Gündem

Erdoğan ATEŞİN YAZDI: Seçimler ve sistem krizi…

seçimlerin hiç bir meşruiyeti yoktur. Bunu hayattan öğreniyoruz. Öznel yanılgılarla değil, fiili nesnel gelişmelerden, somut durumdan hareketle günümüz Türkiye'sin deki çelişkilerin, çelişkiler arasındaki somut iç gelişme ve değişimleri doğru saptamak, süreci doğru yönetmemize yardımcı olacaktır...

Erdoğan ATEŞİNFotoğraf açıklaması yok.
Israrla ve inanarak diyoruz ki !
seçimlerin hiç bir meşruiyeti yoktur. Bunu hayattan öğreniyoruz. Öznel yanılgılarla değil, fiili nesnel gelişmelerden, somut durumdan hareketle günümüz Türkiye’sin deki çelişkilerin, çelişkiler arasındaki somut iç gelişme ve değişimleri doğru saptamak, süreci doğru yönetmemize yardımcı olacaktır…
Her tarihsel ve toplumsal sürecin ürettiği çelişkiler ve çatışmalar, mevcut sosyo ekonomik ve toplumsal bağlamından bağımsız düşünülemez . Bugünün temel çelişmesi, emperyalizm onun işbirlikçisi kompradorlar ve ortaçağ feodal gericiliği ile, Türk ve Kürt- çeşitli milliyetlerden halkları arasındaki çelişkidir…Çelişmenin gerici işbirlikçi ortaçağ kalıntısı feodal yanı bugün daha öne plana çıkmış ve bu süreç, sistem krizine dönüşmüştür…
Sürecin barışçıl ve uzlaşarak sürdürülmesi mümkün değildir. Önümüzdeki süreçte bu çelişkinin esas ve ikincil olanı yer değiştirerek süreç işlemeye devam edecek, sonuçta süreç ya bir emekçi devrimiyle sonuçlanır, ya da karşı devrimin toplumsal muhalefeti faşist kıyımlarla bastırmasıyla sonuçlanır…
Yani çelişkinin niteliği, bu sürece bağlı olarak ortaya çıkacak olan gelişmelere göre şekillenir.
Türkiye, dışarıdan bir emperyalist kuşatma tehdidi altındadır, bu tehdit önümüzdeki süreçte iç çelişkileri sürecin ruhuna uygun kışkırtarak, anti emperyalist halk cephesini büyütebilir…Yalın süreçlerde çelişki genellikle tektir, ancak karmaşık süreçlerde çelişkiler birden çoktur ve karşıtlık daha karmaşıktır. Bu süreç doğru kavranmadıkça, sürece doğru müdahale etmek te mümkün olmuyor…
Bütün süreçlerin, ya da her sürecin bir başlangıcı, birde sonu vardır ve bütün süreçler kendilerini, kendi karşıtlarına dönüştürürler. Bütün süreçlerin kararlılığı bağlantılıdır, ancak bir sürecin diğerine dönüşümünde kendini gösteren kararsızlık mutlaktır…
Bütün süreçler ve şeylerin devinimi, hareketi şu iki durumda olur: birbirlerine bağlantılık, durgunluk, geçici uzlaşma ve Açıktan çatışma ve değişim şeklinde gelişir. Bu bir savaşım durumudur.
Son yirmi yıllık süreçte, başını AKP kliğin çektiği karşıdevrimci süreç, MHP, BBP ve diğer karşı devrimci bloku da yanına alarak genişlemiş, süreç ortaçağ İslamo faşist gericilikten beslenen karşı devrimci bir kastın diktatörlüğüne dönüşmüştür…
Bu birliğin çözülmesi, dağılması, yıkılması, kendi karşıtına dönüşmesi nitel bir değişim gerektirmektedir. Çelişki bugün bu aşamadadır, seçimle çözülecek bir çelişki olmayıp, sürecin bir başka sürece şiddetle dönüşmesi şartlarını zorlamaktadır ve esas çelişki bu yönde gelişiyor...Bu mevcut hareketin birinci durumdan, ikinci duruma dönüşmesi demektir.
İnsanlık tarihinde sınıflar arası uzlaşmaz çelişki ve karşıtlık, karşıtlar savaşımının özgül gelişimi olarak mutlaktır. Bu gerçeği kavramayan hiç bir örğüt ve Parti, sınıflı toplumların tarihini anlayamaz…İnsan ve insan bilgisinin doğruluğu toplumsal pratikte doğrulanmış deneyimlerden çıkan olumlu ya da olumsuz sonuçtur…
12 Eylül sonrası iç savaş sürecinde palazlanarak gelişen mülk sahibi sınıf, bugün devletin önemli kurumlarını ele geçirmiş, ortaçağ gerici ilişkiler üzerinden toplumu kamplara bölmüş ve her türden kirlilikten beslenen hakim klik konumunda ki AKP, MHP ve bileşenleri kliktir. Bu klik Türkiye halklarının baş düşmanıdır, çelişkinin olumsuz yanıdır, seçimle değil, emekçilerin demokratik ve devrimci mücadelesiyle tasfiye edilecektir.

Erdoğan Ateşin

Profilinizi oluşturmak için, biraz hayat hikayenizi anlatın. Bu alan, herkesçe görünebilir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu