Genel

SOSYALİST SOL, SİSTEM SOLU AYIRIMI!

Umut İLERİ

Bugün birilerince ülke siyasetinde öyle bir hava yaratılmak isteniyor ki, sanki AKP kendinden menkul, bağımsız bir çizgi izleyerek ülkeyi bu duruma getirmiş.
Oysa bugün içersinde bulunulan ekonomik ve siyasal olumsuzlukların nedeni, tüm dünyada sermayenin artık kendini ekonomik ve siyasal olarak üretememesinden bağımsız değildir.

Son Pandemi süreci, Kapitalizmin virüs karşısında, Kapitalizmin en geliştiği ülkelerde bile çaresizliğini ortaya koyarken, Kapitalizmin insanı temel almayan KAR odaklı bir sistem olduğunu gösterirken, hala bu yaşanan olumsuzlukları, Sistemin bugün geldiği aşamadan bağımsız ele almak bize göre hedef şaşırtmaktan öte bir anlam ifade etmez.

Bu gelinen evrede bizlerin mücadele çizgisi, Kapitalizmi tüm kurum ve kuruluşlarıyla direkt karşımıza almak olmalıdır.
Kapitalizmi ehlileştirmeyi savunan, Sosyal Devlet olgusunu yineleyerek Kapitalizm altında reformlar peşinde koşanlara karşıda mücadele etmeliyiz.
Artık Kapitalizmin son geldiği dayandığı, kendisini ekonomik ve siyasal olarak üretemediği bu evrede Sistemle tüm bağını kopartmamış bir Sol tanımı doğru bir tanım olmaz.
Bu nedenle, Sistem Solundan Solu ayırmak için SOSYALİST  SOL tanımını kullanmak en doğru yaklaşım olur.

Sosyalist Sol derken kastettiğimiz, Sistemi tüm kurumlarıyla direkt olarak karşısına alan SOLDUR.
Sosyalist Sol, Sistemi Reforme etmek isteyenlerle aralarına, silinmeyecek çok kalın bir çizgi çeken SOLDUR.
Sosyalist Sol Siyasetini, Egemenlerin sınırlarını belirlediği çizginin dışına çıkartarak, kendi Siyasal Alanını, İşçi Sınıfının Bağımsız Sınıf Siyaseti doğrultusunda belirleyen SOLDUR.
Sosyalist Sol, Siyaset yapıyorum diye, Egemenler insiyatifinde her an değiştirilen Ülke Gündeminin peşinde sürüklenmeyen SOLDUR.

Ancak bu şekilde SOL gerçek SOL olur.
Bugün SOL içerisinde yaşanılan Likidasyonu önlemenin başkaca bir yolu yoktur.

Yönetenler tüm dünyada eskisi gibi yönetemedikleri için daha baskıcı, daha totaliter egemenlik biçimlerine başvurmaktadırlar.
Bu durumun yığınlar üzerinde yarattığı öfke ve hoşnutsuzluk ne yazık ki bu nesnelliğe müdahil olacak güçte Devrimci bir Öznenin olmaması nedeniyle zaman zaman küçük kıvılcımlar olarak çaksa da, hiç bir zaman her yeri saracak bir ateşe yol açmamaktadır.

Tabi bunda sistem solu partilerin yığınlardaki bu öfke ve hoşnutsuzluğu sistem sınırları içerisinde eritme politikalarının da etkisi büyüktür.
Bizde CHP, Yunanistanda SYRIZA, İspanya da PODEMOS buna örnektir.
Biz bunları SİSTEM SOLU partiler olarak niteliyoruz.
Sistemin bekasını, sürdürebilirliğini sağlayan SİSTEMİN EMNİYET SÜBAPLARI.

Gelinen bu aşamaya baktığımızda, artık tarihsel sınırlarına gelmiş dayanmış, çürümüş, sona yaklaşmış bir sistemin eskinin o “refah” dönemine dönebilmesi olası değildir.
Üstelik o “refah” döneminin bir nedeni de karşılarında her tür olumsuzluğuna karşın Dünya Sosyalist Sisteminin ortaya koyduğu, ekonomik ve sosyal gelişmelerin yığınlar üzerinde yarattığı etkinin Sistem üzerindeki dayatmasıdır.

Artık bu soygun ve talan düzeni için DENİZ bitmiştir.
Bundan böyle bırakalım bir şeyler vermeyi,  yığınların verdikleri mücadeleler sonucu kazandıkları ekonomik ve sosyal hakları bile onların ellerinden alabilmek için her türlü baskı ve zoru uygulamaktadırlar.
İnsanlığın önünde kopkoyu bir KARANLIK Dönem vardır.
Bundan sonrası YA SOSYALİZM YA BARBARLIKTIR!

Aslında yaşadığımız günler, özellikle de Pandemi süreci, Kapitalizmin asıl gerçek yüzünü insanlara göstermiştir.
Öğrenmenin en iyi yolu, insanların kendi deneyimleriyle, kendi yaşadıkları ile öğrenmeleridir.
İşte bu gerçek Komünistlerin işini daha da kolaylaştırmıştır.

Komünistlerin yapması gereken bilinçlerde oluşan bu  kıvılcımları bir araya getirerek onları Sisteme karşı mücadeleye yöneltmek olmalıdır.
Tabi ki İşçi Sınıfının öncülüğünde, onun olmazsa olmaz düşünen eli Partisinin önderliğinde, onları ÖRGÜTLEYEREK, onlara gerçek kurtuluşun kendi ellerinde olduğunu göstererek.
 KayıtlıYeryüzüne tohum gibi saçmışım ölülerimi, kimi odesada yatar, kimi prag\’da, istanbul\’da kimi.
En sevdiğim memleket yeryüzüdür, sıram gelince yeryüzüyle örtün üzerimi…NAZIM HİKMET

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu