Genel

HAKLl VE HAKSIZ SAVAŞLAR ÜZERİNE

Uluslar arası Emperyalist sermaye sınıfının çıkarmış olduğu savaşlar ister istemez karşıtını da beraberinde doğurur. Yani ezilen yoksul halkların ve ulusların başkaldırısına, örğütlenmesine, Devrimler yaratmasına yol açar. emperyalizme, faşizme karşı ezilenlerin haklarını elde etme savaşları haklı bir savaştır. Nasılki ulusların verdikleri özgürlük, demokrasi ve bağımsızlık mücadeleleri gibi, haklı meşru savaşlar gibi.. İşçi ve emekçi sınıfının sermaye ve sömürü sistemini yıkıp yerine sosyalist bir sistemi kurma savaşı haklıdır. Emperyalistler arasında çıkan savaşlar, yayılmacı hegomanyacı bir yol izler. Bilinmelidir ki Emperyalistler arasındaki söylemlerin hepsi yalan, aldatma, ve kendi iğrenç pisliklerini örtmeyi, saklamayı amaçlamaktadır. Emperyalist Devletlerin çıkarmış olduğu Biyolojik savaşta dahil her türden savaşlarda Aslan payı almak için, her türlü çılgınlığı, vahşeti, katliamı yaparak insaları yok etmelerinde bir sakınca görmemektedirler. Yeter ki sermayeleri artsın, sömürü ve sömürge alanları genişlesin, milyonlarca yoksul emekçi halkın hastalığa bulaşıp ölmesi, sefalet ve yoksulluk içinde ağır yaşam koşularında yaşam mücadelesi vermesi umurlarında değildir.
Emperyalistler sermaye sahiplerinin çıkarlarına uygun strateji ve taktikleri belirlerler. Sanki haksız savaşları onlar çıkarmamış, savaşların diyaloğ yoluyla sonlandırılmış gibi gerektiğinde yalandan vurgu yapmaktadırlar. Silahları tankları, ölüm ve kan kusan makinaları, topları, füzeleri sanki onlar pazarlamıyormuş gibi demoğoji yaparlar. Sanki eli kanlı terör örgütlerini, miti, ajanları, derin devlet mafya ağalarını, faşistleri ırkçıları , konta gerillaları, katil şebekeleri,onlar örgütlemiyor , onları eğitmiyormuş gibi masumane pozlara bürünmektedirler.
Sanki elleham halkları ırksal, dinsel, cinsiyetçilik ayrımına tabi tutarak, onları birbirine kışkırtarak, birbirlerini kırdırarak, bölüp parçalayarak yeniden kendilerine hizmette kusur etmeyen devlet yöneticiler yaratmaktadırlar. Bunun adına da demokrasi ve özgürlük demektedirler.
Ezenlerle ezilenler arasındaki sınıf savaşı dün olduğu gibi buğünde devam etmektedir. Eğemen sınıflar ortadan kalkmadıkça, sömürü ve zulüm çarkları eğeminlerce sürdürüldükçe savaşlar devam edecektir. Bu bizim irademize bağlı bir durum değildir. Aksine Ezenle ezilenler arasında devam eden haklı ve haksız savaşlardır.
Bunda kimse kendi duyularıyla hareket etmemelidir. Öncelikle savaşların niçin çıkarıldıklarını, savaşların kimlerin işine yaradığını, savaşlarda hangi sermaye sınıfının nemalandığına bakmak , sorgulamak gerekiyor.
Savaş ganimetinden yararlanarak, sermayelerine nasıl kanlı kirli sermaye kattıkları iyi okunmalıdır. Savaşlarda kimlerin zarar, yıkım, katliam, sürgünler, ölümler yaşadığına, yaşadığı toprakları terk etmelerine, ne unutulmaz acılar yaşayarak sevdiklerinden ayrılmak zorunda bırakıldıklarına bakmak gerekiyor. Aksi halde savaşların ne anlama geldiğini anlayamayız.
GAZETE KÖK
AVUSTRALYA
HÜSEYİN BİÇER…

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu