Genel

TKP’nin kurucusu Mustafa Suphi ve yoldaşlarının Karadeniz de katledilmeleri olayı…

Umut İLERİ

TKP’nin kurucusu Mustafa Suphi ve yoldaşlarının Karadeniz de katledilmeleri olayının nasıl başladığı, nasıl geliştiği konusuna tarihçilerce geniş biçimde gerek kitaplarda, gerekse internet ortamında yer verildi.

Her 28.29 Ocak ta, Mustafa Suphi ve Yoldaşlarının katlini sol kesim de herkes, kendi meşrebince anar.

Bazen öyle garip durumlar oluşur ki;

Bazı “Komünistler” Mustafa Suphi ve yoldaşlarını anarken, daha sonra Mustafa Suphi ve Yoldaşlarının katline ferman veren Mustafa Kemali de anar.

Hatta daha da ileri giderek, yüreğinin bir yarısını Mustafa Suphi’ye, kalan yarısını onun katline ferman veren Mustafa Kemal’e ayırır.

Bu arada fırsat bu fırsattır diyerek, Mustafa Suphi’nin İttihatçılığından, hatta Türkçülüğünden bahsedilir.

Komünternin 1 Kongresinde “”BİZ TÜRK KOMÜNİSTLERİ; BÜTÜN YERYÜZÜNÜN VATANIMIZ ve İNSANLIĞIN ULUSUMUZ OLDUĞUNU AÇIKÇA BELİRTTİK.” diyen Mustafa Suphi, bu arkadaşlara

göre Türkçüdür.

(Bu arada kimse mal bulmuş mağribi gibi hemen atlamasın.

Burada ki Türk Komünistleri, Türkiyeden gelen Komünistler olarak ifade edilmiştir.)

Kimileri de bu karalamaları da içeren Mustafa Suphiler le ilgili kitap bile yazar.

Merak etmesin kimse, İşveren Örgütü MESS danışmanlığını yapacak kadar İHANETİNİ ileri götürenler içinde İşçi Sınıfı bir kitap yazacaktır ama o kitap KAPKARA BİR KİTAP olacaktır.

Kimden bahsettiğimi 80 öncesi TKP geleneğinden gelen arkadaşlar anlamıştır.

Bakalım gerçekten Mustafa Suphi, Türkçü müdür?

“Ey Türkiye’nin mazlum işçi ve köylüleri!

Evvelahir bir şeyi hatırından çıkarma:

Avrupa ve Türkiye’deki bütün sermayedarlar, zenginler, paşalar, ağalar, papaz ve mutaassıp mollalar, büyük zabitler Türkiye’de hükmettikçe sermaye ve para esirliği ortadan kalkmaz ve işçi köylü halkı kendi devlet ve hâkimiyetine nail olamaz.

Haydi eline silâhı al. Bütün dünya fakir ve mazlum işçilerinin başladıkları sosyalizm cihadında ileri saflara yollan!”

Fakir ve mazlum Türk rençperi! Sabrettiğin yetişir! Umum dünya inkılâbının arifesindesin. Kendi hakkını alacağın zamanda kalk. Kendini göster. Türkiye’nin zulüm ve kahır içinde yaşayan diğer halklarına elini uzat. İşçi ve köylü meclislerini, kendi hükümranlık ve saltanatını kur.

“Ancak sermaye, para tahakkümünün devrilmesi ve yalnız sosyalizm inkılâbının bütün cihana yayılması, sana tam ve sağlam bir hürriyet verecektir. Sen ancak, sermayedarların, toprak sahiplerinin, paşa ve ağalarının nüfuz ve tahakkümünü yıktığın ve bütün kuvvetinle sosyalizm inkılâbını kendi memleketinde müdafaa ve

neşrettiğin takdirde, beynelmilel inkılâbın ilerlemesine yardım etmiş olursun.”

Yukardaki alıntılar Mustafa Suphi’ye ait!

Hani birilerinin düşmanca bir tavırla sözde eleştirdiği, onu ULUSALCI olmakla nitelediği Mustafa Suphi’ye!

“Dünyanın Vatanımız, İnsanlığın da Milletimiz olduğunu büyük bir ciddiyetle bildirdik.” diyen Mustafa Suphi’ye!

Ülkede ki Devrimi, Dünya Devriminin bir parçası olarak gören Mustafa Suphi’ye!

Bence bu olayı net bir biçimde, somut ve açık olarak açıklayan Komünist Şair, Mustafa Suphi’nin yoldaşı NAZIM HİKMETTİR!

Nazım Hikmet 28 KANUNİSANİ şiirine TARİH SINIFLARIN MÜCADELESİDİR diye başlar ve devamında aslında bu olayın taraflarının BURJUVAZİ ve İŞÇİ SINIFI olduğunu dile getirir.

Gerçekten de İşçi sınıfının partisinin kurucusu Mustafa Suphi ve Yoldaşları bir tarafta, Kemalist Burjuvazi ise karşı taraftadır.

Daha sonra bu katledişi, bu katle ferman veren ve de bunu gerçekleştirenleri şu dizelerle bize açıklar!

“burjuva kemal’in omuzuna binmiş

kemal kumandanın kordonuna

kumandan kahyanın cebine inmiş

kahya adamlarının donuna

uluyorlar”

Sonrasında ise Mustafa Suphiler’in nasıl alçakca aldatıldıklarını ve katledilişlerini anlatır.

Bir kez daha “İKİ MOTÖRDE İKİ SINIF ÇARPIŞIYOR” diyerek te aslında bu olayın SINIF MÜCADELESİ içerisinde yer aldığını belirtir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu