedef olan Sermaye İktidarını görmezden gelerek, işçi sınıfının uzun erimli çıkarlarını ifade eden İktidar Olma perspektifini yitirmeleri kaçınılmazdır.

Görüldüğü gibi Oportünizmle, Revizyonizm bir bütünün, nedensellik içeren, birbirini takip eden iki parçasıdır.
İşte Leninizm, Marksizm içerisinde ki bu SAPMALARDAN Devrimci kopuştur.
Leninizm Devrimin koşullarını üretici güçler, üretim ilişkileri çatışması temelinde görmesine karşın, olabilirliğini bu çatışmadan bağımsız ama bu çatışmanın dolaylı etkilediği bir krizden DEVRİMCİ VAZİFE çıkartmaya bağlar.
Ekim Devrimi, Burjuvazinin içine düştüğü genel kriz içersinden Bolşeviklerin çıkarttığı DEVRİMCİ GÖREVİN sonucudur.
Bu krizden yararlanarak, direkt olarak sınıfsal iktidara yönelik POLİTİK MÜDAHALEDİR.

Leninizm’de Devrim, Sermayenin üretim araçlarının özel mülkiyeti sahipliğini kullanarak emeği tahakkümü altına alması sürecinde içinde düştüğü krizleri, toplumsal bir karşıtlığa dönüştürecek POLİTİK MÜCADELEYE DAYANIR.
veda
« Son Düzenleme: 26 Kasım 2021, 19:56:51 Gönderen: veda » KayıtlıYeryüzüne tohum gibi saçmışım ölülerimi, kimi odesada yatar, kimi prag\’da, istanbul\’da kimi.
En sevdiğim memleket yeryüzüdür, sıram gelince yeryüzüyle örtün üzerimi…NAZIM HİKMET

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu