ENVER HOCA MI, MAO MU?
Enver Hoca, senin bedenin de kafan da aynı makina gibi düşünüyor.. O kadar mekaniksin ki esnedin mi tam ortadan çatlıyorsun hoca….Yani.
patronların gibi kar zarar hesabı yapıyorsun hoca..Dünya devrimi ne zaman kar- zarar hesabı yaptı hoca…Paris komününde yenilgi kaçınılmazken mi yoksa Kızıldere’ de ölüm kaçınılmazken mi? ölünecek yerde ölünür hoca, hesap yapılmaz. Hesabı zaten senin makina gibi düşünen kafan yapamaz;
Hesabı tarih yapar hoca …Hoca, sen bugün ne kazandım onun hesabındasın.Proletarya ise bugünü zaten kaybetmşltir.Proletaryanın hesabu bugünle değil yarınladır.Senin Mao” yu anlamadığın zaten bundan belli… Yarın bizzdendir gersi sizden hoca…Hoca, kendin hedef olmadan hiç bir şeyi hedef edemezsin…Tarih kurnazlığa değil yiğitliğe ışık yakar hoca…Tarihin diyalektiği zora zordur hoca kurnazlık kar etmez.Makina insanı anlamaz hoca…Ama insan makinayı anlar hoca…ya da makina yerine konan insanı….Hoca, insan makina gibi çalışabillir tabi…Ama çalışmayabilir de…yani bozuğum der çalılşmaz o kadar…buna sen bir yasa koyabilir misin? koyamazsın…Buna yasa koyacak yer yüzünde kimse yoktur hoca…tanrı bile buna yasa koyamaz…Hoca, makinalaşmadan önce, insan yüreği gelir…Çünkü, her şeyden önce insan yüreği ve onun komuta ettiği insan eli vardı hoca….Bu ne demektir? Bu demektir ki hoca, makinalar kimin için çalışıyor? Soruya soruyla cevap veririz…Biz sevilecek insanı da tıpkı tuttuğumuz elimiz gibi ta yürekten severiz hoca…Ama sevmediğimizi de mezarına gömeriz hoca…Ki o mezar tarih tarafından dünden hazırdır hoca…yürek hoca yürek ….Makinadan önce yürek ve onun komuta ettiği çıplak insan eli vardı….Bak, demelisin ki hoca, bir devrim şehidinin Adı Ayfer Celepse, ya devrim şehitleri gibi öleceksin, ya da sermayenin devletine diyeceksin ki O Ayferdi, Celep benim….Bu kora kor bir savaitır hoca…Burda beden hedef olmadan ne ruh kurtulur ne de insanlık hoca…Ruhlar aleminden seslenme bize, sermayenin öteki adı. kasalara kitlenmiş ölü emek gibi…
Yüreğin var ise yetiş şehidimize….Eğer yok ise yüreğin sus…Bulut olma gök yüzümüze…
Fikret KARAVAZ
