Genel

SEVĞİ BİR İNANÇ OLAYIDIR!

İnançlı olmak cesur olmayı, kararlı azimli olmayı, haksızlığa baskıya zulme sömürüye baş kaldırmayı ,mücadele etmeyi, bu uğurda bedel ödemeyi göze almayı, acı ve düş kırıklığına hazır olmayı gerektirir. Sevmek ya da sevilmek çok önemli insansal değerlerimizi korumaktan geçer. Bu değerler için gerektiğinde her şeye son verecek adımı atmak için cesaret gereklidir. CESARET BİLİMSEL’dir.
Kapitalist, Emperyalist sistemde her şey gibi sevgi de metalaştırılmıştır. Emeği ve alın teri karşılığı ile yaşamını sürdüren, insan onuruna, insana sayğı gösteren bütün insanlarla birlikte kendini de seven insandır. İnsan önce kendini sevmekle işe başlamalıdır. Kendisi ve çevresiyle uyum içinde, barışık olmalıdır. Yaşam için kendimiz ve yaşamdaki tüm güzellikler için mücadele etmeliyiz. Kapitalist emperyalist sistem insan ilişkilerini yok etmek için her türlü kirli oyunlar oynuyorlar. Bu gidişe karşı koymak, bu oyunları bozmak için yan yana gelmeliyiz ilişkilerimizi yoğunlaştırmalıyız. İnsanların birbirleriyle var olan ilişkilerini toplumsal üretim tarzı, değişik düzeylerde de olsa üzerini baskılandırıyor, etkiliyor. Bu anlamda sevgi, dostluk ve arkadaşlık ilişkileride içinde yaşadığımız toplumsal sömürü düzeninde şu ya da bu şekilde nasibini alıyor. Bu anlamda insan ilişkilerinde birincil belirleyen maalesef sevgi, emek ve dayanışma, paylaşma duyguları olmuyor.
Bugünkü toplumsal ve siyasal koşullarda bilinçli ya da bilinçsizce insan yaşamını çıkar, kariyer, para ve pazar ilişkileri belirliyor.
Bu yüzden de insan ilişkileri ve en önemli insanca duygu olan SEVĞİ ‘ de yozlaşıyor.
Sevgi, arkadaşlık, dostluk, yoldaşlık, bağlılık, güven, vefa, dayanışma, bölüşme, birlikte bir arada olma, birlikte ortak iş yapmak, birlikte üretmek gibi duygu ve davranışlar, toplumların ve insanların belleğinden siliniyor veya silinmeye uğraşılıyor. İnsanlık değerleri, onuru unuttuluyor veya unutturulmaya çalışılıyor.
Mücadele eden işçi, emekçi insanlar olduğu müddetçe hayat bunların namuslu ve tertemiz yüreklerinde ve ellerinde şu ya da bu şekilde ama mutlaka yeniden örülecektir. Bu böyle biline.
Kapitalist Emperyalist sistem hoşnutsuz, mutsuz, sevgisiz, yaşamdan tas almayan, bencil, ruhsuz, korkak, yaşamında bir anlam bulamayan yeni tip insan türetmiştir.
Tüm bu yaşamların sonuçları ise, intihar ve toplu cinayetlerin yansımasıdır.
Dünyadaki her şey belli bir emek ve mücadele süreci sonucunda değer kazanır.
Tüm bu değerlerin mayası ve değer yükleyicisi EMEK’ tir
İnsan uğrunda emek harcadığı ve mücadele ettiği şeyleri sever. Ve sevdiği, güvendiği , inandığı şeyler için emek harcar.
İnsan yaratma süreci içinde kendini dünya insanlarıyla bütünleştirir, enternasyonel bir bağ kurar, dayanışma içinde ortak mücadele eder.
Eğer bir insan üretken bir tarzda sevebiliyorsa hem kendini hem de başkalarını da seviyor demektir. Kendisi ile barışık olan insanda sevgi olmadan bir gün için bile var olamaz.
Gerçek sevginin az yaşanması bu gerçeği değiştirmez.
Bu gerçeklik içinde mücadele etmeyi öngörür, sevgi olgusunun derinliğinde insanın sevebilme kapasitesine uzanan, sevilen sayılan insanın gelişip mutlu olması için harcanan çaba vardır.
Sevginin içerdiği temel onaylama tümüyle insanlara özgü niteliklerin sevgiliye yönelmesinden başka bir şey değildir.
Bir kişiyi gerçek anlamda sevebilmek tüm insanlığı doğayı, canlıları sevmek anlamına gelir.
GAZETE KÖK AVUSTRALYA
HÜSEYİN BİÇER
12/10/2021
Victoria/ Melbourne

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu