Genel

ORTA DOĞU’DA KADIN VE ÖZNE OLMA MÜCADELESİ…4.bölüm ( Devam edecek…)

Ortadoğu’da din ve İslam’da Kadın:

İslamiyet’in uygulanışı ve kadına yaklaşımı her bölgede aynı olmasa da bölgelere, ülkelere göre uygulamalarda farklılıklar da bulunsa, genel yaklaşımı ve ideolojik ve politik bakışına gelirsek;
Genel olarak İslam’da kadının yeri EV,AİLE ile sınırlandırılırken erkeğin yeri de kamusal alanla ifade edilir.
Kamusal alana eğemen olan erkektir ve bu alanda söylem de erkek tarafından üretilir. Bu söylemlerin temeli ise kuran’dır. Şeriat yetkisini tanrısal iradeye dayandırır. Şeriat kurallarına karşı gelinmez. Karşı gelinmesi demek tanrıya karşı gelmek olarak algılanır.
İslam dininde cinsiyetler arasındaki toplumsal cinsiyet rolleri’de Kuran’a dayandırılarak belirlenmiş ve değişmez görülür. Buna göre kadın eşit insan sayılmaz. (Bazen insan olarak bile görülmez)
Erkeğin himayesindeki hizmetçisi, kölesi, malı ya da cinsel zevk nesnesidir. Alınıp satılan bir eşya ya da erkeğin dünya zevklerine bağlayan mal -mülk olarak değerlendirilir. Ve Kuran’da yerini “Kadınlar sizin tarlanızdır, dilediğiniz gibi ekin” kuranda (11. Sürenin 222 ayetinde )belirtilerek şeklini bulur.
Yine Kuran’a göre erkek kadını koruyan , bekçisi ve sorumlusudur. “ Erkekler kadınların müdebbiridirler, onun için kadın erkeğe itaat edicidir. ( Nisa suresi, 33. Ayet)
İtaat etmezlerse de dövülmeleri gerektiği belirtilir. Erkekler kadınlar üzerine hakim dururlar. Çünkü tanrı bir kere birini diğerinden üstün yaratmış sözde…
Bir de erkekler mallarından kadınlara nafaka verirler. Geçimsizliklerine korktuğunuz kadınlara gelince, önce nasihat verin, sonra onları yataklarında terk edin yine de dinlemezlerse dövün biçiminde kuran’da belirtilmiştir.
İslam’ a göre kadın haremliktir. İç mekana aittir. Yine kadın “ fitne” olarak değerlendirilir. Bunu denetleme görevi ise yine İslam’a göre kadından aklen ve karektere olarak üstün görülen erkeğe verilir.
Kadın ve cinselliğini denetlemenin yolu ise onu eve kapatarak toplumdan tecrit etmek, örtünmeye ve peçelemeye zorlamak, karşı çıkan kadına şiddet uygulamak ve zorlamaktır.
Böylece kadın ait olduğu varsayılan mahrem alanın dışına çıkmış olsa dahi örtüyle erkeğin baştan çıkması, tahrik olması ( anasının dizinden çocuğunu dizine almasından bile) ve toplum düzeninin bozulması “güvence” altına alınmış, hemşerim örtüyle kadının dışarıya da çıksa “içeri” de kalması sağlanmamaktadır. Gerici yobazların uygulamaları sadece bunlardan ibaret değildir.
Başta belirttiğim gibi İslam’ın Ortadoğu’daki yaklaşımı doğduğu feodalizm koşulları üzerinden şekillenmiş, feodal ataerkil sınıf çıkarlarıyla da bütünleşip Kuran’la davranış ve kurallar sistemine bağlanmış olmasından dolayı daha da katılaşmıştır.
Sonuçta DİN üstyapıda altyapıdan bağımsız şekillenmemektedir.
Ortadoğu’da din olgusunun kadının durumu ve konumu üzerinde büyük etkisi olsa da bunu şekillendiren feodal, yarı-feodal yapı diyebilirim.

  1. Bölüm (Devam edecek…)
    GAZETE KÖK AVUSTRALYA
    HÜSEYİN BİÇER
    28/9/2021
    MELBOURNE

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu