Genel

Hala eskinin, o dönemin gereklerine uygun Teorik Tezleriyle bugünü açıklamaya çalışıyoruz…

Umut İLERİ

Nereden baksanız ustaların yazdıklarının üzerinden 1-2 asır geçmiştir.

Tabi ki Ustaların teori konusunda ki çalışmaları, hem bugün hemde yarını kurmada bizlere ışık tutmaktadır.

Ancak üzerinden 1-2 asır geçmiş bu çalışmalarda dikkat edeceğimiz nokta, o yazılanları içerisinde yer aldığı tarihsel kesitten, o günün Dünyasından kopartmamak olmalıdır..

Artık bugün yapılması gereken, o günün bu teorik açılımlarını, içerisinde yer aldığımız bu tarihsel kesitte, bugünün dünyasında, daha ileriye taşımak, onu genişletmek olmalıdır.

Hem Kapitalizmin bugün geldiği evre bakımından hemde İşçi Sınıfının bugünkü kapsadığı alan ve mücadele koşulları bağlamında, Dünya o günlere göre çok farklı bir Dünyadır.

Geçmişi, içerisinde yer aldığı tarihsel kesitten kopartmakla, o önem için söylenenleri papağan gibi tekrarlamakla, kimse kendini kandırmasın, DAHA İYİ KOMÜNİST OLUNMAZ!

Bir diğer yanlışta, o dönemin nesnelliğinin zorlamasıyla atılan bazı yanlış adımların Teorileştirilmesi ve bugünlere taşınmasıdır.

Teorinin bunlardan ayıklanması bugün, Teoriyi en çetin Pratik haline getirmiştir.

Artık günün gereği, Sınıf Mücadelesini seyri ve aşağıda sıraladığımız bir çok neden, bazı Ezberlerin bozulmasının zamanının geldiğini bize göstermektedir.

Bizde biliyoruz, girdiğimiz bu yolun mayınlarla dolu bir yol olduğunu.

Bu yola girenlerin, “yeni” arayışında olanların pek çoğu çoğu, Liberalizm Mayınına basmaktan kurtulamadı!

Kısaca bugüne kadar gelen sürece baktığımızda;

– Komünü saymazsak, Dünyayı sarsacak çağ açan, çağ kapatan Ekim Devrimi bu süreçte yer almıştır.

-70 yıl süren bir Reel Sosyalizm pratiği yaşanmış ve çöküşle sonlanmıştır.

-Pek çok insanın yitip gitmesine yol açan iki büyük paylaşım savaşı yaşanmıştır.

-Günümüzde artık Kapitalizm eski Kapitalizm değildir.

Dünya Çok Uluslu Tekellerin, Uluslararası Finans Oligarşinin Hegamonyası altında seyretmektedir.

– Ulusal Pazarlar ortadan kalkmış, Pazar Dünya Pazarına evrilmiştir.

Küreselleşme, Ülke Ekonomilerini, tıpkı bir Network ağı gibi birbirine bağlamıştır.

– Üretimin geldiği Toplumsal Boyut tavan yapmıştır.

Üretim zaman ve mekandan bağımsız hale gelmiştir.

Son söylediklerimiz, özellikle Kapitalizm’in bağrında doğan, Komünizmin maddi ve teknik öncüllerini hazır hale getirmiş, İşçi Sınıfının Evrensel Planda ki Enternasyonal Mücadelesinin alt yapısınıda hazır hale getirmiştir.

– İşçi Sınıfı o günün işçi sınıfı değildir.

Sömürünün kaynağı olma anlamında, üretim araçlarından yoksun olma anlamında, gelecek güvencesinden yoksun olması anlamında niteliksel bir değişime uğramasa da kapsam olarak çok genişlemiştir.

İşçi Sınıfı bileşiminde, teknolojinin bugün geldiği ve sonrası geleceği seviyeye uyumlu olarak, Teknik Emek gittikçe önem kazanmaktadır.

Kısaca teknolojinin gelişimi, Kafa emeği ile Kol emeği arasındaki farklılıkta, Kafa Emeğinin bugün olmasa bile yakın gelecekte ön plana çıkacağını göstermektedir.

Belki de işçi sınıfının üretimden gelen gücünü kullanmasında Teknik Emek daha belirleyici olacaktır.

Şalterler yerine, Bilgisayardaki bir tuş, tüm üretim sürecini durduracaktır.

– Ve de en önemlisi de kendini Ekonomik ve Siyasal olarak üretemeyen Kapitalizm artık Tarihsel Sınırlarının sonuna gelmiş dayanmıştır.

Tüm bu gelişmeler karşısında, bu gelişmeler bağlamında bu gelişmeleri açıklayacak, bu gelişmelerden politik sonuçlar çıkartacak, bugün için ortaya konacak mücadeleye yön verecek bir TEORİK AÇILIM ne yazık ki yoktur.

Gerçekten de Teori en çetin Pratik haline gelmiştir.

Bunları dile getirken, yanlış anlamaları önlemek için bu Teorik Açılımları, Marksizm-Leninizmin olmazsa olmazlarını yadsıyan LİBERALLER gibi yapalım demiyorum.

İşçi Sınıfının tek devrimci sınıf olduğu Gerçeğini yadsıyarak, Elveda Proletaryacı olalım ya da İşçi Sınıfı yerine başka Dinamikler ikame edelim de demiyorum.

Kızıl Bayrağımızın önüne, Sivil Toplumcuların, Ekolojistlerin, Feministlerin bayrağını koyalım da demiyorum.

Tüm bayrakları KIZILLAŞTIRALIM diyorum.

Marksizm Leninizm’in olmazsa olmaz ilkelerinden hareketle, onların ortaya koyduklarını bugün geldiğimiz nokta da, bugünün Dünya koşullarına ve gereklerine uygun Teorik Açılımlarla daha ileriye taşıyalım.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu