Genel

FARKLILIKLARIMIZA TAHAMMÜL ETMELİYİZ…

Devrimci demokrasini ilk yapması gereken şey farklılıklara tahammüldür.
Özellikle Devrimcilik gibi uzun erimli ,onurluca çabalar , Birliktelikler daha çok tahammül gerektirir. Sorunların çözümünde doğru ve yanlış çatışınca sonuçta yanlış olan kırılacaktır. Ancak bu kırılmanın kimlerin hanesine ne türden yararlar yazdığı her zaman tartışma götürür olacaktır.
İşte önderlik iradesi değiştiren, dönüştüren, geliştiren özelliği ile yön vericidir. Ve elbette önde yer alır. Varolan ortak iradenin asıl dayanakları GÜVEN ve SEVĞİ olmak durumundadır. Bu dayanaklar yitirildiği andan itibaren ortak iradenin bir “Tekel” e dönüşmesinin yolu açılmış demektir. Karşılıklı ilişkilerde bencillik ( Ben merkeziyetçilik) Karşısındakine hoşgörüsüzlük duygu fukaralığı biçiminde dışa vuran tekelciliğin örgütsel ilişkilerde ne türden kötü sonuçların sebebi olacağını kestirmek zor olmasa gerek diye düşünüyorum.
Devrimcilik, yaşama içerilmiş bir tarz olarak geliştirilmediği durumlarda sığlaşır, kısırlaşır, başkalaşır ve hatta zıttına dönüşebilir. Sığlık, amaçtan koparır, özün biçime feda edildiği, biçimin öne çıktığı, araçların amaca dönüştüğü sıkça görülür.
Devrimcilerin kullandığı kimi araçlar (zorbalık, şiddet, Aşağılama, yok sayma vb.) ile amaç arasında önemli bir ilişki vardır. Şiddet bir araçtır Devrimciler bu araca neden ihtiyaç duyarlar? Amaç üzüm yemekse neden bağcı dövülür?
Neden şiddet bir mecburiyet olarak görülür? işt buna benzer bir sorunların çözümünde tahammülsüzlük öneçıkarılınca sorun çözülemez duruma düşüyor.
Devrimcilerin insanlarla ilişkilerinde ön yargısı sevmek olmalıdır, nefret etmek değil.
Bana sorsalar Devrimci kimdir diye net ve açıkça Sevgi yüklü bir onurlu kişiliktir derim. Bu afiş, asan, bildiri dağıtan, faşisti cezalandıran biçimindeki, araçla özdeşleşmiş tanımlamalardan çok daha doğru ve anlamlıdır.
Devrimcilik elbette ki bir ayrıcalıktır. Birileri tarafından verilmez, girilen ilişkilerde mücadelenin her ayrıntısında , her an yaşanır. Varolan toplumsal kimliklerin hiçbirinde erişilmesi mümkün olmayan dostlukların, sevgi bağlarının, dayanışmanın, mutlanmakta sebeplerinin devrimciler için bir doğallık olabilmesinden daha üstün bir ayrıcalık olabilir mi ki?
Ama biliyoruz ki devrimcilerin bir özelliği de karamsar olmamaktır. Bu böyle biline…

AVUSTRALYA İBRAHİM KAYPAKKAYA SEMPATİZANLARI ve DOSTLARI…

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu