6’lı masayı bir arada tutan ilişkinin ideolojik ortaklık olmadığı çok açık.
Meseleye bu zaviyeden baktığımızda 6’lı masa zıtların birliği niteliğinde.
Ama yine de bir aradalar.
Bunun nedeni ise altı partinin başkanlık sistemine karşı olması.
Altı lider de, parlamenter sisteme dönülmesini istiyor.
Ortak mutabakatın esas nedeni bu.
Bunun dışındaki ilkeler aslında prosedürden ibaret.
6’lı masanın bir başka hususu, diğer liderlerin kafasını en çok meşgul eden ismin Meral Akşener olması.
Milliyetçi, uzlaşmaz, hırslı ve lider egosuyla masada tek problem çıkartan isim diyebiliriz.
Asıl sorunlu olduğu muhatabı ise, Kemal Kılıçdaroğlu.
Halkın karşısında güleryüzlü fotoğraflar sergileyen, fakat perde arkasında bizim göremediğimiz kavgalara tutuşan iki lider uzun zaman sonra başbaşa bir yemek masasında buluştular.
Gündem sıcak ve masa etrafındaki sorunlarla birlikte iki liderin (kişisel) problemleri konuşmayı elzem kılıyordu.
İki buçuk saat süren yemek konuşmasının ardından iki liderinde sinirleri deşarj olmuş gibi görünüyordu.
Ki öyle olmasaydı, belirli konularda uzlaşmaları zordu.
İki liderin kurmaylarına aktardığı bilgilere göre, yemek buluşmasında ağırlıklı olarak iki parti arasında krize yol açan süreçler ve olaylar üzerinde durulmuş.
Kurmaylardan, iki liderin masanın dağılmaması için, iktidara koz verilmemesi gerektiği üzerinde kararlı oldukları vurgulandı.
Her ne kadar Akşener 6’lı masa liderliği konusunda kendisine yöneltilen soruya ” biz noter değiliz” cevabını verse de, Kılıçdaroğlu’nun masanın dağılmamasını dikkate akarak, liderliğini adaylıkla pekiştirmesi hala geçerli.
Akşener’in “kazanacak aday” şartına devamlı vurgu yapması; Kılıçdaroğlu ve Akşener’in yemek toplantısındaki birçok ortak yönlerini ortadan ikiye ayıran kesin çizgi.
Saraçhane olayında Akşener’in, Kılıçdaroğlu’na karşı gövde gösterisi yapması ve hala bu tavrında bir hata bulmayışı, 6’lı masanın iki başat liderinin kıyasıya bir mücadele içinde olduğuna işaret ediyor.
Masanın diğer liderleri ne yapıyor diye soracak olursanız:
Sadece Erdoğan’ın gitmesine koşullanmışlar ve Erdoğan sonrası devlet mekanizmalarının herhangi bir koltuğundan yer kapma arayışındalar.
Zaten en çok da bu yüzden 6’lı masa da, dört liderin varlığı hissedilmiyor ve 6’lı masanın sadece iki kişiden ibaret olarak görünüşünün bir nedenide bu.
Yemek konusuna tekrar dönecek olduğumuzda, karşılıklı bu buluşmaya en çok da muhalefetin sebep olduğunu söyleyebiliriz.
Bilhassa “İmamoğlu-Saraçhane” mitinginden sonra, muhalefet iki lidere de bir uzlaşma konusunda çok baskı yaptı.
Ama bu baskı ilerleyen günlerde 6’lı Masa içindeki bir gündem değişikliğine vesile olur mu?
Hep birlikte göreceğiz.
Sonuçda 6’lı masa aynı dünya görüşüne sahip değil.
Benzeştikleri tek ortak nokta, AKP-MHP İttifakı’nın yıkılması.
Gerisi sadece “laf salatası.”
